Körfez ülkesi Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), İsrail’e perde gerisinden verdiği hizmeti göstere göstere ifa etmek için önemli bir adım attı; Tel Aviv’le her konuda bütünleşme kararı aldı. ABD desteğiyle kurulan ittifak, İslam dünyasında siyonistlerin güdümüne girmemiş her ülkenin tepkisini çekti. Filistin toprakları ve Kudüs’ün işgali sürecinde İsrail’e bağlı çalıştığını son anlaşma hamlesiyle doğrulayan BAE Veliaht Prensi Muhammed bin Zayed’e öfke büyük. Ankara, Abu Dabi’deki büyükelçisini geri çekmeye hazırlanıyor. BAE’nin Filistin davasında hiçbir inandırıcılığı kalmadığını kaydeden Türk Dışişleri, İsrail’le bütünleşme anlaşmasına şu tepkiyi verdi: “BAE liderliğinin, Filistin halkının ve yönetiminin rızası hilafına Filistin adına İsrail ile müzakereler yürütme ve Filistin açısından hayati önem taşıyan konularda taviz verme yetkisi hiçbir şekilde yoktur. Kendi dar çıkarları uğruna Filistin davasına ihanet ederken, bunu adeta Filistin için yapılan bir özveri gibi takdim etmeye çalışan BAE’nin bu riyakar davranışını tarih de bölge halklarının vicdanı da unutmayacak ve asla affetmeyecektir.”
‘ABD İŞBİRLİKÇİSİ’
BAE merkezli ihanetin en büyük yansıması Kudüs-Filistin sokaklarında oldu. Filistinliler, BAE Veliaht Prensi Zayed’in posterlerini ateşe verdi. Batı Şeria ile Gazze Şeridi’nde cuma namazı sonrası meydanlara çıkan binlerce Filistinli, BAE ve Zayed’i protesto etti. Üzerine çarpı işareti atılmış Zayed posterlerini taşıyan göstericiler, ABD, İsrail ve BAE aleyhine sloganlar attı. Yatta beldesinde bir grup Filistinli, BAE bayrağını ateşe verirken, Nablus kentinde de ABD Başkanı Donald Trump ile İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve Zayed posterleri yerlerde çiğnendikten sonra Filistinlilerce ateşe verildi. Mescid-i Aksa’daki Kubbetu’s Sahra’nın ön kısmında toplanan Filistinli gençler de “Kahrolsun BAE”, “Ey Zayed, ey korkak, ey ABD iş birlikçisi” şeklinde sloganlar attı.
ŞİMDİ ALENİ OLDU
Mescid-i Aksa’daki cuma hutbesinde de BAE tel’in edildi. Kudüs ve Filistin Müftüsü Şeyh Muhammed Hüseyin, Harem-i Şerif’te okuduğu cuma hutbesinde, Arap ülkelerinin Kudüs ve Filistin davasını yalnız bıraktıklarını, bu davaya karşı ihanet içinde olduklarını belirterek, Filistin’in büyük bir komployla karşı karşıya olduğuna dikkat çekti. Mescid-i Aksa İmam Hatibi Şeyh İkrime Sabri ise Mescid-i Aksa’nın kutsiyetine halel getiren hiçbir anlaşmayı kabul etmeyeceklerini kaydederek, “BAE’nin ya da başkalarının İsrail ile normalleşmesi yeni bir şey değil. Bu daha önce gizli yapılıyordu şimdi aleni oldu” dedi. Tüm bu siyasi hamlelerin arkasında ABD’nin olduğunu dile getiren Sabri, “Meşrû hakkımız kıyamete kadar bakidir. Hiçbir şekilde ABD’ye teslim olmayacağız. Müslümanların kimsenin vesayetine ihtiyacı yok” diye konuştu.
Filistin tanımıyor
- BAE-İsrail anlaşmasının ardından Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile Hamas Siyasi Büro Başkanı İsmail Heniyye telefonda görüştü. Hamas’tan yapılan yazılı açıklamaya göre taraflar sözkonusu anlaşmayı açık bir şekilde reddetti ve anlaşmanın Filistin halkını bağlamadığını bildirdi. Filistin halkının tamamının İsrail’le normalleşmeye karşı olduğunu vurgulayan iki lider, “Hiç kimsenin Filistin’i, Kudüs’ü, Mescid-i Aksa’yı ve şehitleri İsrail’le normalleşmede köprü olarak kullanmasına izin verilmeyeceğini” belirtti. Heniyye ve Abbas, bu anlaşmanın yansımalarıyla ilgili olarak temas halinde kalma ve ortak hareket etme konusunda mutabık kaldı. Heniyye, İslami Cihad Hareketi Genel Sekreteri Ziyad en-Nehhale ile de görüştü. Görüşmede, BAE’nin attığı son adım, ‘ulusal, Arap ve İslami hakların çiğnenmesi’ olarak tanımlandı.
