|

Makul yönetici ol(mak)!

Mustafa Özel “Makul Yönetici 2: Tarihten Alınan Dersler”de iyi bir yöneticinin sahip olması gereken özellikleri bir araya getirmiş. Düzenli ve planlı olmak, sağlığına önem vermek, doğru insanı bulmak ve ona tam yetki verebilmek, esneklik, çeşitlilik, liderlik, bilgi-eylem dengesi, liyakat, akıl, erdem, adalet, tedbir, teenni gibi pek çok kavram üzerine onlarca güncel ve tarihi kaynaktan ortak bir reçete hazırlamış.

00:00 - 16/07/2022 السبت
Güncelleme: 16:35 - 16/07/2022 السبت
Yeni Şafak
Arşiv
Arşiv
YASİN ÇAKIREL

Mustafa Özel’in Makul Yönetici: Çağdaş Bir Fütüvvetnâme kitabının devamı niteliğindeki Makul Yönetici 2: Tarihten Alınan Dersler kitabı Mayıs ayı içerisinde Albaraka Yayınları’ndan çıktı. Daha önce “yönetim bilimi”nin izini pek çok farklı alanda -son dönemde özellikle de romanlarda- süren Özel, bu kez kamu ya da şirket fark etmeksizin yöneticiliğe talip olanların “geleceği tarihte aramaları” gerektiğine vurgu yapıyor.

MUKADDİME’DEN KÜRESEL İŞ BÖLÜMÜ

Giriş bölümü haricinde yirmi beş farklı bölümü olan kitap toplam 180 sayfa. Mustafa Özel, ilk kitapta olduğu gibi, giriş bölümünden itibaren bize Batı ve Doğu kaynaklarından, yönetim bilimine dair geçmiş ve güncel pek çok atıf ile zenginleşen bir okuma serüveni sunuyor. Kitap boyunca farklı coğrafyalardan düşünürlerin yöneticiliğe dair öğütleri, fikirleri ve öngörüleri ile okuru besliyor. Satırlar arasında gezerken Peter Drucker, Jim Collins, F. W. Taylor, Thomas More, Hesiod, Waren Bennis ile karşılaşmak da mümkün; İbn-i Haldun, Tolstoy, Katip Çelebi, Hammurabi, Kautilya, Koçi Bey ve Maverdi’nin yöneticiye nasihatlerine ulaşmak da mümkün. Yazar kimi bölümde bizi Türkistan’a, Hint’e, Japonya’ya ve Afrika’ya; kimi bölümde ise Amerika, Fransa ve eski Yunan’a götürüyor. Bir tarafta Kautilya’nın Arhaşastra’sını diğer tarafta Makyavelli’nin Prens’ini görebilirsiniz.

Mustafa Özel, iyi bir yöneticinin sahip olması gereken özellikleri bu kaynaklardan süzerek bir araya getirmiş. Düzenli ve planlı olmak, sağlığına önem vermek, doğru insanı bulmak ve ona tam yetki verebilmek, esneklik, çeşitlilik, liderlik, bilgi-eylem dengesi, liyakat, akıl, erdem, adalet, tedbir, teenni gibi pek çok kavram üzerine onlarca güncel ve tarihi kaynaktan ortak bir reçete hazırlıyor. Bunu yaparken her bölümde farklı bir düşünürün yöneticiliğe dair görüşlerini ve fikirlerini sadece kamu yönetimi açısından değil şirket yönetimi ile özdeşleştirerek okuyucuya sunuyor. Bu haliyle kitap, yalnızca bir öğüt kitabı olmaktan çıkıp şirket yöneticilerini de uyaran bir rehber, güncel bir fütüvvetnâmeye dönüşüyor.

Birinci bölümde İbn-i Haldun’un Mukaddime eseri çerçevesinde bilginin değeri, verimlilik, üretkenlik ve bunlara bağlı iktisadî kalkınma olgusu işleniyor. Dikkat edilirse, kavramlar bugün de yabancı olmadığımız türden. Üzerine rekabet olgusu da eklendiğinde günümüz yönetim konularına ulaşıyoruz. İbn-i Haldun’un da dediği gibi “geçmişle gelecek suyun suya benzediği kadar birbirine benziyor!”

