|

İş yerinde merhametin işlevi

Monica C. Worline ve Jane E.Dutton imzalı “İş Yerinde Mermamet” kitabı Albaraka Yayınları arasında okurla buluştu. Kitap iş yerinde merhamet duygusunun nasıl inşa edilmesi gerektiğini sorguluyor ve bunun sosyal mimarisi için ana hatları gösteriyor.Merhametin özellikle iş yeri için neden önemli olduğunu da sorgulayan Worline ve Dutton işletmelerin sürdürülebilirliğinin merhametle sağlayacağını ileri sürüyorlar.

04:00 - 2/11/2019 Cumartesi
Güncelleme: 12:51 - 1/11/2019 Cuma
Yeni Şafak
Fotoğraf: Arşiv
Fotoğraf: Arşiv
İSKENDER GÜMÜŞ

Sosyal meseleler yüzyılı olarak adlandırılan 19. yüzyılın çalışma ilişkileri açısından sonuçları hem sosyolojinin hem de sosyal siyaset çalışmalarının uzun süredir ana gündemini oluşturuyor. Sanayi devrimi sonrasında ortaya çıkan ve artan bağımlı çalışma ilişkileri ücretten çalışma ve dinlenme sürelerine kadar pek çok sosyal hakkın sancılı bir mücadelesine şahitlik etti. Her ne kadar çalışanlar ya da dönemin literatüründe sıklıkla kullanılan işçi sınıfı açısından 19. yüzyıl boyunca çeşitli kazanımlar elde edilmişse de yönetim ve çalışma psikolojisi açısından çok da iç açıcı sonuçların alınamadığını söylemek mümkün. 21. yüzyıla çalışma ilişkileri penceresinden baktığımızda ise sosyal meseleler çağının dışında yeni sorunların ve yeni tartışma alanlarının ortaya çıktığını görüyoruz.

Günümüzde, sanayi devriminin sonuçlarından biri olan ve işçi-işveren ilişkilerinin tesis edilmesine yönelik ortaya çıkan endüstri ilişkilerinin 1960’lardan itibaren dönüşmeye başladığını ve son yıllarda insan kaynakları yönetimine doğru bir yönelişin gerçekleştiği görülüyor. Bu dönüşüm sürecinde, özellikle iş yeri ve iş yeri uygulamaları yaygın bir şekilde literatürün temel tartışma alanlarını oluşturuyor. Fordist üretimin çalışma ilişkileri Post-Fordist dönemde önemli bir dönüşüm yaşıyor. Yeni dönem, insanın biraz daha merkeze alındığı bir süreci ifade ediyor. Hatta insan kaynaklarından insan kıymetlerine bir yönelişin olduğu görülüyor. Bu çerçevede, insanın çalışma ilişkilerinde merkeze alındığı ve iş yerinde merhamet kavramının kullanıldığı çalışmalar uluslararası literatürde yer almaya başladı. Bu çalışmalardan biri de Albaraka Yayınları tarafından yayınlanan Monica C. Worline ve Jane E. Dutton’un yazdığı “İş Yerinde Merhamet” başlığıyla Hatip Yetimoğlu tarafından tercüme edildi.

Izdırap kelimesinin iş hayatıyla bağdaştırılmasının zor olduğunu ve hatta işletmelerin ve yöneticilerin gündeminde kendine yer bulmadığı, bu önemsenmeyen kavramın aslında işletmeler için gizli bir maliyet olduğu tespitiyle açılıyor kitap. Bu nedenle, ızdırabı dindirmek için merhamete ihtiyaç olduğu ifade ediliyor. İş yerinde merhameti anlama hususunda ise örgütlerin iki açıdan önemli olduğu belirtiliyor. Bunların ilkinde iş yerlerinin bireyler olarak fark ettiklerimizi, düşündüklerimizi, hissettiklerimizi ve yaptıklarımızı şekillendiren bir ortam temin ettiği, ikincisinde ise ızdırabı hafifletmek için insanlarla ve kaynaklarla dolu olduğu belirtiliyor. İş yerinde merhamet, başkalarının acısını hafifletmek için harekete geçmede bir motivasyon olarak görülüyor. Zira, bir iş yerinde ya da örgütte merhamet eksikliği hissediliyorsa, net kârın tehlikeye düştüğünü söylenebilir. Bu açıdan merhamet; inovasyon, hizmet kalitesi, iş birliği ve intibak kabiliyeti gibi ortak kabiliyetleri artırmada etkili olması dolayısıyla rekabet üstünlüğü de sağlıyor.

