|

Kara kutular çözülüyor: Sabiha Gökçen'deki uçak kazası aydınlanmaya başladı

Sabiha Gökçen Havalimanı'nda 5 Şubat günü pistten çıkan ve 3 kişinin yaşamını yitirdiği Pegasus Havayolları uçağının kara kutuları deşifre edildi. Kara kutulardan olumsuz meteorolojik şartlardan kule ve hatta pist bakım hatalarına kadar bir dizi ihmal çıktı. Sanılanın aksine kara kutu kayıtlarına göre kazada pilot hatasının düşük seviyelerde olduğunun saptandığı öğrenildi.

13:37 - 20/02/2020 Perşembe
Güncelleme: 14:22 - 20/02/2020 Perşembe
DHA
Uçak kazasında 3 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmıştı.
Uçak kazasında 3 kişi hayatını kaybetmiş, onlarca kişi yaralanmıştı.

Pegasus Havayolları uçağının İstanbul Sabiha Gökçen Havalimanı'nda pistten çıktığı kazayla ilgili kafalarda soru işareti bırakan detaylar açıklığa kavuşmaya başladı. Uçağın kara kutuları, Almanya'nın Braunschweig şehrindeki Alman Havacılık Kaza Soruşturma Bürosu (BFU) tesislerinde, Amerikalı yetkililerin nezaretinde deşifre edildi.

Pilot Türkçe anonsu anlamadı

Kulenin uçağa önceki uçakların pas geçtiği bilgisini Türkçe verdiği ve o sırada iletişim başta olmak üzere yardımcı görevlerle ilgili ikinci pilotun Hollandalı olması nedeniyle bunu anlamadığı ve kendisinden yapması beklenen muhtemel uyarıyı yapamadığı ortaya çıktı. Uçağın limitler içerisinde ve pilotların o an için risk almadan yaptığı normal iniş sonrası pistin son metrelerinde daha önceki iniş kalkışlar nedeniyle frenlemeye izin vermeyerek uçağın buz zemin üzerinde gibi kaydığı anlaşıldı. Pistin sonunda durma sahası yerine dik açılı bir yamaç bulunması ve yamacın kaymaması için yapılan duvar ise uçağın parçalanmasına neden oldu.

İşte kazaya sebep olan hatalar zinciri:

  • 1. Olumsuz hava şartları nedeniyle Pegasus'un kaza yapan uçağına inişinden hemen önce yıldırım düştü. Yıldırımlara karşı donanımlı olan uçaklar bundan etkilenmiyor. Ancak her iki pilot da prosedür gereği konsantrasyonlarını yıldırımın uçağın aletlerine bir etkisi olup olmadığına odakladı.

Koordinasyon bozuldu

  • 2. Bu sırada uçağı kaptan pilot kullanırken ikinci pilot ise iletişim ve aletlerin takibi görevine odaklanmıştı. Kule daha önceki iki uçağın pisti pas geçtiğini söyledi. Ancak bu uyarısını havacılık terminolojisine göre İngilizce yerine Türkçe yaptı. Kaptan “Anladım diye cevap verdi ancak iletişimden sorumlu Hollandalı ikinci pilot anonsu anlamadığı ve inişe saniyeler kaldığı için kokpitte koordinasyon bozuldu.

Her şey normal sandılar

  • 3. Bu sırada bir başka uçak, kaza yapan uçaktan hemen önce aynı arka rüzgarla kalkış yaptı. Bu da pilotlara her şeyin normal akışı içerisinde olduğu hissini yarattı.

İniş kararı alındı

  • 4. O sırada arka rüzgar saatte 26.4 km süratle esiyordu. Pegasus Havayolları arka rüzgar pas geçme limiti saatte 28 km olduğu için pilotlar toleranslar içinde olan uçakla iniş kararı aldı.

Uçak normal indi

  • 5. Pistin uzunluğu 3 bin metre. Uçak, sanılanın aksine pistin ortalarına veya sonuna doğru sert olarak değil, normal bir mesafe olan pistin 705'inci metresine indi.

Rüzgarın etkisi büyük

  • 6. Pilotlar uçak indiği anda normal frenleme yapmaya başladı. Uçağın sürati saatte 98 km sürate kadar düşmesine rağmen o anda aniden arka taraftan gelen rüzgarın sürati saatte 51 km'ye çıktı. Bu itiş sürati arttırdı.

Uçak duracak sandılar

  • 7. Pilotlar yine de duracaklarından emin oldukları için sert frenlemeden vazgeçerek ıslak zeminde kaymamak için kendi aralarında konuşarak pistin ortasındaki değil sonundaki çıkıştan dönmeye karar verdi. Bu sırada kabin içerisinde her şey normal olup uçak yavaşladığı için hostesler “Telefonlarınızı kullanabilirsiniz" anonsu yaptı.

Kaydı ve hız kesemedi

  • 8. Pilotlar sıklıkla kullanılmayan pistin sonundaki dönüşe doğru geldiklerinde iyice yavaşlamak için tekrar fren yaptı. Ancak muhtemelen uçak, pist üzerinde bulunan daha önceki yüzlerce iniş kalkışla oluşan lastik izlerinin üstüne inince kaymaya başladı ve hız hiç kesilmedi.

Anormallik geç anlaşıldı


  • 9. Sorun tam olarak bu anda başladı ve pilotlar bir anormallik olduğunu bu sırada anladı.

Son 700 metre kaydı


  • 10. Pilotlar sert frene geçmelerine rağmen uçak 17 saniye boyunca pistin son 700 metresini kayarak ve hiç yavaşlamayarak katetti. Bu süre ve mesafe normal zemin olması halinde daha hızlı bir uçağın bile durması için gayet yeterliydi.

Yumuşak toprak yoktu


  • 11. Pistin sonunda “stop way" adı verilen bu gibi durumlarda uçağı hasar almadan durduracak yumuşak toprak zeminli saha yerine dik eğim bulunması nedeniyle uçak aşağıya yuvarlandı.

İstinat duvarı uçağı parçaladı


  • 12. Dik zeminin kaymaması için yapılan istinat duvarı uçağın parçalanmasına ve hasarın artmasına neden oldu. Ancak yetkililer bu durumun aynı zamanda uçağın motorlarının koparak gövdeden ayrılmasına neden olduğu ve böylece uçakta yangın çıkmadığı görüşünde de birleşiyorlar.
#sabiha gökçen
#uçak kazası
#pegasus
#kara kutu
4 yıl önce