|

Eskimeyen kitapların farkı

Hakan Arslanbenzer klasiklerin doğru bir şekilde anlaşılması, algılanması ve değerlendirilmesi için Türkiye’den bakmayı teklif eder. Eskimeyen Kitaplar klasikler üzerine yazılmış bir eser değildir sadece. Özelde 90 Kuşağı’nın genelde ise Türkiye’nin verdiği varoluş kavgasıdır.

Yeni Şafak
11:35 - 8/03/2017 الأربعاء
Güncelleme: 11:37 - 8/03/2017 الأربعاء
Yeni Şafak
İsmet Özel.
İsmet Özel.
ÖMER YALÇINOVA


Eskimeyen Kitaplar, Kılavuz dergisinin özel bir bölümüydü. Arkadaşlar arasında Kılavuz'un bütün sayılarını bulup, “Eskimeyen Kitaplar” bölümünü makaslayıp, korsan bir kitap çıkarmanın bile konuşulduğunu hatırlıyorum. Onu çevremizdekilere, özellikle gençlere okutacaktık. Kitaptan yola çıkarak okuma programları falan düzenlemeyi bile düşünmüştük.


2008 veya 2009'da “Eskimeyen Kitaplar” bölümünün kitaplaşacağını duydum. Ve çok sevindim. O tarihten bu yana kitabı beklemekteydim. Çevremdekilere de “Bekleyin, çok sıkı bir kitap listesi yayımlanmak üzere,” diye duyurmaktaydım kitabı. Birçok arkadaşımın da zaman zaman “Hani henüz çıkmadı mı?” diye sorduğunu hatırlıyorum.


Eskimeyen Kitaplar'ın 2009'da çıkmaması iyi de oldu bence. Aylık kültür ve kitap dergisi Kılavuz sanırım 2008'de kapanmıştı. Sonra Eren Safi ve ekibi onu üç aylık tarih dergisi olarak çıkarmaya devam ettiler. Hakan Arslanbenzer de düzenli bir şekilde olmasa da Fayrap'ta Eskimeyen Kitaplar'ı yazmayı sürdürdü. Yeni yazılarda belki 2003'le 2008 yılları arasında yazılan yazıların tadı yoktu. Fakat aynı birikim, geniş bakış açısı, etkileyici üslup, on ikiden vuran tespitler yeni yazılarda da vardı.


ŞİİR, ROMAN VE HİKAYE BİR ARADA


Eski yazılarda olup da yeni yazılarda olmayan neydi? Bunu Eskimeyen Kitaplar'ı derli toplu bir şekilde okuduğumuzda görmemiz imkansız. Çünkü Arslanbenzer o keskin üslubunu zamanla daha da mükemmelleştirdi. Araya giren zaman diliminde, bu mükemmelliği Eskimeyen Kitaplar dosyasına uyguladı. Fakat Kılavuz'un eski sayılarını bulup, yazıların ilk hallerine göz attığımızda, onlarda farklı bir havanın olduğunu fark ederiz. Sonra Fayrap'taki, yeni Eskimeyen Kitaplar yazılarına baktığımızda bu fark daha net anlaşılır. Doğrusu, bu farkın Eskimeyen Kitaplar'ın geneline başarılı bir şekilde yayıldığını söyleyebilirim. Örneğin kitabın “Edebiyat” bölümünde yazıların dizilişine dikkat edin. Sisler Bulvarı'ndan sonra Gün Olur Asra Bedel ve Ölmeye Yatmak hakkındaki yazılar vardır. Yani bir şiir yazısından sonra iki roman yazısı. Sonra Büyük Saat, Bütün Yort Savullar, Sevda Sözleri, Gün Doğmadan, Tutunamayanlar, Gecenin Öteki Yüzü ve Çarpılmışlar değerlendirilmiştir. Yani dört şiir kitabından sonra iki roman, bir hikâye kitabı. Oysa kitapta bir sınıflandırmaya gidilecek kadar şiir, roman ve hikâye kitapları hakkında yazı mevcuttur. Arslanbenzer de o yılların atmosferini bozmamak, sözünü ettiğimiz, o döneme has özellikleri korumak için olsa gerek yazıların tamamında değilse de yayın sırasını esas almıştır. Şiir kitaplarını ayrı, roman veya hikâye kitaplarını ayrı yere koymamıştır.


