|

Gülmeyi unutana ŞakaŞuka

Tiyatronun birleştirici gücüne inanan Şakaşuka Doğaçlama, farklı mesleklerden kırk beş yaş üstü ekibiyle en zor dallardan biri olan doğaçlamanın örneklerini sunuyor. Üç yıldır tanışan ŞakaŞuka ekibiyle buluşup hikayelerini dinledik.

İlker Nuri Öztürk
04:00 - 16/02/2020 Pazar
Güncelleme: 23:02 - 15/02/2020 Cumartesi
Yeni Şafak
Şakaşuka Doğaçlama
Şakaşuka Doğaçlama

Tiyatronun birleştirici gücüne güvenen Şakaşuka Doğaçlama, farklı mesleklerden kırk beş yaş üstü ekibiyle en zor dallardan biri olan doğaçlamanın örneklerini sunuyor. Kimi sosyalleşmek için kimi kendini keşfetmek için ekibe dahil olmuş. 8 oyuncu 1 moderatörden oluşan ŞakaŞuka, iki ayrı takım halinde doğaçlama yeteneklerini sergiliyor. Tiyatrocu ve yaratıcı drama eğitmeni Ezgi Keskin’in bir araya getirdiği ekibin en genci 45, en büyüğü 65 yaşında. Her oyunda yeni rollere bürünen oyuncular, kurgusuz ve ezbersiz verilen oyunu çıkartmaya çalışıyorlar. Çoğu ilk kez tiyatro yapıyor. Konuların, duyguların, karakterlerin, mekanların seyirci yardımıyla seçildiği performansta, en çok alkışı alan takım birinci oluyor.

Üç yıldır tanışan ve bu sene bir araya gelen ŞakaŞuka’nın kadrosunda Ahmet Fazıl Ayan, Engin Yüksel, Erdinç Özçil, Sema Tokat, Sinem Tezcan, Yasemin Bayındır, Yıltu Salur, Ziya Esin bulunuyor.


HAYATA YENİ BİR UMUT

Drama kursunda yetenekli öğrencileri arasından ekibini seçen Ezgi Keskin, amatör grupların gelişimine katkı sağlamanın önemine değiniyor. Seyrciyle iç içe, o anda üretilen oyunların keşif ve gelişim macerası oduğunu anlatan Keskin, “Sabit karakterimiz yok. Seyircinin yönlendirmesiyle oynuyoruz. Provalarda ekip ruhunu, anlamayı, birbirimizi kabul etme, olmayan eşya kullanımı üzerine çalışmalar yapıyoruz. Bazen kibirliyi oynarken bazen kediyi oynuyorlar. Bazense kibirli bir kediyi. Tiyatro, ekibimizin hayatta yeni bir umut, yeni bir başlangıç oldu onlar için. Boş sahnelerde, evde, kurs sınıflarında en azından haftada bir prova yapmaya çalışıyoruz. Amacımız ayda iki oyun oynayabilmek” diyor. Ses sanatçısı ve öğretim görevlisi Ahmet Fazıl Ayan, şan eğitiminin yanı sıra drama üzerine de çalışıyor. Doğaçlamanın özgür ve kalıplara sığmayan yapısını çok sevdiğini belirten Ayan, “Doğaçlama, düz mantık dışında hayata bir bakış sunuyor. Böyle baktığımızda her şeyin komik ve eğlenceli yanlarını görebiliyoruz. Biz sahnede, seyirci koltuğunda eğleniyor. Mutlu anları çoğaltıyoruz” şeklinde konuşuyor.

