‘Askeri ve siyasi casusluk’ suçlamasıyla yargılanan ABD İstanbul Başkonsolosluğu İrtibat görevlisi Metin Topuz’un davasında ara karar verildi.
14’üncü Ağır Ceza Mahkemesi, Topuz’un tutukluk halinin devamına karar verdi. Duruşma 28 Haziran’a ertelendi.
Bir önceki davada neler yaşanmıştı?
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde Mart ayında görülen duruşmada tutuklu sanık Metin Topuz hazır bulunmuştu.
Duruşmayı, ABD’nin İstanbul Başkonsolosu Jennifer L. Davis ile bazı yabancı gazeteciler de izledi. Duruşmada gizli tanık Yavuz’un, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla yüzü görülmeyecek şekilde görüntü bozularak ifadesi alındı.
- Kendisi de Mali Şubede görevli olduğu sırada Metin Topuz’un yanındaki yabancılarla şubeye geldiğini, 17/25 Aralık operasyonları öncesinde Topuz’un çok rahat bir şekilde şubeye girdiğini, Yakup Saygılı’nın kendisini karşıladığını ve buna ilişkin kamera kayıtları olduğunu söyledi.
Beraber fotoğraf çektirmişler
Gizli tanık Yavuz, Yakup Saygılı’nın kaybolan tabletiyle ilgili seyahatinde de Metin Topuz’un bulunduğunu, Topuz’un şube müdürü ve yardımcıları ile ilişkisinin son derece yakın olduğunu belirtti. Gizli tanık ayrıca Saygılı’nın bilgisayarında Metin Topuz’la Yakup Saygılı’nın birlikte çekilmiş fotoğrafını gördüğünü de mahkemeyle paylaştı.
"Bizim DEA ile alakamız yok"
- Gizli tanık ‘Yavuz’ ifadesinde, “Mali Şube’ye gelen ziyaretçiler ben geldim görüşmek istiyorum deyip hemen görüşemez. Emniyet personeli dahil buraya girmek sıkıntılıdır. Metin Topuz şubeye girerken çok rahat giriyor. Yakup Saygılı karşılıyor. Görüntüler de de var. Uyuşturucuyla mücadele birimidir DEA. Mali Şube ise uyuşturucuya bakmaz. Bizim DEA ile hiçbir alakamız yok” dedi. Mahkeme Başkanı Cem Karaca, gizli tanık ‘Yavuz’a ‘Mali Şube ile DEA’nın ortak operasyon soruşturma yürüttüğünü duydun mu’ sorusunu yöneltti..
Tercüman gibi değildi
Mali Şube Müdürlüğü’nun uyuşturucu konularına bakmadığını da belirten gizlik tanık, Yakup Saygılı’nın herkesle görüşmediğini, ancak Metin Topuz’a ihtimam gösterdiğini söyledi. Gizli tanık Yavuz, “Metin Topuz, bir tercüman gibi değil de oranın sahibi gibiydi. Bu benim kendi değerlendirmem” dedi.
