MSokaklarda her gün onları görmeye alışığız. Soğuklar başlayınca belki görmez olduk ama terk edilmiş barakalar, parklar, köşe başları veya bankamatik önlerindeler. Buralar hayatta kalmaya çalışan evsizler için birer yuva. Sokaklarda yaşayanlar için bir yıl önce arkadaşlarıyla çorba dağıtan Erkan Alaca, bir akşam çuval içinde yatan bir yaşlıyı görünce çok etkilenmiş ve hemen harekete geçmeye karar vermiş. Özellikle soğuk kış günlerinde evsizlerin korunabileceği bir yer açmayı hedefleyen Alaca Erdemliler Dayanışma Derneği'ni kurmuş. Alaca "Amacımız evsizleri balık istifi gibi yığıp barınacakları bir yer açmak değil. Onları gerçek bir ev ortamında rehabilite etmek" diyor.
Evsizleri ağırladıkları 3 katlı binada, sabahları ücretsiz kahvaltı ve duş imkanı var. Hasta olanlara sağlık hizmetleri de sunuluyor. Dernek üyeleri gündüzleri kendi işleriyle akşamları da burada yaşayan evsizlerle ilgileniyor. Onlarla film izliyor, geziler yapıyor, sohbet ediyorlar. Derneğin kurucularından Ebru Sarıpınar bir avukatlık bürosunda haftanın 5 günü çalışıyor. İş, ev, dernek, arkadaşlar derken vaktinin su gibi geçtiğini söyleyen Sarıpınar, halinden oldukça memnun.
Alaca ve arkadaşları evsizlere ev bulma konusunda çok büyük sıkıntılar çekmiş. 50'ye yakın ev bakmışlar. Kimse evsizlere ev vermek istememiş. Tam umutlarını kaybettikleri anda Üsküdar'daki bu evi bulmuşlar. Evin kirası, faturaları, giderleri ve kıyafet masraflarını çevreden gelen yardımlarla karşılamışlar. Sosyal medyayı kullanarak pek çok hayırsevere ulaşan dernek üyeleri, yardımların yetersiz kaldığı yerde kendi ceplerinden ödeme yapıyor. En fazla 15 kişilik kapasitesi olan evde şu an 7 kişi kalıyor. Burası normal bir evden farksız, içeride her şey var.
Şirin Kara da evsiz insanlara aile sıcaklığını hissettirmek için Fatih'teki küçücük evini açıyor. Dernekte de sık sık ziyaret ettiği insanları evinde ağırlıyor. Biz de bu ziyarete katılıyoruz. Gittiğimizde samimi ve eğlenceli sohbetler yapılıyordu. Kara'ya neden evsizlere evini açtığını sorduğumuzda, "Bu insanlar ile beraber olmak çok güzel bir duygu. Onlara yaşayacakları bir yer vermenin dışında onlarla sohbet edelim. Güvenerek evimde ağırlıyorum çünkü gerçekten zararsız olduklarını biliyorum. Sadece soğuk havalarda değil her zaman yanlarında olalım" diyor.
Sivaslı olan Erdoğan Karakuş ailesini kaybettikten sonra İstanbul'a geliyor. 36 yaşındaki Karakuş, yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Erkan Ağabeyim ve diğer kardeşlerime çok teşekkür ederim. Allah onlardan razı olsun. Bizim gibi garibanları dışarıda bırakmadılar. Sahip çıktılar. Geçinebilmek için buraya geldim. Çalışıyorum ama çalıştığım yerlerden paramı bir türlü alamıyorum. Tinerciler hırpalıyordu beni. Sokaklarda zor durumda kalıyordum. Kendi haklarımı savunamıyordum. Bu yüzden de hep kandırılıyordum. Bu soğuk kış günlerinde burada korunuyorum."
61 yaşındaki Mustafa Kemal, son 15 yıldır sokaklarda yaşıyor. O da Alaca'nın çorba dağıttığı evsizlerden biri. Kemal'in evsiz kalmadan önceki hayatı ise pırıl pırıl. Bir zamanlar mutlu bir yuvası ve iyi bir işi olan Kemal, şimdi ne yurt dışında yaşayan çocuklarıyla görüşebiliyor ne de eski işini yapabiliyor. Koah hastası olan Kemal, “İnsanlar bizden korkuyor. Yanımıza yaklaşmıyorlar. Güvenmiyorlar. Halbuki bizlerin içerisinde son derece kültürlü insanlar da var"diyor.
Bir gözü görmeyen ve yaşadığı trafik kazası sonucu birçok ameliyat geçiren Osman Kamil 62 yaşında. Kemal'in 15 yıllık sokak arkadaşı olan Kamil'in de evsiz kalmadan önce parlak bir hayatı varmış. Beyazıt'ta çanta imal eden Kamil, kimsesiz kalınca sokaklara düşmüş. Bir aydır bu evde yaşayan Kamil, ağırlaşan soğuklardan bu ev sayesinde etkilenmiyor.
