|
"Nerde o eski bayramlar!"

Eskiden "Nerde o eski bayramlar" adlı meşhur bir bayram geyiğimiz vardı.

Bir televizyon röportajında rastlamıştım.

Onlu yaşlardaki bir kız çocuğu, harçlıkların azaldığından bahsetmiş ve sözü nerde o eski bayramlar sözüne bağlamıştı da çok gülmüştük.

Şimdilerde ise aynı cümle, büyüğünden küçüğüne herkeste aynı yüz ekşimesine neden oluyor.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden kurban bayramlarının ideolojik bir tadı da vardı.

Her dindar, kurban derilerini kendi cemaatine bağışlamak isterdi de devlet bu derilere göz koyardı.

Türk Hava Kurumu görevlileri gestapo subaylığına soyunur, dindarlar derileri saklayacak yer arardı.

Şimdilerde ise dindarlar, göstere göstere kurban kesiyor, derisine dönüp bakmıyor bile…

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden televizyon ve gazetelerde sadece Türk Hava Kurumu, Mehmetçik Vakfı gibi resmi vakıfların kurban bağışı kabul ettiği reklamları yayınlanırdı.

"Yandaş medya" buna alternatif olarak kendi derneklerinin reklamlarını yayınlamaya başladı sonradan.

Şimdilerde ise "her türden" vakıf ve dernek "her türden" medyada arzı endam ediyor.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden bayramlarda Türkiye insanı "bayramcılar ve tatilciler" diye ikiye ayrılırdı.

Şimdilerde ise her iki tarafın tatilci ve bayramcıları olmaya başladı.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden bayramda memlekete gitmek köylülük ve dindarlığa, otele gitmek seküler ve kentli bir duruşa karşılık gelirdi.

Şimdilerde ise kim kentli kim köylü bilinmez oldu.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden "Tavuktan hatta balıktan da kurban olur" diyen ilahiyatçılarımız ve bunlara kızıp bağıran geleneksel dindarlarımız vardı.

Şimdilerde ise "Siz bir zamanlar tavuktan da kurban olur demişsiniz" hatırlatmasına canlı yayında telefon kapatan Zekeriya Beyazımız var.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden "kız kaçıranlar" vardı.

Şimdilerde ise kızlardan kaçan "erkek"ler var.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden el öpmeye gittiğimiz büyüklerimiz vardı.

Şimdilerde, eve gelen çocuklara tecavüz edip, öldürüp, toprağa gömen sapıklar var. (6 yaşındaki Dilruba, 8 yaşındaki Ahmet Tuna Tekin kardeşlerle 10 yaşındaki Türkan Ay)

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden köy meydanlarında, cami avlularında bayram namazı çıkışı sahici sarılmalar, kucaklaşmalar vardı.

Şimdilerde kimsenin kimseye bakmadığı, düşene bakıp geçtiği, ne fazla "güvenlik" diye çığlık attığı AVM ler var.

Nerde o eski bayramlar!

Eskiden bayram denince akla gelen tek ulaşım aracı otobüs, hareket noktası da Esenler veya Harem olurdu.

Şimdilerde ise diyalog bile çok kısa: " … uçuyorum. -Atatürkten mi, Sabiha"dan mı?"

Nerde o eski bayramlar!

Yoksa…

Bu cümle her kuşağın yakınma klişesi mi; nerde o eski bayramlar!

11 yıl önce
"Nerde o eski bayramlar!"
“Trump Rusya’da” operası..
Nida"yı kim vurdu? İran"ın İngiltere"ye sürprizi ne?
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’