Virüs diğer ülkelerde olduğu gibi Türkiye’de de normal yayılma hızında seyrine devam ediyor. Alınan tedbirler, karantina örnekleri, evden çalışma, cemaatsiz ibadet, etkinlik iptalleri derken Kovid-19 tipli virüsün yayılma hızını en aza indirecek şekilde hayatımızı dizayn etmeye çalışıyoruz. Peki insanlarımız korona hakkında bilgileri nereden ediniyor, hangi önlemleri alıyor, belirtilerin farkındalar mı... Geçtiğimiz hafta NG Araştırma tarafından bu sorulara cevap niteliğinde bir soruşturma yapıldı. Şu ana kadar Türkiye genelinde yapılan en geniş korona araştırması olan çalışma, 18 yaş üzeri 2 bin 397 kişiyle gerçekleştirildi.
Dünyayı saran Koronavirüsü, büyük bir tehlike olarak çığ gibi üzerimize gelmeye devam ediyor. Çok hızlı bulaşan salgının dünyadaki hasta sayısı 200 bine dayanmışken hayatını kaybeden kişi sayısı ise 10 bin dolaylarında. Her türlü doğru bilginin Sağlık Bakanlığı tarafından paylaşılıldığını bilerek koronoyla savaşın ilk başta psikolojik olarak akılda başladığını bilmemiz gerekiyor. Araştırma sonuçları halkın bilinçli şekilde uzmanları takip ettiğini gösterse de ilerki günlerde meydana gelme ihtimali olan panik havası, bilgi kirliliği konularında dikkatli ve temkinli olmamız gerekiyor. Araştırmadaki katılımcıların yüzde 64’ü hastalık hakkında yeterli bilgiye sahip olduğunu söylerken yüzde 35’i az da olsa bilgisi olduğunu belirtiyor. Koronavirüs hakkında hiç bilgisi olmayanların oranı ise yüzde 1’den daha az.
Koronavirüsten korunmak için dünya genelinde ve ülkemizde önlemler arttırılmaya devam ediyor. Sağlık Bakanlığı’nın aldığı önlemlerin yanında şirketler de çalışanları için önlemler almaya başladı. İnsanlar şahsi önlemlerini de arttırarak almaya devam ediyorlar. Araştırmada her 10 kişiden biri koronavirüsten korunmak için herhangi bir önlem almadığını söylüyor. Oran azınlıkta gibi görünse de çok hızlı bulaşabilen ve hayati riskler taşıyabilen böyle bir hastalık için azımsanmayacak oranda. Maske, eldiven, sirke ve kolonya ile önlem alanların yanı sıra halk, çok farklı önlemlerle kendini ve çevresini salgından korumaya çalışıyor. Önlem alanların uyguladıkları yöntemler şu şekilde oranlanıyor:
- *Sürekli ellerimi yıkıyorum (su, sabun, alkol içerikli el dezenfektanı ile) - yüzde 94.
- *İnsanlarla tokalaşmamaya, temas etmemeye çalışıyorum – yüzde 82
- *Bulunduğum kapalı yerleri sık sık havalandırıyorum – yüzde 75
- * Öksürme sırasında ağız ve burnumu tek kullanımlık mendille kapatıyorum – yüzde 65
- * Bağışıklık sistemimi güçlendirecek önlemler alıyorum – yüzde 63
- * Soğuk algınlığı veya grip hastası kişilerden bir metre uzak duruyorum – yüzde 57
- *Hasta olduğumda evde istirahat ediyorum – yüzde 40
- *Öksürük, ateş ve nefes darlığı şikayetim olduğunda doktora gidiyorum – yüzde 34
- *Hasta olduğumda maske takıyorum – yüzde 28
- *Hayvansal ürünler tüketmeden önce iyice pişiriyorum – yüzde 27
Doğru tanı için sağlık personeline başvurmalı
Ateş, nefes almakta zorluk ve öksürük olarak kendini belli eden koronovirüs, başka hastalıklarla çok rahat şekilde karıştırılabilir. Sağlık Bakanlığı ve uzman doktorların açıklamalarını takip eden katılımcıların yüzde 96’sı koronavirüsün belirtilerini bildiğini söylüyor. Ancak belirtileri tam olarak anlatabilenler üçte bir oranında. Diğerleri başka hastalık belirtilerini de sayıyor. Bu alanda bilgi kirliliği olduğu söylenebilir. Kovid-19 tipi koronovirüsün kuluçka döneminin 14 gün olduğunu biliyoruz. Uzmanların bahsettiği koronavirüs belirtilerinden herhangi birini son bir ayda yaşamadığını belirtenler yüzde 79. Belirtileri gösterdiğini iddia eden kesimde ise yüzde 16 öksürük, yüzde 4 nefes darlığı ve yüzde 4 ateş yaşandığı belirtiliyor. Üç belirtiyi de yaşadığını belirtenlerin oranı 1. çoğu belirtinin psikolojik olma ihtimali de var. Bilinmeli ki soğuk algınlığı ve griple benzerlik gösteren bu hastalığın doğru tanısı için sağlık personelinden yardım almak gerekiyor.
