|

Obeziteyle yaşama savaş

Obezitenen hem dünyada hem de ülkemizde hızla arttığına dikkat çeken Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Deveci genetik hafızadan beslenmeye obeziteyi tetikleyen unsurların neler olduğunu sıralarken sadece beslenme alışkanlığının değil yaşam tarzımızın da obeziteye sebep olduğunu dile getirdi.

Haber Merkezi
04:00 - 22/12/2019 Pazar
Güncelleme: 23:30 - 21/12/2019 Cumartesi
Yeni Şafak
Fotoğraf : Arşiv
Fotoğraf : Arşiv

Yanlış beslenme ve hareketsizliğin tetiklediği obezite; kanser, kalp, şeker başta olmak üzere pek çok hastalığa da neden oluyor. Hazır gıda, meşrubat ve unlu mamul tüketiminin yanı sıra son yıllarda görülen obezite artışında bilgisayar, telefon ve televizyon ile fazla vakit geçirmek, hareketsizlik en önemli faktörler arasında. Peki obeziteden korunmak mümkün mü, kimler tehdit altında, cerrahi operasyon çare mi? Maltepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Genel Cerrahi Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Uğur Deveci obeziteyle merak edilenleri cevapladı.

Deveci, Türkiye’de obezitenin her geçen arttığına dikkat çekiyor ve obezitenin gelişmesinde genetik faktörlerin önemli olduğunu söylüyor ve ekliyor: “Normal kilolu anne ve babanın çocuğunun obez olma oranın yüzde 10 iken obez anne ve babanın çocuğunda bu oran yüzde 80’lere çıkmaktadır. Deveci, obeziteyi belirleyen çevresel etmenlerin ise diyet, yaşam tarzı ve kültürel yapı olduğunu hatırlatıyor.


TENKOLOJİ OBEZİ TETİKLİYOR

Öte yandan teknolojik olanakların artması yaşam konforunu iyileştirse de insanların daha az enerji harcamasına yol açtığını vurgulayan Deveci, otomobil, asansör, ev içi teknolojileri ve online alışverişin bir yandan zamandan kazanım yaratırken bir yandan da düzensiz veya hiç hareketin olmadığı yaşama neden olduğunu söylüyor. Son yüzyılda gıda üretimi ve sunumundaki değişime de dikkat çeken Deveci, “İnsanların metabolik dengesi değişiyor. Hızlı acıkan hızlı yemek yiyen bir bireyin kilo alması kaçınılmaz oluyor. Rafine edilmiş hazır gıda tüketimindeki artış, ev yapımı doğal yiyecek tüketiminde azalma obeziteye katkı sağlıyor” yorumunu yapıyor.

ÇOCUKLARDA OBEZLİĞİN SEBEBİ

Televizyon, telefon ve bilgisayar ile çok vakit geçiren kişilerin daha az enerji harcadığını, bu durumun özellikle çocuklarda çok etkili olduğunu dile getiren Deveci, çocuklarda ve genç erişkinlerdeki obezite artış hızının, erişkinlerdekine paralel olduğunu söylüyor. Batı ülkelerinde her dört çocuktan birinin aşırı kilolu olduğunu belirten Deveci, çocukların erişkinlere göre daha hareketli olmasına karşın teknolojik cihazların çocukların hareketlerini kısıtladığına, bu durumun son on yıl içinde çocuklarda obezitenin artışında etkili bir faktör olduğuna dikkat çekiyor.

Obezite için tüm yaş gruplarında etkili bir faktörün de besinlerdeki karbonhidratların kan şekerini yükseltme hızını gösteren glisemik indeksi yüksek gıdaların aşırı tüketimi olduğuna da vurgu yapan Deveci şu bilgiyi veriyor: “Özellikle meşrubat ve unlu mamuller gibi vücutta insülin hormonunun fazla salınmasına neden olan bu tür gıdalar daha kısa sürede daha fazla acıkmaya neden olmaktadır. Obezite ekonomik olarak gelişmiş ülkelerde, gelişmekte olan ülkelere göre daha fazladır. Gelişmekte olan ülkelerde bireysel enerji harcaması daha fazladır ve ekonomik sebeplerle ev üretimi gıdaların tüketilmesi daha yüksek orandadır. Gelişmiş ülkelerde ise glisemik indeksi yüksek gıdalar daha çok tüketilmekte ve bireysel enerji harcaması genel popülasyonda daha düşük düzeyde kalmaktadır”

Deveci, kalp hastalıkları, metabolik sendrom, şeker hastalığı, solunum problemleri, uyku apne sendromu, hiperlipidemi, kalça ve diz eklem sorunları gibi pek çok hastalıkla ilişkisi kanıtlanan obezitenin koroner kalp hastalığında da kilit rol oynadığının ispatlandığını belirterek şunları söylüyor: “Özellikle karın ve bel çevresinde yoğun yağlanmanın olduğu ‘santral obezite’ ile hipertansiyon ilişkisi kanıtladı. Obezitenin kansere yol açtığı da biliniyor. Türkiye Halk Sağlığı Kurumu verilerine göre ülkemizde obeziteye atfedilen kanser sayısı 2014 yılı için altı bine yakındı. Obezite probleminin çözümü kanser oranlarını ciddi oranda düşürür”

  • TEDAVİSİ MÜMKÜN MÜ
  • Deveci, obezite şikayetiyle başvuran hastada öncelikle kilo alımına neden olabilecek organik ve hormonal bir neden olup olmadığının araştırması gerektiğini çünkü hipotiroidi, böbrek üstü bezinde hormon üretim bozukluğu ve insülin direncinin fazla yemek yemeye yol açarak kilo alımına neden olabileceğini söylüyor ve şunları ekliyor: “Bu durumlar tespit edilerek tedavi edilmeli, buna göre kişinin günlük diyeti ve yaşam tarzı düzenlenmeli."
  • AMELİYAT RİSKLİ Mİ
  • Uğur Deveci, obezite tedavisinde uygulanan laparoskopik yöntemle cerrahi başarının sağlandığını söylüyor. Vücut kitle indeksi 40 veya yandaş hastalıklar söz konusu olduğunda 35 olan kişilerin obezite cerrahisi adayı olduğunu belirten Deveci, ameliyat kararı alınmasına neden olan temel belirleyicinin hastayla ilgili riskler olduğunu söyledi ve şunları ekledi: “Obezite cerrahisinde şu yöntem en iyidir demek yanlıştır. Hasta özelliklerine göre belirlenen müdahale türü o hasta için en iyi yöntemdir."Deveci ayrıca obezite cerrahisinin estetik amaçla yapılan bir cerrahi olmadığına da dikkat çekiyor.

#Uğur Deveci
#Obezite
#Çocuk
#Ameliyat
4 yıl önce