Başbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz, 6. İstanbul Finans Zirvesi'ndeki (IFS) konuşmasında, bu yıl belirlenen temanın “Düşük büyüme ve düşük faiz ortamında yol almak” olduğunu anımsatarak, küresel düzeyde varolan bu sorunun iki gün boyunca tartışılacağını söyledi. Dünyanın henüz yeterince yatırım yapamadığını dile getiren Yılmaz, yatırımların artırılması gerektiğini vurgulayarak, "Dünyada para, finans var, yok diyemeyiz. Geçmişte varolan paralar buharlaşıp bir yere gitmedi. Bu paranın harekete geçmesi ve yatırımlara yönlendirilmesi gerekiyor" diye konuştu.
Büyümenin dünya genelinde dengeli dağılmadığını, ABD'de nispi olarak daha iyi bir performans sağlandığını da kaydeden Yılmaz, Latin Amerika, Rusya, Çin'de ciddi anlamda büyüme kayıpları yaşandığını, AB'nin ise uzun süredir düşük seviyede büyüdüğünü anlattı. Özellikle son dönemde gelişmekte olan ülkelerde büyümede aşağı yönlü eğilim gözlemlediklerini belirten Yılmaz, küresel krizden sonra dünya büyümesinin neredeyse yarısını sağlayan Çin'in son dönemde yüzde 7'lere düşen büyümesinin getirdiği tedirginliklerin olduğunu söyledi. Yılmaz, Çin'in dünya büyümesinin yarısını olmasa da 3'te birini karşılamaya devam edeceğine dikkati çekerek, bunun rahatlatıcı bir perspektif sunduğunu bildirdi.
Emtia fiyatlarındaki gerilemenin gelişmekte olan ülkeler açısından önemli bir unsur olduğunu dile getiren Yılmaz, dünya talebinin daralmasıyla birlikte emtia fiyarlarında petrol başta olmak üzere bir gerileme gördüklerini aktardı. Cevdet Yılmaz, bu durumdan ülkelerin farklı etkilendiğini belirterek, “Türkiye gibi enerjiye, emtiaya bağımlı ülkelerin bu düşüşten faydalandığını ifade edebiliriz” dedi.
Fed'in kararını herkesin beklediğini, bunun dünya merkez bankacılığı tarihinde en popüler meselelerden biri olduğunu ifade eden Yılmaz, ABD'nin çok aşırı genişleyici bir politika uyguladığını, şimdi ise daha da genişleyici bir politikaya geçiş yapmayı hedeflediğini ve buna “normalleşme” denildiği bilgisini verdi. Yılmaz, Fed kararlarının ani bir şekilde hayata geçmeyeceğini gördüklerini kaydederek, “Zıplayarak, sıçrayarak gidecek bir tablo yok karşımızda. Daha küçük küçük değişikliklerle zamana yayılmış bir şekilde bu uyumun sağlanacağı anlaşılıyor" değerlendirmesinde bulundu.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Türkiye'nin dünyada en fazla enerji talep eden ikinci ülke olduğunu söyledi. IFS'de konuşan Alaboyun, şunları söyledi: “Türkiye, son 10 yılda kaydettiği ekonomik büyümeye paralel olarak dünyanın en hızlı büyüyen enerji piyasalarından biri oldu. Gerek elektrik piyasalarında gerekse de doğalgaz piyasalarında dağıtım ve perakende ayağında özelleştirmeler tamamlanmıştır. Enerji talebi 2023'e kadar % 7 artacak. EPİAŞ'ın ülkemizde spot enerji ürünlerinin işlem göreceği merkezi borsa olacaktır.”
Kriz sürecinde ve sonrasında Merkez Bankası'nın politikalarını yerinde bulanBaşbakan Yardımcısı Cevdet Yılmaz,
sözlerini şöyle sürdürdü:“Para politikalarımız, Merkez Bankamızın politikaları son derece etkili ve değişen şartları dikkate alarak hareket eder bir tarzda gerçekleşti. Merkez Bankamız elindeki enstrümanları değişik konjonktürlere, dünyanın ve Türkiye'niniçinde bulunduğu değişik ortamlara göre ayarladı. Bazı yenilikler yaptı,enstrümanlarını çeşitlendirdi. Diğer
taraftan Merkez Bankası, içinden geçtiği süreçte bütün gelişmeleri yakından takip etti, hazırlıklarını gayet profesyonel
şekilde gerçekleştirdi.”
