|

İzmir'deki paralel yapı davası sürüyor

İzmir'de görev yaptıkları dönemde "yasa dışı dinleme yaptıkları" iddialarına ilişkin 26 emniyet mensubu hakkında açılan davaya devam edildi.

Yeni Şafak
19:11 - 12/10/2015 Pazartesi
Güncelleme: 19:13 - 12/10/2015 Pazartesi
AA

İzmir 9. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, haklarında 10 ila 961 yıl arasında hapis cezası istenen tutuksuz sanıkların 16'sı ve avukatları katıldı.



Sanıkların savunmalarının alındığı duruşmada, Ramazan Mert, asılları görülmemiş fotokopi belgelere dayanılarak yargılandıklarını öne sürerek, "evrakların aslı mahkemeye gelmeden yargılamanın durdurulmasını, dinlemelerle ilgili yargılanmalarına sebep olan raporları hazırlayan emniyet ve HSYK müfettişlerinin mahkemeye çağrılarak dinlenmesini" istediklerini belirtti.



Operasyon gecesi bazı personelin emniyete çağrılarak "mesai arkadaşları aleyhine ifade vermesi" teklifinde bulunulduğunu ve bu kişilerin, aynı konuya ilişkin düzenlenen ikinci operasyonda "yok olduğunu" öne süren Mert, ikinci operasyon dosyasında yasal olmayan yollarla delil üretilmeye çalışıldığı iddiasında bulundu.



Sanık polis memuru Seyfullah Özdemir ise bilgi notlarında imzası bulunduğu için mahkemeye çıktığını, istihbari bilgi ve değerlendirmelerden oluşan notların kesin hüküm içermediğini, dinleme yapılacak kişilerle ilgili karar mercinin kendisi olmadığını ve dinlemelerin de hakim kararıyla yapıldığını belirtti.



Dinlenen 15 bin hattan sadece seçilen 100'ünün davaya konu edildiğini, iddianamede hala kim tarafından kullanıldığı belli olmayan numaraların bulunduğunu savunan Özdemir, fotokopi bilgi notlarındaki bazı imzaların da kendisine ait olmadığını ifade etti.



Sanık Selçuk Küçükaslan, aynı konuda açılan ikinci davada da isminin geçtiğini, ancak savcının kendisiyle ilgili suç unsuru bulamadığını belirterek, kanunlara aykırı iş yapmadıklarını savundu.



Polis memuru Ahmet Yıldırım da üzerine atılı suçlamaları kabul etmediğini söyledi.



Eski Emniyet Amiri Haldun Çabuk ise görev yaptığı dönem boyunca usulsüz dinleme emri vermediğini, kanunun kendilerini dinleme yapmakla görevlendirdiğini, yaptıkları işlemlerin de "önleyici" mahiyette olduğunu ileri sürdü.



Sanık avukatlarından Ali Aksoy, örgüt suçlaması yöneltilen emniyet mensuplarının görev yaptığı dönemde ülkeyi tehlikelerden korumak için çalıştıklarını ve çeşitli örgütlerle mücadele ettiklerini savunarak müvekkillerinin beraatini istedi.



Diğer sanık avukatları da müvekkillerinin beraatlerini talep etti.



Mahkeme Başkanı Hamdi Çiftçi, duruşmayı çarşamba gününe erteledi.



Olay


İzmir Cumhuriyet Başsavcılığınca "yasa dışı dinleme" iddialarına ilişkin başlatılan soruşturma kapsamında 26 emniyet personeli hakkında gözaltı talimatı verilmiş, 27 Ocak'ta İzmir merkezli 13 ilde eş zamanlı operasyon düzenlenmişti. Operasyonda 24 kişi gözaltına alınmış, eski Batman Emniyet Müdürü Hasan Ali Okan ile eski Elazığ Emniyet Müdür Yardımcısı Ramazan Karakayalı hakkında da yakalama kararı çıkartılmıştı.



Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen 24 kişiden 10'u savcılıkta, 12'si mahkeme tarafından serbest bırakılırken, Emniyet Müdürü Memduh Tosun ile eski İstihbarat Şube Müdür Yardımcısı Taner Aydın tutuklanmıştı.



Tosun ile Aydın, avukatların üst mahkemeye yaptıkları itiraz sonrası serbest bırakılmış, Okan ile Karakayalı hakkındaki yakalama kararı da kaldırılmıştı.



Cumhuriyet Savcısı Okan Bato'nun hazırladığı iddianamede, müfettişler tarafından İzmir Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğünde yapılan denetimlerde, 2009 ile 2013 yılları arasında gerçeğe aykırı belgeler düzenlenerek başka isim ve IMEI numaraları üzerinden alınan mahkeme kararları ile çoğunluğu Türk Silahlı Kuvvetleri mensubu, üniversite rektörleri, akademisyen, eski Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı, üst düzey emniyet mensupları ve gazetecilerin de aralarında bulunduğu 92 kişinin dinlendiği yer almıştı.



İddianamede sanıkların, "suç işlemek amacıyla örgüt kurmak, yönetmek, kurulan örgüte üye olmak", "suç örgütü faaliyetleri kapsamında kamu görevlilerinin resmi belgede sahteciliği", "iftira", "suç uydurmak", "özel hayatın gizliliğini ihlal", "kişisel verilerin hukuka aykırı olarak kaydedilmesi, verileri hukuka aykırı olarak ele geçirmek" suçlarını işledikleri öne sürülüyordu.

#"paralel devlet yapılanması"
#paralel polisler
#yasadışı dinleme
#ağır ceza
#savunma
8 yıl önce