İstanbul Moda Akademisi, ülkemizin Uluslararası başarılara imza atmış Dice Kayek markasının kardeş tasarımcıları Ayşe ve Ece Ege ile ortak bir koleksiyona imza attılar. Anadolu'nun zengin el işçiliğini 'İzler' adını taşıyan bu koleksiyon geçtiğimiz ay İstanbul Moda Akademisi'nde ziyarete açılmış ve büyük ilgi görmüştü. Temmuz ayının sonuna kadar uzatılmaya karar verilen sergi, zengin el işçiliğine sahip topraklarımızın gittikçe kullanılmayan ve unutulmaya yüz tutmuş nadide sanatlarımızı yaşatmayı ve ilham vermeyi amaçlıyor.
İstanbul Moda Akademisi öğrencileri ile omuz omuza hazırlanan kostümler, yoğun bir araştırma döneminin ardından ortaya çıktı. Anadolu el sanatlarını araştıran öğrencilere Dice Kayek markasının tasarımcıları her aşamada destek verdi. İğne oyası, tel sarma, tel kırma ve adını bile unuttuğumuz sedef kakma, çeşm-i bülbül gibi sanatların kullanıldığı 15 parçalık, işçiliğiyle hayran bırakan bir koleksiyon hazırlandı. Geleneksel el sanatlarımızın modern formlarla buluştuğu sergide 9 bin adet tel kırmadan oluşan kafes ceket, 5 bin 200 metre tel ile hazırlandı. Çeşm-i bülbül tekniği ile 4 bin 800 adet üfleme boncuk bin adet swarovski taşla buluşarak giysilere işlendi. Tam bin 200 adet iğne oyası Trabzon Ayasofya Camii'nin mimarisinden esinlenilen tasarımlara işlenirken adeta canlıymış hissi veriyor. İpeğin en saf hali kullanılarak yapılan Ödemiş Keteni, Çini Sanatı bezemelerinin formlarıyla buluşarak 70 metre kullanıldı. Tel sarma tekniğinin bezendiği kostümlerde ise 6 bin 510 metre tel kullanıldı.
Geçtiğimiz ay evlenen Cumhurbaşkanının kızı Sümeyye Erdoğan'ın gelinliği Dice Kayek imzası taşıyor. Ece Ege'nin eski bir bindallıdan esinlenerek hazırladığı gelinlik, formuyla markanın esintilerini taşıyor. Beyazın iki tonlu kullanıldığı gelinlik büyük beğeni topladı. Cumhurbaşkanının kızının gelinliği için Türkiye'nin Uluslararası başarılara imza atmış bir markanın tercih edilmesi oldukça yerinde ve isabetli bir seçim olmuş.
İstanbul'un çok kültürlü yapısıyla sanat ve tasarım arenasında başı çeken kentler arasında yer almamasının sebebi, kültür ve tarihimizi yeterince tanımamamızdır. Bazı tasarımcılarımızın yurtdışında Osmanlı imparatorluğundan ilham alarak hazırladıkları koleksiyonlar büyük ilgi görürken aynı zamanda farkındalık sağlıyor.
Küreselleşme ile beraber gittikçe azalan el işçiliği aslında bir taraftanda özlem duyulan oldu. Kültürel mirasımızı hatırlamak ve dünyaya tanıtmak adına çok önemli bir yer teşkil eden bu sergi Temmuz sonuna kadar izleyicilere açık.