“İş Yerinde Merhamet” dört bölümden oluşuyor ve merhamet duygusunun iş yerinde inşa edilmesi için sosyal mimarinin ana hatlarını gösteriyor. Birinci bölümde iş yerinde ızdırap ve merhamet kavramlarına odaklanan Worline ve Dutton, merhametle kastedilmek istenileni farklı boyutlardan tanımlayarak, merhametin özellikle iş yeri için neden önemli olduğuna ilişkin örnek olaylar üzerinden açıklamalar getiriyor. Kitabın ikinci bölümü, iş hayatında merhametin nasıl uyandırılacağı ve uygulanacağı üzerine kurgulanıyor. Yazarlara göre merhametin uyandırılışı, fark ediş, yorumlayış, hissediş ve eyleme geçiş olarak dört aşamadan oluşuyor. Böylece ilk iki bölüm kitabın çatısının oluşturulmasında gerekli yapıyı kuruyor. Kitabın üçüncü bölüm “Örgütlerde Merhamet Yetkinliğini Uyandırış” başlığını taşıyor. Bu bölüm, merhamet yetkinliğini tasavvur ediş, merhamet yetkinliğini kavrayış, merhamet yetkinliğini tasarlayış, ve merhamet yetkinliğine liderlik ediş boyutlarıyla, fertlerin çalışma hayatında merhameti inşa etmesine yönelik çeşitli ipuçlarıyla donatılıyor. Kitabın dördüncü bölümünde ise iş yerinde merhametin önündeki engeller ve bu engelleri aşabilmek için rehber niteliğinde planlar aktarılıyor ve işletmelerin sürdürülebilirliğinin merhamet duygusuyla sağlanabileceği ileri sürülüyor.

ÇALIŞMA HAYATI İÇİN BİR REHBER

“İş Yerinde Merhamet” merhametin şirketi ve insanı yücelten sessiz bir güç olduğunu iddia ediyor. Saha çalışmalarından edinilen bilgiler, yapılan gözlemler, merhametle iş hayatının hem minik hem de muazzam biçimde değiştiğini gösteriyor. Yeni nesil çalışma ilişkilerinin merhametten artık kaçınamayacağını, merhametin insanları ve örgütleri yücelten hayat kurtarıcı, hayat verici bir işlevi olduğunu söylüyor. İnsan hayatının büyük bir bölümü iş yerinde geçiyor ve bundan kaçınmak modern dünyada neredeyse imkansız. Dolayısıyla, iş tatmini yüksek olan ve çalışma hayatından memnun olanlar daha çok çalışıyor ve daha verimli oluyorlar. İş yerinde merhamet dayanışma ve empati açısından işletmelerin dinamiğini oluşturuyor. Uzun vadede merhametli iş yerlerinin en iyi iş yerleri olacağına yönelik çeşitli iddialar ileri sürülüyor. İşveren ya da yöneticiler tarafından çalışanların hayatına dokunacak küçük dokunuşlar şirketlerde muazzam bir dönüşümü beraberinde getiriyor. Bundan dolayı, yöneticiler çalışanların duyguları hakkında daha fazla bilgi edinmek ve böylece iş yerinde ızdırabın önlenmesi için benzer teknik ve sorgulama yöntemleri kullanabiliyor.

Worline ve Dutton tarafından yürütülen ve uzun yıllara dayanan kapsamlı ve çok boyutlu saha çalışmalarının bir ürünü olan merhamet duygusuyla örülü “İş Yerinde Merhamet”, insani çalışma ilişkilerinin tesis edilmesinde bir başucu eser niteliği taşıyor. İşletme merkezli bir çalışma ilişkileri yerine insan ve merhamet merkezli bir çalışma hayatına vurgu yapıyor. Merhamete önem veren şirketlerin rekabet üstünlüğünü elde etmede bir adım öne geçtikleri saha deneyimleriyle paylaşılıyor. “İş Yerinde Merhamet” başlıklı bu eserin hem insan kaynakları ve örgütsel davranış alanında okumalar yapan ve hem de yönetici ve çalışanlar için ufuk açıcı olduğunu söylemek mümkün.


#İş Yerinde Merhamet / Monica C. Worline Jane E. D
4 yıl önce