GÜNEŞİN ALTINDA YENİ BİR ŞEY YOK

Çağdaş yönetim biliminin de tarihsel perspektife ihtiyaç duyduğunu, bunun özellikle liderlik çalışmaları sonrası daha iyi anlaşıldığını güncel kaynaklarla işliyor Mustafa Özel. Çağlar değişse de yönetim biliminin merkezindeki insan karakteri değişmiyor. Çağımız insanının karşılaştığı problemleri tarih sayfalarında aramak isabetli bir bakış açısıdır. Mesela Cibran’ın Ermiş’indeki şu ifadeler, çağımız insanına bir şeyler anlatmıyor mu?

“Hayat hakikaten karanlıktır, hızdan mahrum olursa! Ve her hız kötüdür, bilgi ile aydınlanmazsa! Ve her bilgi boştur, çalışma ile verimlileşmezse! Ve her çalışma kısırdır, sevgi ile bereketlenmezse! Seve seve çalıştığınız zaman, kendinizi kendinize, birbirinize ve Tanrı’ya bağlamış olursunuz.”

Peki sevgi ile nasıl çalışacağız? Onu kitaba bırakıp başka karşılaştırmalar ile devam edelim. Jim Collins’in şirketlerin yükseliş ve düşüşlerini konu alan eserleri, İbn-i Haldun felsefesiyle örtüştürülüyor. “Hubris”, yani Yunanca’da “Tanrı pozu takınma”nın sonunun ne olacağı tarihten örneklerle sunuluyor. Charles Handy’nin Batı dünyasındaki çalışmalarının sonucu olan “liderlik nitelikleri”, Kutadgu Bilig’in bir beyin nasıl olması gerektiği başlığıyla harmanlanıyor. Uzun lafın kısası, insana, insanın insanla ve işle ilişkilerine baktığımızda kadim zamanlardan beri “güneşin altında yeni bir şey yok!”

YÖNETİM BİLİMİ KİME AİT?

Mustafa Özel’in birçok kitabında karşılaştığımız “yönetimin ana ilkelerinin evrensel nitelikli” olduğu vurgusu bu kitap boyunca da – güncel referanslar eşliğinde – okuyucuya sunuluyor. “Yöneticiliğin esasının feraset ve merhamet olduğunu söyleyenlere artık dudak mı bükülüyor? Hiç de değil! Bu kavramlar post modern yönetim felsefesinin pivot kelimeleri haline geldiler.”

Yazar, Avrupa-Amerika dışındaki hiçbir düşünce birikimini dikkate almayan “eski kafalı” düşünce tarihçilerine sert şekilde çatarken, geleceğe dair ümitli konuşuyor: “Onlar için “management” tarihi Taylor ile başlıyor, Drucker ile devam ediyor ve Porter ile bitiyordu neredeyse. Genç araştırmacılar bu bağnazlığı geride bıraktılar (…) Yönetim düşünürleri Asya ve Afrika’ya yeni gözlerle bakmaya başladılar.” Yönetim bilimi içerisinde yeni konuşulan konularla birlikte “yönetimde maneviyat” yaklaşımı giderek genişliyor. Eşiğinde durmakta olduğumuz aşamada, çevre, sürdürülebilirlik, refah, hikmetli yönetim (Wisdom Leadership) gibi kavramlar, yönetim yazınında kendilerine yer bulmaya başladı.

KAYNAKÇAYI NOT EDİN

Kitaba dair son bir konu da zengin ve güncel kaynakça. Kitabı okurken sık sık metin ile bölüm sonundaki kaynakça arasında gidip geliyorsunuz. Yöneticiler için “bunları okumalıyım” diyecekleri birçok esere güncel atıf yapıyor Mustafa Özel. Not almadan edemeyeceğiniz kitaplar sizi bekliyor.

#​Mustafa Özel
#makul yönetici
#İbn-i Haldun
#Mukaddime
٪d سنوات قبل