Mardin'in Nusaybin ilçesinde PKK'lı teröristlerin saldırısında şehit olan polis memuru 23 yaşındaki Çağdaş Arslan'ın Zonguldak'ın Beycuma Beldesi'ndeki baba evine acı haber ulaştı.
Emniyet görevlileri, sabah saatlerinde şehit polisin babası Adnan Arslan'ın belde merkezindeki evine giderek acı haberi bildirdi. 2 çocuklarından birini kaybeden Adnan Arslan ve eşi Sibel Arslan gözyaşlarına boğuldu. Şehidin baba evine Türk bayrakları asıldı.
Komşuları, Arslan çiftine taziye ziyaretlerinde bulundu. Sibel Arslan, "Ben sana 'gel ' dedim. Beni niye dinlemedin. Sana nasıl kıydılar" diyerek ağıt yaktı. Evinin yakınında sahibi olduğu gazete bayii önünde oturarak ağlayan Adnan Arslan'ı ise yakınları ve arkadaşları teselli etmeye çalıştı. Şehidin ablası hemşire Çağla Arslan da evin önünde gözyaşı döktü.
Şehit polisin Anadolu Lisesi'nden mezun olduktan sonra üniversite sınavına hazırlık için dershaneye giderken Polis Meslek Yüksekokulu sınavına girdiği ve yedeklerden kazandığı belirtildi. 2012'de Kocaeli'de göreve başlayan Çağdaş Arslan'ın 2014'te Mardin'e atandığı belirtildi.
PKK'lı teröristlerin yerleştirdiği tahrip gücü yüksek patlayıcıyı dün gece infilak ettirmesi sonucu, komiser yardımcısı 40 yaşındaki Oktay İzgi'nin şehit olduğu haberi, Kayseri'deki yakınlarını yasa boğdu.
Şehitlerden Nusaybin İlçesi Çevik Kuvvet Müdürlüğü'nde görevli komiser yardımcısı Oktay İzgi'nin acı haberi, Kayseri'nin merkez Melikgazi İlçesi Osmanlı Mahallesi'ndeki yakınlarını gözyaşlarına boğdu. Aslen Erzurumlu olan, evli 2 çocuk babası Oktay İzgi'nin annesi ve yakınlarının Kayseri'de yaşadığı, babasının daha önce vefat ettiği öğrenildi.
Sosyal paylaşım sitesinde, daha önce Nusaybin'deki çatışmaların ortasında kaldığı fotoğrafları paylaşan komiser yardımcısı İzgi'nin cenazesinin ikindide düzenlenecek tören ardından Şehir Mezarlığı'ndaki Polis Şehitliği'nde toprağa verileceği ifade edildi
Patlamada şehit düşen polislerden Sezgin Uludağ'ın (29) memleketi Isparta'ya acı haber ulaştı. Isparta merkez Hisar Mahallesin'deki baba evine acı haberi Vali Vahdettin Özkan ile birlikte Emniyet Müdürü Halil Altan verdi. Şehit haberinin gelmesiyle birlikte eve dev Türk bayrağı asıldı. Belediye ekipleri de sokağa Türk bayrağı astı.
Üç erkek kardeşten en küçükleri olan Sezgin'i şehit veren baba Mehmet Uludağ, oğluyla en son iki gün önce görüştüğünü söyledi. Baba Uludağ, “Annesi dün öğleden sonra, ağabeyi akşam görüştü. Zaten o bizi arıyordu. Biz arayamıyorduk. Sabahleyin de haberi geldi. Önceki gün rüyamda gördüm onu. Kolay kolay rüya görmezdim. Rüyamda kapıyı açtı baba ne yapıyorsun dedi. Ne oldu bir şey mi var dedim. Yok sen rahatına bak dedi. Sonra uyandım Gece saat 3'tü ama görevde olabileceğini düşünerek aramadım. Sonra arayım dedim. Daha sonra annesini o aramış. Şükür dedim. Baba beni aramayın ben siz ararım demişti. Görevde olurum telefonu açamam sonra niye açmıyor telefonu düşünürsünüz diye aramayın demişti" diye konuştu.
Süleyman Demirel Üniversitesi mezunu oğlunun, üç buçuk senedir polis olduğunu belirten Baba Uludağ, “İlk önce Kütahya'daydı. Ben de oradaydım. Daha sonra Nusaybin'e gitti. Yıl başından iki gün önce gitti. Daha sonra annesi rahatsızlandı. 6 ay kadar refakatçi izni verildi kendisine. Isparta'ya geldi. Annesine baktı. Bir ay önce de görev yerine gitti. Gidince de ben geldim. Annesine şimdi ben bakıyordum. Annesini sık sık arardı. Üç oğlumdan o okudu. Puanı yüksekti. Arkadaşları polis olunca, polisliği de sevince, polis olmak istediğini söyledi. Çalışkan ve üstün başaralı bir çocuktu. İstanbul'da kız arkadaşı vardı. O da cenazesine geliyormuş" ifadelerini kullandı.
Pankreas rahatsızlığı olduğu öğrenilen Anne Selver Uludağ'ın ağıtları ise yürekleri dağladı. Acılı anneye, sağlık ekipleri zaman zaman müdahale ederken, kadın polis memurları anneyi teselli etmeye çalıştı. Şehidin cenazesinin bugün Isparta'da toprağa verileceği öğrenildi.