Astrolog Sema Tokat ekibin gençlerinden. Doğaçlamanın anda hareket etme kabiliyetine dayandığına değinen Tokat, şöyle devam ediyor:


SAHNEDE BİR YOLUNU BULURUZ

“Sinirli birini oynarken aslında 47 yıllık hayat tecrübemi sahneye yansıtıyorum. Evden çıkıp geldiğinizde hem hayattan kesitler göreceksiniz hem de güleceksiniz. Amatör bir ruhla yapıyoruz bu işi.” Sigortacı olarak çalıştığı dönemde, tiyatro yapma fikrini ürkütücü bulan Sinem Tezcan, şimdilerde sahnenin en hareketli üyesi. Ekip uyumunun önemine vurgu yapan Tezcan, korkularını yendiğini ve her sahneye çıktığında muhakkak bir yolunu bulurum düşüncesiyle çıktığını söylüyor. Yasemin Bayındır ise önde olmak, sahneye çıkmak sessiz sakin karakterine uygun olmasa da gümüşçülük sektöründe müşteriyle daha iyi iletişim kurabilmek için tiyatroya başlamış. Çevresinden gelen ilk tepkiler olumsuz olsa da onu sahnede izleyen herkesin düşüncesini değiştirmeyi başarmış. Sahnedeki değişimlere karşı iyi reaksiyonlar verebilmek için çok çalıştıklarına değinen Bayındır, “Sahnedeki özgürlük beni çok etkiliyor. En çok zorlandığımız anlar, aslında en çok öğrendiğimiz anlar oluyor. Alkışla karşılığını almak da gurur verici. Başkasını canlandırırken aslında kendimden bir şeyler katmış oluyorum. Her doğaçlamada kendimi keşfediyorum” diyor. ŞakaŞuka Doğaçlama’nın yeni oyunu 7 Mart akşamı Beşiktaş Kaset Kafe’de izlenebilir. Detaylar ise sosyal medya hesaplarında.

Her prova terapi gibi


Emeklilik sonrası kimileri maket gemi yapar kimileri gezer. 55 yaşındaki emekli muhasebeci Erdinç Özçil ise kendini oyunculukla ifade etmeyi seçmiş. Birkaç dizide figüranlık yaptıktan sonra tiyatroya başlayan Özçelik, “Tiyatro sayesinde değişik bir hayata geçiş yaptım. Terapilere geliyormuş gibi geliyorum provalara. Tiyatronun, sanatın benim için iyileştirici bir etkisi var” diyor. Emekli mühendis Engin Yüksel ise hobi amaçlı çıktığı yolda keyifli ve heyecanlı bir durak bulmuş. Tiyatroyla ilgilenmenin sosyal hayata büyük katkısı olduğuna işaret eden Yüksel, şunları söylüyor: “Doğaçlama bıraç sırtı bir tür. Coşkuyla alkış almakla fiyasko yaşamak arasında ince bir çizgi var. Tiyatro sonrası insanlarla daha rahat iletişime geçer oldum. Ufak tefek oyunlara giderdim ama şimdi daha çok gidiyorum. Sahnedeki insanların neler yaşadıklarını ve emeklerini görmeye başladım. Aldığım eğitim sayesinde kendimi ifade etme özgürlüğünü buldum. Güzel bir yola çıktık.” Ekibin en deneyimlisi 65 yaşındaki Ziya Esin, Özçelik ile aynı meslekten. Doğaçlamanın ne olduğunu bilmeden tiyatroya başlayan oyuncu, ekipteki aile ortamı sayesinde daha iyi oyunlar ortaya çıkartacaklarını dile getiriyor.

Hayal gücümüz hep açık

  • Yıltu Salur emekli turizmci. Fitness hocalığının yanında sahne tozu da yutmaya niyetlenmiş. En başta ilk birkaç dersten kaçsa da zamanla hem ekibe hem de tiyatroya alışmış. Salur, “Şeker dükanına girmiş çocuk gibiyim. Ne gelir bilmiyorum, hayal gücümüz açık şekilde bekliyoruz hep. Keşfedilecek, tadılacak çok duygu var. Sürekli öğreniyoruz. Doğaçlama tiyatronun liglerinde başarılı olmak istiyoruz” diyor.

#ŞakaŞuka
#Tiyatro
#Doğaçlama
4 yıl önce