Türkiye’de yaşayan Filistinliler: BAE ihanet etti
Dikkatli olmalıyız
Filistinli yazar Muin Naim: BAE’den sonra Bahreyn, Suudi Arabistan ve Umman da İsrail ile anlaşma imzalamaya hazırlanıyor. Bunlar İsrail’in gücüne güç katıyor. Bir işgalciyle barış anlaşması yaparsanız her şey Filistin aleyhine değişir. Halk nezdinde Filistin davasına desteği azaltmaya çalışıyorlar. BAE bugün halkların demokrasiye yönelmesine karşı olan ekolün başıdır. Sisi’ye darbe yaptıran ve destek veren, Libya’da Hafter’i ayakta tutan, Suriye’de Esed’e bile destek veren, İsrail saldırırken ona maddi destek sunan BAE’dir. Türkiye dikkatli olmalı. BAE İsrail’le nerede çalıştıysa Türkiye karşıtı hareket etti. Son anlaşmayla tam işbirliği yapıyorlar; askeri çalışmalar da buna dahil.
İlk kıbleyi unuttular
Filistin Dayanışma Derneği Başkanı Muhammed Mişeniş: Bu anlaşma Filistin halkına, Filistin davasına ve direnişine ihanettir. Şu an çok önemli gelişmeler oluyor. İsrail Batı Şeria’dan yüzde 30 toprak almak istiyor. ABD Kudüs’ü başkent olarak tanıdı. Mültecilere dönüş hakkı da verilmiyor. Prens Zayed, Yüzyıl Anlaşması için Ortadoğu’ya müdür oldu. İlk kıblesini unuttu, şu an Müslüman olarak hareket etmiyor. Sadece kendini düşünüyor. O yüzden bu anlaşmayı yaptı. Bu önemli dönemde bize destek verdikleri için Türkiye halkına ve Türkiye hükümetine çok teşekkür ederiz. Elhamdüllillah Türkiye var, Türkiye alem-i İslam’ın lideri olacak.
Halkını da hiçe saydı
Yurtdışında Yaşayan Filistinli Alimler Derneği Başkanı Dr. Nevaf Tekruri: Siyonist varlığın tüm biçimleriyle normalleşmesi bir suçtur. Filistin davasına ve İslam kutsallarına yönelik ihanettir. Bu anlaşma yalnızca işgalci siyonistler için büyük bir fırsatı temsil ediyor. Ne Filistinliler ne de herhangi bir Müslüman ülkeyle herhangi bir ilgisi yok. Sorumsuz ve güvenilir olmayan hain bir eyleme tanık oluyoruz. Anlaşmaya imza atanlar, kalbi Filistin davasıyla dolu olan kendi halkını da hiçe saymıştır. BAE yöneticileri kendi halklarına karşı görevlerini de yapmıyorlar. Bu suçlular bunun bedelini onurlarını kaybederek ödeyecekler ve siyonistlerden hiçbir fayda göremeyecekler.
İşgallerle eşzamanlı
Filistinli Doktor Said el-Haj: Bu anlaşma sürpriz olmadı, tam tersi, yıllardır devam eden bir sürecin son aşamasıdır. Yıllardır BAE, İsrail’in çıkarlarına hizmet ediyordu. Filistin meselesini tasfiye etmek amacıyla Trump tarafından sunulan sözde ‘Yüzyılın Anlaşması’ Beyaz Saray’da ilan edildiğinde BAE büyükelçisi orada hazır bulunmuştu. Artık bazı Arap rejimleri için İsrail düşman değil, işbirliği yapılabilen bir ‘komşu’ ülke ve onun yerine İran ve Türkiye hedef tahtasında. Nitekim Suriye, Libya ve Irak’taki her olayda gördüğümüz gibi Türkiye aleyhine çıkan seslerin başında BAE ve medyası geliyor. Bu anlaşmanın Filistinlilerin çıkarlarını koruyacağını iddia etmek ucuz bir propagandadan başka bir şey değildir. Anlaşmanın Batı Şeria ve Ürdün Vadisi’ni ilhak etme planıyla eş zamanlı gelmesi çok manidardır.
