Radyo, saat, tablo, daktilo, porselen takımları, gramofonlar, pikaplar, telefonlar, analog fotoğraf makinaları, buhardanlıklar, tüplü televizyonlar, oyuncaklar, kitaplar, bozuk paralar... Eskiyi hatırlatan eşyalara daha birçok parça eklenebilir. Bir zamanlar evlerimizin vazgeçilmez eşyaları, gelişen teknoloji ve değişen modaya yenik düştüler. Kimimizin bozulduğu için çöpe attığı eşyaları, kimimiz 'iki üç kuruş' için mahalleden geçen seyyar eskicilere sattık. Günümüz trendiyse nostaljik eşyalara dönüş. Hal böyle olunca eskici ve antikacı pazarlarında kalabalık arttı.
Bulunduğu ortamı nostalji havasıyla dolduran eşyalara olan ilgi, adeta bit pazarına nur yağdırıyor. Atmaya kıyılamayan, bin bir güçlükle toplanıp bulunan, bakımı yapılan parçaların satıldığı pazarlardan biri de Şişli'de bulunan Feriköy Antika Pazarı. Artık işlevsel olmaktan çok dekoratif olan bu eşyaların, çalışır halde olanları da var. İsmini, özelliğini bilmeye yaşımızın yetmediği eşyaların da olduğu tezgahlar arasında gezerken çocukluğunuzdan, gençliğinizden hatta büyüklerin anlattığı anılardan bir şeyler bulmak mümkün. Çeşit çeşit ürünlerle donatılmış tezgahların arasında dolaşırken, sürekli, ''Aaa bunu hatırlıyorum, bizim evde de vardı'', ''Babaannemin evindeki tabağın aynısı'' gibi sayısız cümleler kurabilirsiniz. Kelimenin tam anlamıyla geçmişe yolculuk yaşamanız mümkün. Şişli Belediyesi otoparkının altında kurulan bu pazar adeta bir müze. Tezgah sahipleri ise bir tarihçi gibi elinize aldığınız ürünün ne zamana ait olduğunu, nasıl bu zamana geldiğini anlatıveriyor.
Cumhur Bayrak, 60 yaşında eski radyo, gramofon ve pikap ustası. Antika pazarının kurulduğu günden beri buraya tezgah açan Bayrak, eline gelen ürünleri tamir edip çalışır hale getiriyor. Bayrak'ın, "Meraksızından alıp meraklılarına veriyorum" dediği ürünler, 1930 ile 1970 arasının popüler olan müzik dinleme araçları. 1970'ten sonrasında üretilen radyoların tamirini yapamayan Bayrak, tezgahına özellikle gençlerin çok sık geldiğini şöyle anlatıyor: "Bizden sonra gençler buna sahip çıkacak. O yüzden onların gönüllerini hoş etmek istiyorum. Geldiklerinde geri çevirmek yerine uygun fiyata veriyorum. Bazen kaset ve plak hediye ediyorum. Gençlerin bazıları gerçekten bu aletlerden müzik dinliyor, bazılarıysa odasını süslemek istiyor. Kafe ve restoranlarda ya da herhangi bir mağazada müşterilerine müzik dinletmek isteyenler de yanıma geliyor. Gençlerde eski müziklere dönüş var. Eski şarkıları dinliyor ve dinletiyorlar. Eee tabii dekoratif olarak alanlar da yok değil. İşlevsel olup olmamasındansa var olan ortamı süslemesi daha önemli."
Veysel Sedat Bolca, tenor olmasına rağmen hobisi olan eski eşyaları biriktirmek, şimdilerde ek işi olmuş. Her türlü antika ve eski eşya alım satımını yapan Bolca, bu işin bir hastalık olduğunu dile getiriyor. Çoğu zaman sattığı ürünün iki katını satın aldığı pazarda harcayan Bolca, "Müşteriler genellikle koleksiyon yapan, alım gücü yüksek kişiler. Tüccar ve esnaflarla beraber ileriye dönük yatırım yapmak isteyenler de geliyor. Taş plakları topluyorlar çünkü bir kaç sene sonra onları bulmak oldukça zorlaşacak. Dekor için kullanmak isteyen müşteriler de bir hayli fazla. Nostalji gözüyle bakıp evini, ofisini zenginleştirmek istiyorlar. Mekancılar gelip konseptlerini anlatıyor ve obje konusunda yönlendirmemizi istiyorlar. Bu bir tablo, telefon, gramofon, gibi aklınıza gelebilecek her şey olabilir. Genellikle daktilo, radyo, analog fotoğraf makineleri tercih ediliyor" diye anlatıyor. Buradan alacağınız ürünler belli tarihi dönemlere şahitlik ettiği için pahalı olabilir.
Şişli'de bulunan Feriköy Antika Pazarı'nda, sadece Türk kültürüne ait eşyalar yok. Almanya ve İngiltere'den gelen porselen tabak ve fincan takımları da meraklıları için tezgahlara inci gibi diziliyor. 25 senedir Almanya'da yaşayan 51 yaşındaki Adnan Eryücel, elektronik ürünlerle porselen takımları Almanya'dan toplayıp getiriyor. Abisiyle beraber pazar günleri buraya gelen Eryücel'in tezgahından sadece meraklılar değil, diğer esnaflar da alışveriş yapıyor. Bu tezgahın gerçek meraklıları tabii ki, butik kafe ve restorant işletmecileri. Müşterilerinin siparişlerini her yerde rahatlıkla bulunabilen tabak ve bardakların aksine belli bir tarihi olan eski porselen takımlarıyla getiren birçok işletme olduğunu söyleyen Eryücel, "Anne, anneanne çeyizleri bir zamanlar kaldırıldığı raflarda tekrar yerlerini alıyor" diyor. Günümüz porselen takımlarıyla aynı fiyatta diyebiliriz.
51 yaşındaki Seyfettin Tutal, eski objelere yeni formlar kazandırıyor. Demir çelik ürünlerini parçalanmaktan kurtarıp yeni hale getiren Tutal, Einstein lamba diye adlandırılan ampüllerle aydınlatma ürünü ortaya çıkartıyor. Tamamen dekoratif olan bu lambaların içinde eski ütüler, mermi sandıkları, kamera, çeşme, güğüm, gemi feneri gibi aklınıza gelebilecek her türlü absürd eşya var. Aslında mekanikçi olan Tutal, kaynağından elektrik döşemesine kadar vürünlerin her şeyini kendisi yapıyor. Vesilelerle bu işe başlayıp 6 yılı geride bırakan Tutal, bir buçuk yıldır Şişli'deki antikacılar pazarında tezgah açıyor. Fiyatlar ise 150'den başlayıp 600 lirayı bulabiliyor.
