|

Çocuklara gökyüzünde yer açın

Çocuklara uçurtmayı tanıtmak ve sevdirmek için kolları sıvayan Zahit Mungan yaptığı uçurtmalarla, düzenlediği atölyelerle, açtığı uçurtma sergisiyle çocukların gönlünde taht kurdu.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 18/10/2020 Pazar
Güncelleme: 23:20 - 16/10/2020 Cuma
Yeni Şafak
Hayal dünyasını hiçbir zaman terk etmeyen Zahit Mungan şahmeran, eşek ve taklacı güvercin figürlü uçurtmalar ile uçurtma kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Drone’ların yaygın olmadığı dönemde Mungan, telefon ve fotoğraf makinası bağladığı uçurtmaları sayesinde çektiği fotoğraflardan sergi bile açtı.
Hayal dünyasını hiçbir zaman terk etmeyen Zahit Mungan şahmeran, eşek ve taklacı güvercin figürlü uçurtmalar ile uçurtma kültürünü yaşatmaya çalışıyor. Drone’ların yaygın olmadığı dönemde Mungan, telefon ve fotoğraf makinası bağladığı uçurtmaları sayesinde çektiği fotoğraflardan sergi bile açtı.

Çocukluktan itibaren kalbimizde yer eden uçurtma sevdası son yıllarda unutuldu. Hızla değişen çağda teknolojiyle birlikte oyunlar ve eğlence yöntemleri değişiyor. Uçurtma kültürünü yaşatmak için yola çıkan Zahit Mungan, memleketi Mardin’e has şahmeran, eşek, taklacı güvercin temalarını uçurtmalara taşıdı. Kadim bir eğlenceyi modern icatla buluşturdu ve Mardin Kalesi üzerinde havalanan uçurtmasına telefon bağlayıp fotoğraflar çekti. Yüzlerce çocuğa uçurtmayı sevdirmek için atölyeler düzenledi, uçurtma tarihi hakkında çalışmalarda bulundu, sergiler ve festivaller düzenledi. “Uçurtmanın Peşinde” projesi ile de Sabancı Vakfı Fark Yaratanlar Programı’nın 11. sezon Fark Yaratanlarına seçildi. Zahit Mungan ile uçurtmaya ilgisini ve günümüz çocuklarını konuştuk.



MARDİN’DEN DÜNYA SEMALARINA
Uçurtmayla nasıl tanıştınız?

Mardin’de uçurtma bir gelenektir, Mardin’e ne zaman gelirseniz gelin gökyüzünde mutlaka bir uçurtma görürsünüz, bu da benim ilham kaynağımdır. Uçurtmalar, gözümü açtığım Mardin semalarında süzülmeye başladığında okuma yazmaya henüz başlamıştım. Derken, bu tutkum benim birçok detay ve donanımla karşılaşmama, bu doğrultuda da yaptığım altıgen uçurtmaların yerini özgün tasarımlarla birlikte artık çok daha farklı ve profesyonel düzeyde uçurtmalara bırakmıştı. Bugüne dek uçurtma alanında dünyanın dört bir yanında düzenlenen festivallerde uçurtmalarımla ülkemi temsil etmek üzere bulundum.

Uçurtmanın Peşinde adlı projesi nasıl doğdu?

Tutkum beni ilerleyen zamanda salt uçurtma tasarlamanın ötesinde bir yerlere götürdü. Yakın zaman önce de bu sevdamın esin kaynağı oluşturması üzerine, ‘Uçurtmanın Peşinde’ isimli bir kısa filmim çekildi ve bu belgesel katıldığı birçok kısa film yarışmasında birincilik elde etti. Ülkemde birçok şehirde söyleşilere katılıyor ve düzenlenen atölyelerde uçurtma yapımıyla ilgili okul çağı çocuklarına eğitim veriyorum. İşte tutku ile yaptığım bu çalışmalar sayesinde Sabancı Vakfı’nın, yaşadıkları çevrede karşılaştıkları sorunları çözmek için uğraşan ve topluma cesaret veren kişilerin hikayelerini görünür kıldığı “Fark Yaratanlar” projesi kapsamında 11. sezonun Fark Yaratanlarından biri seçildim.


Günümüzdeki uçurtma ilgisi hakkında ne söylemek istersiniz?

Türkiye genelinde konuşmak gerekirse, kentleşme ve şehirlerdeki yüksek binalar nedeniyle çocukların uçurtma uçuracak alanları kalmadı. Çocuklar, açık alan buldukça uçurtma uçurtmaya çalışıyor.

Uçurtma kültürünün oluşması için neler yapılmalı?