Atmosferden kastım 90 Kuşağı şairleridir. Onların kendilerini buldukları ve o yolda bütün güçleriyle çalıştıkları zaman dilimi 2000'li yıllardır. Bu bir varoluş kavgasıdır. Ama gerçekten büyük bir kavgadır. Bir şekilde halen de devam etmektedir. Çünkü sadece polemiklerde cereyan eden, birkaç kişinin cevval kaleminde kendini gösteren değil, adeta İkinci Yeni'yle başlayıp İsmet Özel'le zirvesine ulaşan zihniyetin, dünyaya bakışın alternatifi bir zihniyetin/bakış açısının oluşumudur bu. Bu arada ister istemez İkinci Yeni ve İsmet Özel'le de bir hesaplaşma gerçekleştirilmiştir.


Hakan Arslanbenzer kuşağının bütün yükünü taşımak ister gibidir. Bu yüzden Eskimeyen Kitaplar'da sadece şair Hakan Arslanbenzer'in temposu, anlamlandırma çabası, tarih okuması, siyasi yönelimi ve tercihleri söz konusu değildir. O, şahsında 90 Kuşağı'nın eğilimlerini, ortaya çıkışını, öfkesini de taşımakta ve göstermektedir. Eskimeyen Kitaplar'da yeni zihniyetin oluşumunu, tepkilerini, anlamlarını bulacağız. Nelerden etkilenmişler, nelere değer vermişler, hangi isimleri seçmişler, sorumluluk duydukları alanlar hangileriymiş; olaylara bakışları, yazarlara yaklaşımları, kitapları neresinden tutarak ele aldıkları, dönemleri içinde neleri eksik veya fazla gördükleri ayrıntılarıyla işlenmiştir. Diğer ifadeyle Eskimeyen Kitaplar 90 Kuşağı'nın düşünce planındaki kavgasıdır. Ayrıntı kelimesini yanlış anlamamak lazım. Kitabın bütünü düşünüldüğünde ve sadece çizmeye çalıştığım çerçevede ayrıntılarıyla kitap ve yazarlar değerlendirilmiştir demek istiyorum. Yoksa Arslanbenzer kitaplarla ilgili yazarken sözü uzatmaz. Fikri, yani tespiti ön plana çıkartır. Eskimeyen Kitaplar biraz da bu yüzden çarpıcıdır.


TÜRKİYE'DEN BAKMAK


Arslanbenzer kavga eder gibi yazar. Bu kavga sadece ele aldığı kitapla verdiği kavga değildir. Onun algılanışına dair da verilen bir kavgadır. Kendisinin söylediği gibi o, bir kitapla ilgili yazmadan önce sadece o kitabı okumakla yetinmez, o kitapla ilgili yazılanları da okur, o kitabın etkilediklerini, o kitabı etkileyen kitapları da okur. Bu yüzden Eskimeyen Kitaplar'da sadece edebiyatla ilgili değil tarih, felsefe, sosyoloji ve fıkıh gibi neredeyse her alanla ilgili düşünceye rastlarız. Bu da Arslanbenzer'in zihniyetler arasında yapılan mücadeledeki yerine dair başka bir delildir. Çünkü tüm bunlarda “Türkiye'den bakmak” esas alınmıştır. Kemalizm, milliyetçilik, liberalizm, komünizm gibi genel akımlarla birlikte Avrupa'nın gelmişi ve geçmişi, Türkiye'nin bugünü, geçmişi ve yarını, ABD, Rusya, Japonya ve İslam ülkelerinin Türkiye'ye ve Avrupa'ya göre konumları bazı yazıların geri planında, çoğu yazıların ise ön planında tartışılan konulardır. Çünkü yeni bir teklifle ortaya çıkar Arslanbenzer. Ya da eskiden beri bilinen ama bir türlü bir teklif olarak değerlendirilmeyen, değerlendirilmek istenmeyen bir teklifin, teklif olduğunu gözler önüne serer ve bunun kavgasını verir.


Bu teklif İslamcılıktır. İslamcılığın Namık Kemal ve Mehmet Akif'le başlayan birinci evresinden sonra Sezai Karakoç'la yaşanan ikinci evresinin bitişi, 90 Kuşağı'yla birlikte üçüncü evresinin başlamasıdır. Eskimeyen Kitaplar, şimdiden bir kült kitaptır. Bu kült kitap için Hakan Arslanbenzer'le birlikte biz de Müseyip Arslanbenzer ve Eren Safi'ye teşekkür ediyoruz. Teşvik, teklif ve ısrarlarından dolayı…



Kitabın künyesi:


Eskimeyen Kitaplar - 250 Klasik Eser


Hakan Arslanbenzer


Avangard Kitap


Şubat 2017


344 sayfa



#Eskimeyen Kitaplar
#Hakan Arslanbenzer
٪d سنوات قبل