|
Yürüyün de ense tıraşınızı görelim…
Mevlüt Çavuşoğlu, Amerikalı mevkidaşı Antony Blinken’a “S-400’leri satın aldık.
” demiş:

Israrlı baskılarına, aşağılık tehditlerine karşılık, bu defa da Haydut Devlet’in “yüzüne” söylendi!

Ankara,
kararlılığını bir kez daha göstermiş oldu.

Ne demişler?

-Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az!

*

ABD’nin Ankara Büyükelçisi Satterfield, kısa bir süre önce Türk gazetecilerle bir araya geldi ve Geleneksel Amerikan Küstahlığının Yansıması olarak şöyle dedi:

“ABD ile Türkiye arasında görüş ayrılıklarının çözümü için, Türkiye S-400’lere sahip olmamalı!”

*

Bu laf “Hem suçlu, hem güçlü!” psikolojisinin dışavurumudur.

Amma velakin, yemezler!

-Atı alan Üsküdar’ı geçti.

Bu Haydut Yankiler, mabadlarını yırtsalar bile, Türkiye S-400’lere sahip oldu.

İhtiyaç duyduğu anda…
Güvenliği ihlal edildiği vakit “tepe tepe” kullanacak.

Bitti, gitti.

-Hadi, naş naş!

ÖYLE DEĞİL, BÖYLE

S-400’ler bahsinde, zurnanın “zırt” dediği kimi yerlere “zum” yapalım…

ABD’nin Ankara Büyükelçisi; Türkiye’nin Rusya’dan S-400’leri satın almasının ardından, Donald Trump döneminde ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası (CAATSA) kapsamında “Türkiye’ye uyguladığı yaptırımlara” atıfta bulunurken şunları söyledi:

“Ocak ayı sonunda yürürlüğe giren Ulusal Savunma Yetkilendirme Yasası, yaptırımlarının kaldırılması için
Türkiye’nin S-400’lere sahip olmamasını şart koşuyor.
Bu bir ABD yasasıdır.
Bir kişisel mesele değildir…”

*

Yani, nedir?

Mevzubahis Amerikan Yasasına dayanılarak Türkiye’ye yaptırım uygulanıyor.

Böylelikle, yaptırımlar
güya
“yasal dayanağa bağlanıyor!
Dayatmanın, zorbalığın adı, Haydut Amerikan Devletinin lisanında
“yasal dayanak”
olmuş!

*

Türkiye bağımsız ve egemen bir devlettir.

Amerikan Yasaları, Türkiye’yi bağlamaz!

Türkiye’nin ihtiyacı olan savunma sistemini Rusya’dan alması; haksız, uluslararası hukuku hiçe sayan, dayatmaya ve zorbalığa ayarlanmış Amerikan Yasasına göre iptal edilmek isteniyor!

Bağımsız Türkiye Cumhuriyeti için bunun hiçbir hükmü yoktur.

-Vız gelir, tırıs gider!

TEHDİT, NEREDEN KOŞUYOR?

Önce “Sakın ha, S-400’leri almayın” sonra da “S-400’lere sahip olmayın, devre dışı bırakın” diye resmen yırtınan ve tehditler savurmayı sürdüren ABD; 15 Temmuz’da FETÖ’sünün eliyle darbeye girişip vatanımızı işgale kalkışan Haydut Devlettir.

Emrindeki PKK terör örgütünü 1984’den beri Türkiye’mize saldırtan da Amerika Birleşik Terör Devletleridir.

YAMAN ÇELİŞKİ

Amerikan Elçisi David Satterfield, CAATSA dayatmasını yaptığı konuşmada “Türkiye dost ve stratejik müttefikimiz bir ülkedir” dedi.

Aynı anda nasıl “hem dost/müttefik hem de hasım” olunabiliyor, yahu!

Dünyaca ünlü sihirbaz David Copperfield bile bu Washington Usulü İllüzyon gösterisinde kafayı yer!

Satterfield, zırvalamanın şahikasına çıkmıştır.

*

Bunca yıldır düşmanlık ettiler, etmeye devam ediyorlar; ondan sonra da hiç utanmadan
“dost ve müttefik”
lakırdılarını, zırvalarını fışkırtıyorlar!
Kim ne derse desin: Haydut ABD, Bağımsız Türkiye’nin
azılı düşmanıdır.

Rahmetli Erbakan’ın ısrarla vurguladığı gibi:

“ABD, ancak Güç’ten anlar!”

SÖZLERİNİ TUTTUKLARI GÖRÜLMEDİ
ABD’ye
asla güvenilmez
.
Bunların hiçbir beyanına
itibar edilemez.

Mesela, Suriye’nin kuzeyinden YPG’yi çekme sözü vermişlerdi, mutabakat imzaladılar; peki ya, sonrasında ne oldu?

YPG-PKK’nın terör saldırıları hiç kesilmedi!

*

ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın “Artık farklı ülkelerde darbe denemeyeceğiz” açıklamasına da zinhar
itibar edilmemelidir.
Zira:
Leoparın benekleri değişmez!
#ABD
#Mevlüt Çavuşoğlu
#ntony Blinken
#S-400
#Ankara
3 yıl önce
Yürüyün de ense tıraşınızı görelim…
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’