Uçurma kültürünün tekrardan kazanılması için şehirlerde atölyeler düzenlenmesi ve uçurtma uçurmak için açık alanların yaratılması gerektiğini düşünüyorum.

Şahmeran, eşek ve taklacı güvercin figürleri hakkında ne söylemek istersiniz? Yabancı misafirlerin tepkisi ne oluyor?

Ana çalışmalarım genellikle kültürel ögeler içeren uçurtmalarım oluyor; örneğin, şahmeran, güvercin ve eşek. Şahmeran mitolojik bir masal ögesi aslında; Mardin’de bakırda, camda, altında ve birçok tabloda karşılaşabileceğiniz bir figür. Ben de o sebeple çalışmalarımda şahmerana yer verdim. Güvercine gelince de; Mardin’de sadece uçurtmalar uçmuyor. Gökyüzünde aynı zamanda taklacı güvercinlerimiz yaygındır, her üç evden biri mutlaka güvercin besler. Benim de yer vermemin sebebi budur. Mardin sokakları çok dar, arabaların geçemeyeceği kadar dar. Eşekler çöplerimizi ve yükümüzü taşır. O yüzden eşekler kıymetli bizim için, o bakımdan onlara da çalışmalarımda yer vermek istedim. Yabancı misafirlerinde ilgisini en çok kültürel ögelerin yer aldığı çalışmalar çekiyor genelde.


HAVA FOTOĞRAFLARI SERGİ OLDU
Drone yokken telefonunuzu uçurtmaya bağlayıp görüntü yakalamak istediniz. Nasıl bir deneyimdi?

Mardin Kalesi 1986 yılında tepesine konulan NATO radarı nedeniyle halka kapatıldığı için birçok insanın hayalinde Mardin Kalesi’ne çıkmak vardır. Çocukluk yıllarımdan bu yana benim de hayallerimden biriydi. Kaleye çıkamadığım için 2006’da uçurtma ve cep telefonu kullanarak, ilk olarak evimizin havadan fotoğrafını çektim. Bu benim için büyük bir ilham kaynağı oldu. Hedeflerimden biri de Mardin’in tarihi mekânlarının fotoğraflarını uçurtma aracılığıyla çekip, havadan çektiğim fotoğrafların yer aldığı bir sergi açmaktı. Daha kaliteli fotoğraflar çekebilmek için bir düzenek hazırladım. Bu düzenekte alüminyum, servo motorlar, radyo kontrollü kumanda, görüntü alıcı verici ve görüntü aktarıcı gözlük gibi çeşitli malzemeler kulandım. Hazırladığım bu düzenek kompakt fotoğraf makinesi içindi. Bu sistemin ağırlığı yaklaşık olarak 400 gramdı. Bu sistemle daha kaliteli fotoğraflar çekmeye başladım. 4 yıl boyunca çektiğim birçok tarihi mekânın hava fotoğraflarıyla arşiv oluşturmaya başladım.


Daha sonra profesyonel fotoğraf makinası kullandınız sanırım?

Evet, kompakt fotoğraf makinesi ve uçurtmayla çektiğim hava fotoğraflarının görüntü kalitesi beni tatmin etmemeye başladı. Artık yeni hedefim, daha profesyonel bir fotoğraf makinesi ile uçurtma uçurtmaktı. DSLR fotoğraf makinesi için tekrardan ayrı bir düzenek yaptım ve servo motorlarını büyüttüm. Yeni yaptığım düzenek sayesinde fotoğraf makinesini havadan 360 derece kontrol ederek ve görüntüyü canlı izleyerek istediğim yerin hem fotoğrafını çekebiliyorum hem de video kayıt alabiliyorum. Bu serüven yaklaşık 5 yıl sürdü. Bu süre zarfında 30 bin fotoğraf çektim. Bunların arasından 30 adet fotoğraf seçerek “Uçurtmamın Gözünden Mardin” adlı sergimi Mardin Müzesi’nde 1 Ekim 2013 yılında halkla buluşturdum. Daha sonrasında 2014 yılında İstanbul MAREV Vakfı ve 2015 yılında Adana Fotoğraf Amatörleri Derneği aracılığıyla bu sergiyi tekrardan sanatseverlerle buluşturma şansı yakaladım.

Hayal gücü gelişiyor
Çocuklar için uçurtmayla ilgilenmenin faydaları neler?

Uçurtma yapmak çocukların motor becerilerinin gelişimine destek veriyor; makas kavrayabilmek, düğüm atabilmek gibi becerilerin yanında hayal güçleri de gelişiyor. Bir de yaptıkları uçurtmaların utluluğunu doyasıya yaşamak var tabii...

#Uçurtma
#Çocuk
#Zahit Mungan
4 yıl önce