|

Çocuk tiyatrosu mu dediniz

Çocuklarımızı televizyonun, sanal alemin ve dijital oyunların zararlarından korumanın bir yolunu bulduk diyelim, kalan zamanlarında onları meşgul etmekten fazla ne yapabiliriz? Bu sorunun da cevabını edebiyatta buluyoruz; çocuk edebiyatında.

04:00 - 15/07/2019 Pazartesi
Güncelleme: 14:32 - 14/07/2019 Pazar
Yeni Şafak
Çocuk Tiyatrosu, Nihal Kuyumcu tarafından Mitos Boyun Yayınları'ndan çıktı.
Çocuk Tiyatrosu, Nihal Kuyumcu tarafından Mitos Boyun Yayınları'ndan çıktı.

Ülkemizde son günlerde edebiyat ürünlerindeki çocuk istismarı konuşuluyor. Bu kirli gündemde yapacağımız en iyi işlerden biri hem edebiyatta hem de hayatta çocukların masumiyetini korumak görevinin biz yetişkinlerin sorumluluğunda olduğunu hatırlamak sanırım. İyi ama çocukların masumiyetini korumak, öyle göründüğü kadar basit mi? Üstelik çocukları korumak, belki de ebeveynlerin en kolay görünen görevlerinden biri. Galiba asıl zorluk, koruma sonrasında başlıyor. Bir şekilde koruduğumuz o çocukların zihni ve hissi gelişmelerini nasıl sağlayacağız?

Çocuklarımızı televizyonun, sanal alemin ve dijital oyunların zararlarından korumanın bir yolunu bulduk diyelim, kalan zamanlarında onları meşgul etmekten fazla ne yapabiliriz? Bu sorunun da cevabını edebiyatta buluyoruz; çocuk edebiyatında.

Peki ama gerçekten de öyle mi? Yoksa çocukları, kendileri için yazılmış kitaplardan da korumamız mı gerekiyor? Doğrusu çocuklar için yazılan ve yayınlanan kitaplara bakınca, pek azından dolayı insanın tekrar çocukluğuna dönesi geliyor. Çoğu çocuk kitabı, çocukların kendilerine özgü duygu dünyalarını tahrip etmek için kaleme alınmış sanki. Öylesine özensiz, öylesine feci. Önemli bir kısmı da inceliksiz metinlerin ve zevksiz resimlerin ticari beklentilerle bir araya getirilmiş kötü bir karışımı sanki. Çocuk raflarını dolduran kitapların önemli bir kısmı için “Çocuk bu kitabı okumasa daha iyi” demek durumunda kaldığımız ürünlerden oluşuyor.

“İyi ama o kötü, bu kötü. Geriye ne kaldı ki?” dediğinizi duyar gibiyim. Tiyatro kaldı efendim, tiyatro. Hani o unuttuğumuz, unutturulduğumuz tiyatro.

Her yaş grubunun kendine özgü bir anlama ve özümseme kapasitesi vardır. Çocuklar için hazırlanan her oyun, onların gücünün üstüne çıkmamak mecburiyetindedir. Yani çocuk, ancak oyunu anlarsa içine girip o oyundaki duygu ve düşünce öğelerini özümseyebilir. Yoksa o ‘oyuna katılmaz’. Oyundaki karakterlerle ve anlatılan hikayeyle kurduğu bağ oranında da estetik duyarlılığı gelişir.

Çocuk tiyatrosundaki bu ve benzeri meseleler üzerine ülkemizde kafa yoran isim ne yazık ki pek yok. Bu istisnalardan biri Nihal Kuyumcu. İstanbul üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tiyatro Bölümü’nde çocuk tiyatrosu üzerine doktorasını tamamlayan yazarın Çocuk Tiyatrosu adlı kitabı Mitos Boyun Yayınları arasından çıktı. Hem de tam on dokuz yıl önce. Yazık ki o gün bugündür bu alanda pek yaprak kıpırdamamış. Elbette Hasan Erkek’in Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu ile Çocuk ve Gençlik Tiyatrosu Sahnesi adlı iki kitabını, yine Nihal Kuyumcu’nun Hangi Çocuk Tiyatrosu? ile Çocuk Tiyatrosu mu Dediniz? Kitapları hariç. Ele aldığımız kitap da aradan geçen bunca zamana rağmen yeni bir baskıya ulaşamamış.

Yazar kitabını öteki akademik kaynaklar kadar 1935’den 2000 yılına kadar İstanbul Şehir Tiyatroları’nda sahnelenmiş çocuk oyunlarını tek tek okuyarak ve yenilerinin bir kısmını da izleyerek hazırlamış.

Yazar meselesini dört bölümde ele almış.

Kitabın en vurucu bölümü Çocuklar İçin Tiyatro başlığını taşıyan üçüncü bölümü. Shakespeare’in ‘Dünya bir tiyatrodur.’ sözünü merkeze alan bu bölümde yazar çocuk ile tiyatro arasındaki ilişkiyi, çocuk oyunlarının temel özelliklerini, bu oyunlardaki türleri ve oyunların sahnelenme anlayışlarını, çocuk oyunlarındaki göstergeleri ve son olarak da çocuk tiyatrosunda eleştiri konularını inceler. “Çocukların tiyatroya ihtiyacı olduğu gibi tiyatronun da çocuklara ihtiyacı vardır. (...) gördüğü her şeye inanmaya, özdeşleşmeye, taklit etmeye, kendi deneyimleriyle birleştirerek kullanmaya hazır olduğu bir dünya... Bu dünyanın sunuluşunda yapılan hatalar, tiyatronun eğitsel boyutunu ortadan kaldırdığı gibi, pedagojik açıdan da çocuklara zarar verebilir.” (Nihal Kuyumcu, Çocuk Tiyatrosu, Mitos Boyut Yay, İstanbul, 2000, s. 37-38.)

Yazarın seçtiği örnekler de ilginç. Çocuklara Atatürk’ü “kuvvetle duyurmak amacıyla” Orhan Asena’nın yazdığı Mustafa adlı oyunun, çocuk bakışını ve gerçekliğini nasıl da görmezden geldiğini vurgulayan yazar, oyunda 12 yaşındaki Mustafa’nın, oyun boyunca hiçbir çocukça şey yapmadığının; tersine, 35-40 yaşında eğitimli biri gibi konuştuğunun altını çizer.

Yazar kitabını çocuk tiyatrosu alanında bir tartışma ortamı açmak için kaleme aldığını belirtiyor. Ama o ortamın şimdiye kadar yaşanmaması, şimdiden sonra da yaşanmayacağı anlamına gelmemeli.

  • Çocuk Tiyatrosu
  • Nihal Kuyumcu
  • Mitos Boyun Yayınları
  • 2000
  • 144 sayfa
#Çocuk Tiyatrosu
#Nihal Kuyumcu
#Mitos Boyun Yayınları
5 yıl önce