Sinema ve dizilerde oyuncu olmak için magazin dünyasında mutlaka boy gösterilmesi gerektiği gibi bir önyargının olduğu, özel hayatında aile yaşantısına önem verdiğinden ve ibadetlerini eksiksiz gerçekleştirdiğinden dolayı dışlanan oyuncuların varlığı bilinir. ATV'nin sevilen dizisi Kertenkele'de edebiyat hocası Şenol'u canlandıran Taylan Güner de bu dışlanmayı yaşayanlardan biri. Güner, muhafazakar kimliğinden dolayı bir dizi projesine kabul edilmediğini söylüyor.
Kertenkele'yle ilk defa bir komedi dizisinde rol alan Taylan Güner'i daha önce Huzur Sokağı'nın muhafazakar genci Necati olarak tanımıştık. Özel hayatında da ibadetlerine önem veren genç oyuncu, bu yüzden iş görüşmesi için gittiği bir dizi projesinde kendisine iş verilmediğini söylüyor. Oyunculuğun özel hayatla karıştırılmasına tepkili olan Güner, düzgün bir hayat yaşayan insanların da bu mesleği hakkıyla yapabileceklerini söylüyor ve şöyle devam ediyor: “Maalesef hayatını uç noktalarda yaşayan insanlar popüler oluyor. Ben böyle bir hayat yaşamıyorum, yaşamak da istemiyorum. Oyuncu alkol kullanmayıp ibadetine de önem veriyor olabilir.” Oyunculuğun özel hayatla karıştırılmaması gerektiğine dikkat çeken Güner, “Dizilerin kadrosunu oluştururken oyuncunun özel yaşantısına değil rolünü nasıl oynadığına bakılmalı” diyor.
Güzel Sanatlar Fakültesi mezunu olan Taylan Güner, oyunculuk serüvenine tiyatroda yapımcılıkla başlamış. Daha sonra dizi sektörüne geçerek dram ağırlıklı rollerde oynamış. Genç oyuncu sahne arkasındaki adabın ve samimiyetin önemli olduğuna dikkat çekiyor ve setteki iletişimin oyunculuğa yansıdığını, rollerin sadece sahneye çıkıp tipleme yapmakla olmadığını söylüyor. Güner, ilk komedi dizisi olan Kertenkele'ye hazırlanma sürecini şöyle anlatıyor: “Bana göre oyuncu her karakteri oynayabilmeli. Gerçekleştireceği rol oyuncunun içinden çıkar. Kendi yapısıyla rolünü harmanlayabilmeli. Şenol karakterine de kendimden bir şeyler katabildiğim için ortaya güzel bir rol çıktı.”
Dizilerdeki oyunculuğunun dışında tiyatro oyunculuğunu ve yapımcılığını aşkla yaptığını belirten Güner, ünlü tiyatrocu Gazanfer Özcan vefat ettikten sonra tiyatronun yok olmasını istememiş ve kapanan Gönül Ülkü- Gazanfar Özcan Tiyatrosu'nun kapılarını tekrar aralamış. 2 yıl boyunca tiyatro sahnesine oyunlar getiren Güner, insanların tiyatrodan ziyade sinamalara yöneldiğini görmüş. Hal böyle olunca maddiyat açısından sıkıntı çekmemek için televizyona yönelmeyi tercih etmiş. Dizilerde de oyunculuk anlayışının farklı algılandığını söyleyen Güner, “Günümüzde yanlış bir düşünce var. Artık iyi oyuncu olmak değil, marka oyuncu olmak önemli. Rolünü nasıl oynadığına değil, magazin dünyasında ne kadar sıklıkta göründüğüne bakıyorlar” diyor. Tiyatro ve dizi oyunculuğunun yanı sıra sinema filmlerinde oynayan Güner, çekimleri halen devam eden komedi filmi “Bizim Köyün İnsanları”nda da rol almış.
Taylan Güner, oyunculuğun dışında sosyal sorumluluk projelerine de imza atıyor. Memleketi olan Adana'da kadına şiddetin fazla olması onu derinden etkilemiş. Bu yüzden Ankara Barosu tarafından hazırlanan kadına şiddet temalı “Gelincik” isimli sosyal sorumluluk projesine koordinatörlük yaptığını söylüyor. Yetim çocuklara da ışık tutmak isteyen Güner, “Karınca Yuvası” adlı platformu kurarak kimsesiz çocuklara dikkatleri çekiyor. Devam eden bir diğer projesi de yine kadına şiddet temasını içeren “Goncalar Solmasın”. “Sırada yeni projeler var” diyen Güner, kanserli çocuklara destek olmaya hazırlanıyor.
