Bir garip adamdı Zenci Musa... Onun garipliği ne ten renginden ne memleketinden ne de Türkçesinden geliyordu. İngilizlere kök söktüren Kuşçubaşı Eşref’in fedaisiydi. Trablusgarp, Balkan, Çanakkale ve Kudüs cephelerinde bulunmuştu. Cesaretine sadakatini ekledi, imanına vatan sevgisini.
NE İŞ NE MAAŞ KABUL ETTİ
Enver Paşa, 1915 yılındaki Süveyş Kanalı taarruzunda gösterdiği kahramanlığı unutmaz, ona her gördüğünde iltifat eder. Kuşçubaşı Eşref ise Zenci Musa’yı fedaisi yapar ve 43 kişilik ekiple beraber Yemen’deki Türk birliklerine yardıma giderler. Karşılarına 2 bin 500 kişilik İngiliz-Arap kuvveti çıkar. Çatışma saatlerce devam eder. Kuşçubaşı Eşref ağır yaralı halde İngilizler’e esir düşer. Şehit olmayan birkaç asker kalmıştır ve Enver Paşa’nın gönderdiği 300 bin altın, 7. Ordu’ya ulaşmalıdır. Yaralı olan Zenci Musa, tek başına yardımı ulaştırır ve bir millete umut olur. Savaşlar sonrası İstanbul’a gelen kahraman, Karaköy Gümrüğü’nde hamallık yapar. İngiliz İşgal Kuvvetleri Komutanı General Harrington’ın iş teklifini redededer. Osmanlı Devleti tarafından bağlanan emekli maaşını ise kabul etmez. 1880’de başlayan hayatını, 1919 yılında veremden kaybeder. Geride bir Kur’an, Osmanlı haritası, kefen bezi ve Kuşçubaşı’nın fotoğrafını bırakır.
ÇETİN MÜCADELE
Tarihi roman yazarı Harun Çolak’ın kaleminden çıkan “Sudanlı Zenci Musa” işte bu garip adamın hikayesini anlatıyor. Çoğu karakter isimlerinden oluşan bölümleri okudukça İngiliz istihbaratçılarıyla girdiği çetin mücadelenin detaylarını öğreniyoruz. Sabrıyla birlikte yazdığı sadakat destanı, yazarın akıcı üslubuyla sürükleyici bir hâl alıyor. Kitap, Musa’nın ibretlik hikayesine tanıklığa davet ediyor. Mehmet Akif Ersoy ile Zenci Musa, 1916’da Arabistan’da tanışır. İstiklal Şairi’nin onun için yazdığı mısraları da paylaşmadan yazımızı bitirmeyelim: “Eşref Bey’in emir eri Zenci Musa / Omuzundan arşa yükseldi Nebi İsa”. Yolunuz düşerse Kurtuluş Savaşı kahramanı yürekli Musa, Üsküdar’daki Özbekler Tekkesi’nde istirahat etmektedir.
