Akdeniz'deki göçmen faaliyetlerine katılan bazı Sivil Toplum Kuruluş (STK)'larının Libyalı insan tacirleriyle doğrudan irtibat halinde olduğu iddia edildi. İddianın sahibi Katanya kenti Başsavcısı Carmelo Zuccaro, ellerinde deliller olduğunu açıkladı.
Her yıl binlerce mülteci ülkelerindeki savaşlardan, açlık sorunlarından kurtularak daha rahat bir yaşama gitmek için kaçak yollarla ülkelerini terk ediyorlar. BM Mülteciler Yüksek Komiserliği, sadece 2015 yılının ilk 5 ayında 224 bin göçmen kaçak yollarla Avrupa'ya göç ettiğini açıklamıştı.
Oxfam'ın Uluslararası Göç Örgütü'nün açıkladığı rakamlarda da ise hayatını kaybeden göçmen sayısı 6 bin civarındaydı. Bu rakamların içinde Bodrum'da batan bot sonucu kıyıya vuran Suriyeli 3 yaşındaki Aylan Kurdi de var. Aylan Bebeğin ölümü tüm dünyada göçmen ölümlerine karşı kısa da olsa bir tepkiye neden olmuştu.
Katanya kenti Başsavcısı Carmelo Zuccaro, Akdeniz'deki göçmen faaliyetlerine katılan bazı STK'ların Libyalı insan tacirlerle doğrudan irtibat halinde olduğu iddia etti. Savcı La Stampa gazetesine yaptığı açıklamada, Akdeniz'in Libya ile İtalya arasında kalan bölümünde göçmenlere yönelik kurtarma faaliyetlerine katılan bazı sivil toplum kuruluşlarıyla Libyalı göçmen kaçakçıları arasında doğrudan temas olduğuna dair delillere ulaştıklarını bildirdi.
Elde ettikleri bu verileri yasal sürece nasıl dahil edeceklerini henüz tam olarak bilemediklerini aktaran Zuccaro, Libyalı insan kaçakçılarının yola çıkmak üzereyken uydu telefonlarıyla bazı STK'lara ait gemileri uyardığını, bu gemilerin de göçmenlerin geleceği rotada aydınlatma yaptığını ifade etti.
Roma'daki Sahil Güvenlik Komutanlığının koordine ettiği söz konusu bölgedeki kurtarma operasyonlarında, yaklaşık 10 sivil toplum kuruluşunun özel gemisi görev alıyor.
120 ülkede faaliyet gösteren Merkezi Londra'da bulunan Save the Children (Çocukları Kurtarın Vakfı), yaptığı açıklamayla Katanya Başsavcısı Carmelo Zuccaro'nun delilleri bir an önce sunmasını istedi. Açıklamada, "Katanyalı savcıların bu tür suçlamaları, göçmen çocukların, kadınların ve erkeklerin hayatını riske atan, güvensizlik ortamı oluşturmaktadır." ifadelerine yer verildi.
