|

Dervişler semada yok oluyor

Otuz yılda çektiği Mevlevi ayini fotoğraflarından bir seçki hazırlayan Ömer Saruhanlıoğlu'nun "Mevlevi Dervişler" sergisi Beyazıt Kütüphanesi'nde görülebilir. Saruhanlıoğlu, “Fotoğraflarda dervişleri dünyayı terk etmiş, kimliksiz şekilde görüyoruz. Dervişler semada yok oluyor” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 24/12/2017 الأحد
Güncelleme: 05:23 - 24/12/2017 الأحد
Yeni Şafak
Mevlevi Dervişler Fotoğraf Sergisi adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde açıldı.
Mevlevi Dervişler Fotoğraf Sergisi adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde açıldı.

Çevirmen, neyzen ve fotoğraf sanatçısı Ömer Saruhanlıoğlu’nun 30 yıla yayılan Mevlevi ayini fotoğraflarından bir seçki, Mevlevi Dervişler Fotoğraf Sergisi adıyla Beyazıt Devlet Kütüphanesi'nde açıldı. Fotoğraflarda, bir sema ayinin bölümlerini adım adım görebildiğimizi belirten Saruhanlıoğlu, “Dervişleri sanki kendilerinden geçmiş, dünyayı terketmiş, fena halinde görüyoruz. Anonimlik, belirisizlik, kimliksizlik hâli öne çıkıyor. Israrla sema zikrini yani hareketi, dönüşü, fenayı, hâlden hâle geçişi, yok oluşu sonra da dünyaya dönüşü göstermeye çalıştım" diyor. Sergi, 31 Aralık’a kadar ziyaret edilebilecek. Fotoğraflarda eski tekke geleneğinde yetişen Selman Dede'nin yanı sıra Hâfız ve Mevlithan Kâni Karaca, Neyzen Andaş Arbaş bulunuyor.


NEZİH UZEL’İN EVİNDE YETİŞTİM

Saruhanlıoğlu, sema ve fotoğraf ilgisini şöyle anlattı: '80’li yıllarda arayış içindeydik. Yolumuz Nezih Uzel’e düştü. Onun evinde yetiştim. Ney ve sema ilgim başladı. Sonra fotoğraf ilgim başladı. 1991’de ilk sergimi açtım.' Saruhanlıoğlu Fransa ve Avusturya’da dil öğrenip 'alaylı'olarak fotoğraf eğitimi almış.

DERGİLERE ÇEVİRİ YAPTIM

Gençliğinde Octavia Paz’ın “Şiir Nedir? - Yay ve Lir” adlı kitabını çeviren 57 yaşındaki Saruhanlıoğlu, şimdilerde Gelenekselci Ekol’ün temsilcisi William Chittick’in kitaplarını çeviriyor. Edebiyat ilgisi Viyana ve Paris yıllarında artan Saruhanlıoğlu, gerçek üstü edebiyat, resim ve fotoğrafla ilgilenip Özellikle Georges Pompidou Kütüphanesi’nde uzun okumalar yapmış. İstanbul’a döndüğü zamanı ise şöyle anlatıyor: “Genç ve coşkulu şairler Adnan Özer, İbrahim Kiras’ın çıkarttıkları ‘Düşler’ ve ‘Geniş Zamanlar’ gibi şiir dergilerinde özellikle Octavio Paz’dan makaleler tercüme ettim. Bir dostumuz vesilesiyle Attila İlhan’a tanıştırıldım. 90’larda birkaç defa haftalık sohbetine katıldım. İngilizce ve Fransızca'dan çeviriler yapıyordum. Yine onun yönetiminde ancak birkaç sayı yayınlanabilen Cönk dergisinde tercümeler yaptım. Hatırlıyorum, hâlâ 12 Eylül döneminin sorgulamasının yapıldığı bir dönemdi ve derginin ilk sayısının kapak konusu ‘Nerde hata yaptık?’ idi."


'Kara kafalılar' kar kürer

Ekonomi yüksek lisansı için Viyana’ya giden Ömer Saruhanlıoğlu, o günleri şöyle anlatıyor: “Yanlızlık ve maddi endişeler içinde bir yıl geçirdim, ekonomi lisansı dışında ne iş bulursam yaptım. O yıllarda ‘kara kafalı’ yabancılar için en ulaşılabilir resmi iş sokaklarda kar küremekti. Malum Viyana’da kış bol karlı ve soğu geçiyor. Sonra Paris'e gittim. Kudsi Erguner’in burada kurduğu Mevlana Derneği’nin en faal günleriydi. Viyana’da geçen buram buram Batı kokulu bir yıldan sonra Paris’te yer sofralarında ortadan yemek yiyen, ince belli bardaklardan çay içen, ney çalıp ilahi söyleyen Fransızları, ki bir kısmı ihdida etmişti, görünce kendimi evimde hissettim. Bir süre çocuk bakıcılığı ve fotoğrafçı asistanlığı yaptım ve İstanbul’a döndüm.”

#Derviş
#Sema
#Ömer Saruhanlıoğlu
٪d سنوات قبل