Erkeklerin, kadınlardan daha çok mutfağı sevdiği su götürmez bir gerçek. El lezzeti ve başarısıyla bunu ortaya koyan ahçılardan biri de Milli Şef olarak adlandırılan Serkan Bozkurt. Sayısız uluslararası başarısıyla dünyada tanınan biri olan Bozkurt ile kurduğu Chef's Table Mutfak Akademisi'nde bir araya geldik. “Kuru fasulye pişirmek için okula mı gidilir?” sloganlarıyla başlayan kariyeri üzerine konuştuğumuz Bozkurt, iftar sofraları için “İftar sofralarına en çok geleneksel yemekler yakışır. Hepsinin iç yapısı farklı zenginliklere ve besin değerlerine sahip” diyor.
Gelişen teknoloji sayesinde Türk mutfağının geliştiğine değinen Bozkurt, “Dünya çapında tanınan bir şefi instagramdan bulup takip ettikten sonra onun yaptığı şeyleri görür kendi malzemelerimle harmanlıyarak yeni lezzetler ortaya çıkartırım. Böyle olunca da Türk mutfağına da yeni ürünler girer” ifadelerini kullanıyor. Her zaman özünü koruyup bunun yanında alternatif tarifler vermekten yana olan Bozkurt, “Fransa ve İtalya'ya peynir turları yapılıyor. Kars gravürü, Çerkes islisini, Erzincan deri tulumunu yediğinizdeki lezzet yurtdışına düzenlenen peynir turlarında yok” ifadelerini kullanıyor.
Hayatını ilkokul harici hep gurbette geçiren Bozkurt, mesleğine ilk adımı 11 yaşında atmış. Daha 16 yaşında öğrenciyken Avrupa'da ilk madalyayı kazanmış.Mesleğinde dünyaya hitap etmesi gerektiğini inandığı için uluslararası zincir otellerde çalışmaya başlayan Bozkurt, sayısız başarılar elde ederek mesleğinde yükselmeye devam etmiş. Bir yandan da Türk televizyonlarında programlar yapmış.
Uluslararası yarışmalarda toplam 35 adet altın, gümüş, bronz madalyayı ülkemize kazandıran Bozkurt, 2005 yılında da Avrupa'nın en iyi genç şefi madalyasının sahibi olmuş.
Artık bir otelde şef olmak, restoran açmak ya da program yapmak yerine bu sektöre yeni yetişecek insanlar kazandırması gerektiğini düşünerek kendini eğitime veren Bozkurt, “Bu zamana kadar edindiğim bilgi ve tecrübelerimi yeni nesile aktararak Türkiye'den dünya çapında tanınan şeflerin çıkmasını istiyorum. Bu yüzden Chef's Table Mutfak Akademisi'ni kurdum. Burada yemek tarifi öğretmiyorum. Ezberleyerek yemek yapılmaz çünkü. Başarılı olabilmek için teoriyi de iyi bilmek gerekiyor. Mutfağı tarif üzerinden değil de matematiği ve kimyasıyla anlatıyorum. Ben yaptığım işi ruhuma kattım. Yoksa başarılı olmak mümkün değildi. Yeni yetişenlere de bunu anlatmayı çalışıyorum” şekline konuşuyor.
Milli Şef Bozkurt'tan İftar sofralarına yakışacak bir lezzet sorduğumuzda kendisininde çok sevdiği ıslama tarifini veriyor. Karadeniz yöresine ait olan ıslamanın yapılışını Bozkurt şöyle anlatıyor: “Sacda kurutulan yufka ekmekleri parçalanarak bir kaba konur. Üzerine kemikli ya da kemiksiz olarak haşlanan et suyuyla beraber dökülür. Onun üzerine de ceviz kırılır. Böylece ekmek yemeyerek lavaştan karbonhidrat sağlanır. Gün içinde direnci düşen vücuda et güç verir. Ceviz de çeşitli vitaminlerle besin değeri sağlar.”
