|

Meşhur vakaya yakın bakış

İsyan Günlerinde İstanbul, Timaş Yayınları’ndan çıkan ve Osmanlı İmparatorluğu’nun son döneminde yaşamış olduğu büyük kırılmayı ve bunun etkilerini daha iyi anlamamıza katkı sağlayan bir eser.

04:00 - 2/11/2019 Cumartesi
Güncelleme: 12:34 - 1/11/2019 Cuma
Yeni Şafak
İsyan Günlerinde İstanbul
İsyan Günlerinde İstanbul
ASLI GÜL

Osmanlı İmparatorluğu tarihi için çok önemli bir kırılma noktası olan ve yankıları Türkiye Cumhuriyeti’nin gündelik tarih ve siyaset alanında dahi devam eden, tarihe “31 Mart Vakası” olarak geçen bu isyanın henüz günümüzde bile ideolojik bakış açılarından sıyrılıp objektif bir yorumu maalesef ki yapılamamıştır. Tam da bu noktada geçtiğimiz günlerde Timaş Yayınları’ndan çıkmış olan “İsyan Günlerinde İstanbul”, hem isyanın yaşandığı günlerin canlı şahitlerinin görüş ve düşüncelerini bizlere ulaştırırken hem de bu dönemin anlatıldığı literatüre ciddi bir katkıda bulunuyor.

YENİLGİDEN SONRA

İsyan günlerine ve olayların nasıl geliştiğine bakmadan önce Osmanlı İmparatorluğu’nun 19-20. yüzyılın başlarında geçirmiş olduğu idari, askeri, ekonomik ve sosyo-kültürel dönüşümü incelemek gerekmektedir. III. Selim ile hızlanmaya başlayan Osmanlı yenileşmesi ve reform hareketleri Osmanlıların batılı güçlere karşı birçok sahada yaşadığı mağlubiyetleri telafi etme amacı taşımaktaydı. Askeri dönüşüm ile kendini göstermeye başlayan reform hareketleri II. Mahmud’un iktidarı ile kendini sosyal ve idari alanda da göstermeye başlamıştır. Tanzimat ve Islahat Fermanları ile batılı alandaki birçok yeniliği Osmanlı ülkesine taşıyan dönemin elitleri II. Abdülhamid döneminde meşrutiyeti de ilan ederek Osmanlı’nın bu kötü gidişine bir son vermek istediler. Ancak Osmanlı maliyesinin durumu ve Rusya karşısında feci bir yenilgiyle sonuçlanan 93 Harbi neticesinde meşrutiyet ve anayasa hamleleri rafa kaldırıldı.

Tüm bu mücadelelerin yaşandığı sırada dış dünyada yaşanan gelişmeler neticesinde muhaliflerin sesi bir kez daha yükselmiş ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı nedeniyle kapatılan Meclis-i Mebusan tekrardan açılmış ve anayasa yürürlüğe konulmuştur. II. Meşrutiyet’in ilanı II. Abdülhamid muhalifleri için bir zafer niteliği taşısa da yönetimin hala Sultan’ın ellerinde oluşu işlerinin henüz tamamlanmadığının bir göstergesiydi. Daha sonraki dönemde yaşanan ve tarihe 31 Mart Vakası olarak geçen ve yansımaları hala ideolojiler üzerinde farklı etkilere neden olan isyan neticesinde Sultan II. Abdülhamid tahttan indirilmiş ve yönetim muhaliflerin eline geçmiştir.

GÜN GÜN NOT ALDI

Sir W. M. Ramsay’ın kaleme aldığı ve “İsyan Günlerinde İstanbul” adıyla okuyucularının beğenisine sunulan eserde 31 Mart Vakası’nı kimlerin planlamış olabileceği, bu isyanın II. Abdülhamid mi yoksa muhaliflerin mi işine yarayacağı, ayrıca İngiltere ve Almanya’nın isyanda ve yönetimin değişiminde aktif bir rol oynayıp oynamadıkları gibi birçok sorunun cevabı yer alıyor. Eser, 31 Mart Vakası’nın öncesi ve sonrasında yaşananları dönemin canlı tanığı olan ve gün gün not eden bir İngiliz arkeologun kaleminden biz tarih severlere aktarmaktadır. Özellikle derin ve detaylı bir anlatıma sahip olan eser bizlere isyanın iç yüzünü daha net anlamamıza yardımcı olurken ayrıca isyanı tüm yönleriyle görmemize de katkıda bulunmaktadır.


#İsyan Günlerinde İstanbul / Sir W. M. Ramsay
4 yıl önce