Libya görüşmelerinin sürdüğü saatlerde CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, sosyal medya hesabında “Yemen bizim neyimize?” türküsü eşliğinde mesaj paylaştı. “Yaklaşık yüzyıl önce anneler, ‘Yemen bizim neyimize?’ diye sormuş, ‘Gitme Yemen’e’ türküsünü yakmıştır. Yüzyıl sonra annelerimize yeni Yemen türküleri yaktırmayın” ifadesini kullanan Kılıçdaroğlu, Mehmetçiğin Libya çöllerinden uzak tutulmasını istedi. “Hükümete açık ve net çağrımızdır” başlığıyla bir mesaj daha veren CHP lideri, Libya Ulusal Mutabakat Hükümeti’nin BM’nin 2259 sayılı kararı uyarınca uluslararası meşruiyeti olan bir hükümet olduğunu belirttikten sonra şunları ekledi: “Bu nedenle iç savaşın sona erdirilmesi ve ülkede akan kanın durdurulması amacıyla Birleşmiş Milletler Barış Gücü’nün vakit geçirmeksizin bölgeye gönderilmesi sağlanmalıdır. Türkiye, bölgede istikrarın sağlanmasına önayak olmalı, tüm diplomatik çabasını bu yönde ortaya koymalıdır.”
Arapların iç savaşı
TBMM’de partisinin milletvekilleriyle yaptığı toplantının ardından yaptığı açıklamada ‘tezkereye oybirliğiyle hayır oyu verme kararı aldıklarını’ belirten İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, “Başkanlık divanımız, tezkerenin Türkiye’nin mili güvenliği için tehdit oluşturacağını, vatanın bağrından çıkmış Mehmetçiğimizin haksız bir şekilde şehit olabileceği, 2 bin kilometre uzaklıktaki bir yere muharip güç göndermenin sakıncalı ve yanlış olduğu, Suriye’de olduğu gibi bir Arap iç savaşının parçası olmanın Türkiye’ye fayda getirmeyeceğine kanaat getirdi” dedi. Suriye’deki iç savaşa müdahil olmanın 5 milyon mülteci ve 50 milyar dolar masrafla sonlandığını iddia eden Akşene, hükümeti UMH ile Hafter arasında arabuluculuk yapmaya çağırdı.
Küçümseyen miyoptur
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ünal Çeviköz, Libya’da UMH'nin aslında Türk askerini istemediğini iddia ederek, ‘vatan evlatlarının Libya çöllerine sorumsuzca sevk edilemeyeceğini’ savundu. Libya’ya asker yerine diplomat gönderilmesini gerektiğini belirten Çeviköz, “Hafter’in Türkiye’ye karşı bir pozisyonda olduğu söyleniyor. Bunu çözmenin yolu diplomatik temaslardan geçer. Rusya, ABD ve Almanya ile de temas kurulmalıydı. Libya’ya müdahalemiz uluslararası hukuk bakımından tartışmalıdır” dedi. Çeviköz ayrıca, kendilerini ‘Libya Ulusal Ordusu’ diye tanımlayan Hafter güçlerini küçümseyen Ankara’yı ‘miyop olmakla’ suçladı.
SİHA’ları unutamıyor
- Meclis’te HDP adına konuşan Tülay Hatımoğulları Oruç, “Bu tezkereye net bir biçimde hayır diyoruz. Çünkü bu tezkere, iktidarın dış siyasette muhteşem başarısızlığının ve değerli yalnızlığının bir kez daha tescil edilmesi anlamına geliyor” dedi. Libya’da UMH’yi ‘ihvancı’ olarak niteleyerek meşrûluğunun tartışmalı olduğunu ileri süren Oruç, savunma sanayiinin gelişmesinden duyduğu rahatsızlığı da açıkça dile getirdi. “Bu rejim, silah sanayisini güçlendirmek, pazar alanını Ortadoğu ve Kuzey Afrika’da genişletmek, Bayraktarları daha da zengin etmek için Libya seferine çıkmıştır. Cihatçı savaş turizminin önüne bu Meclis hayır diyerek geçebilir” diyen Oruç, Libya’ya sefer düzenlemenin ülkeyi ateş çemberine atmak olacağını iddia etti.
Vietnam’a dönüşür
İYİ Parti adına konuşan Aytun Çıray, Libya’nın Mehmetçik için Vietnam’a dönüşebileceğini savundu. Milliyetçiliğin ve vatanseverliğin gereği olarak bu tezkereye ‘hayır’ dediklerini söyleyen Çıray, “Bazıları aynı anda iki tarafa silah veriyor. Mehmetçik, bölgede Vietnam gibi bir iç çatışmanın içerisine sokulabilir. Mehmetçiğimizi milli güvenliğimizle hiçbir ilgisi olmayan bir iç savaşın belirsiz ateşi hattına bırakamayız” dedi. Türkiye’nin UMH’ye destek olmasının kötü sonuçlar doğuracağını savunan Çıray, “Suriye’de sorunlar sona ermemişken yeni çatışma alanlarına ne gerek var? Doğu Akdeniz’de gerilim devam ederken bu Libya adımı donanmayı ikiye bölecektir" şeklinde iddialarda bulundu.
Saadet‘ten tarihi çark
- Libya tezkeresine parti olarak ‘evet’ oyu vereceklerini günler önce ilan eden Saadet Partisi birdenbire çark etti. SP’nin Meclis’teki iki milletvekilinden biri olan Cihangir İslam olağanüstü oturuma katılmazken TBMM’de partisi adına konuşan Konya Milletvekili Abdulkadir Karaduman ise ‘hayır’ oyu kullanacağını kürsüden duyurdu. Böylece Temel Karamollaoğlu liderliğindeki SP, Libya konusunda CHP, HDP, DP ve TİP’le birlikte ‘hayır’ cephesinde yer aldı. SP dün sabah yazılı bir bildiriyle Türk askerinin Libya’ya gönderilme amacının Libya halkı için barış ve huzuru inşa etmek olduğunun ortaya konulması gerektiğini kaydetmiş, “Süreç doğru kurgulanırsa, askerimizin oradaki varlığı bile başlı başına birçok yanlış adımın atılmasını engelleyebilir” ifadesini kullanmıştı.
