İstanbul duvarları üzerinden başlayan tartışma graffiti sanatını gündeme getirdi. Sokaklarda MET olarak bilinen Muhammed Emin Türkmen, bu sanatın en eski icracılarından. Trabzon Meydanı’ndaki son çalışmasında hat sanatı ile graffitiyi buluşturdu ve Hattat Hasan Çelebi’nin bir eserini yorumladı. Meydanda salgın nedeniyle namaz kılındığını gören sanatçı, suret yerine hat yapmayı daha doğru bulmuş. Çanakkale Zaferi’nden Ömer Halisdemir’e, göçmen sorunlarından spor olaylarına kadar birçok farklı konuda boyalarını konuşturan MET, bu çalışmanın hikayesini anlatırken İstanbul’daki tartışmaları da yorumladı.
- Yerel çizimler yapmak için Trabzon’a gitmiştik. Duvarın bir tarafına Trabzonspor’la ilgili bir çalışma yaptım. Diğer taraf için çalışmaya başlamadan önce insanların o meydanda namaz kıldığını gördüm. Pandemi nedeniyle sosyal mesafeyle namaz kılanlar meydandaki bu duvarın önüne kadar geliyorlardı. Ben de oraya suret yapmanın doğru olmayacağını düşündüm.Geleneksel sanatlarla graffitiyi birleştirme fikri çoktandır aklımdaydı. Yetkililerle bunu paylaştım ve kabul gördü. Çok heyecanlandım. Usta Hattat Hasan Çelebi’nin sağlığı el vermediği için oğlu Mustafa beyle buluştuk, çok iyi karşıladılar ve projeyi gerçekleştirdik.
MİLİMETRİK HARFLERE SADIK KALMAK ZORDU
- Hat sanatı milimetrik hesapla yapılıyor. İlk amacım Hasan Çelebi’nin eserine zarar vermeden uygulamaktı. En çok harfleri oturtmakta zorlandım.Milimetrik şekilde yan yana getirilen harflere sadık kalmak çok zordu. Manevi anlamda ve görsel olarak çok heyecan duyduğum bir iş oldu. Dünyada usta kabul edilen bir hattat, bana güvenip çalışmasını emanet etmişti.Sorumluluğumun farkındaydım, hakkını vermem gerekiyordu.
GRAFFİTİ İLE HAT ARASINDA MANA FARKI VAR
- İstanbul duvarları üzerinden yapılan bu tartışmanın, siyasetçilerin kendi aralarındaki rekabete malzeme olduğunu düşünüyorum. Yapan ve karşı çıkan yer değiştirseydi yine aynı tartışma olacaktı.Bütün duvar bahçelerini yıkıp graffiti yapmayı yanlış buluyorum. Boş duvarlar değerlendirilebilirdi. Burada bakım masrafı gibi bahaneler inandırıcı gelmiyor. Duvar bahçelerini yıkıp yerine bir şeyler yapma işinde büyük bir israf söz konusu. Her yerde duvar bahçesi olacak diye bir kural da yok ancak duvarlarda graffiti görmek isteyenler de vardır.Yetkililer varolan bahçelerin bakımını yapıp boş kalan gri duvarları graffiticilere bırakıyoruz diyebilir. Bir de enteresandır, kimse çizimin detayına bakmıyor. Sanatçı arkadaşımı yaptığı bu çalışma için tebrik ediyorum. Keşke eleştiriler neden soyut çalışma yapıldı, bu kadar renkli yapılmasa mıydı şeklinde olsaydı. Graffiti sanatı, partilerin siyasi fikir ayrılıklarına malzeme edilmemeli.