Sağlığa Evet Derneği Başkanı Prof. Dr. Elif Dağlı, yaptığı açıklamada, İstanbul’da, nargile sunum ruhsatı verilen 128 işletmenin, üyelerinden Prof. Dr. Pınar Ay'ın yönettiği bir araştırma ile incelendiğini ifade etti.
Araştırmada, işletmelerin yüzde 73,4'ünde sigaranın, yüzde 78'inde ise nargilenin kapalı alanda içildiğinin tespit edildiğini aktaran Dağlı, "İlginç olarak bu işletmelerin yüzde 43'ünde hiç açık alan bulunmamaktadır. Söz konusu kanun hükümlerine göre kapalı alan sayılan 'açılır-kapanır' panellerle ayrılmış bölümler ise işletmelerin yüzde 69'unda saptanmıştır. Oysa bu işletmelerin hiçbirisine ruhsat verilmemeliydi." değerlendirmesini yaptı.
- Prof. Dr. Dağlı, nargile sunan işletmelerde kapalı alanda sigara içilmesinin diğer ikram işletmelerinden daha fazla olduğunun anlaşıldığını öne sürerek, nargile kafelerin sigara yasaklarını delmek için paravan rolü gördüğünü savundu.
Fiziki olarak açık alanı olmayan işletmeye nargile sunma yetkisinin verilmesinin kanunun hiçe sayılması olduğunu vurgulayan Dağlı, "Dumansız hava sahasının nargile uğruna kurban edilmesine izin veremeyiz." ifadelerini kullandı.
Sağlığa Evet Derneği Sekreteri Prof. Dr. Füsun Yıldız ise nargile kullanımının kömür ve tütünün yanması ile oluşan zehirlerin birlikte solunmasına neden olduğunu, dumanın suyun içinden geçmesinin, iddiaların aksine zararı azaltmadığını bildirdi. Yıldız, "Nargile dumanı, sigaradan dört kat fazla aldehit, polisiklik aromatik hidrokarbon ve yine sigaradan otuz kat daha fazla karbonmonoksit içerir. Bir nargile oturumunda en az 100 sigaraya karşılık gelen duman ve zehir akciğere ulaşmaktadır. Gençlerimiz zararın bilincinde değildir. Eğer nargile salgını durdurulamazsa gelecekte hiç görmediğimiz akciğer hastalıkları ile karşılaşabiliriz." görüşünü dile getirdi.
