|

Peygamber sofrasından tarifler

Peygamber Efendimiz yeme içmesine çok dikkat ederdi. Asla aşırı yemek yemez ve sade sofralara otururdu. Biz de bu hafta “O’nun sofrası”ndan iki yemek tarifi paylaşıyoruz.

Haber Merkezi
04:00 - 1/11/2020 Pazar
Güncelleme: 01:50 - 1/11/2020 Pazar
Yeni Şafak
Peygamber Efendimiz yeme  içmesine çok dikkat ederdi. Asla aşırı yemek yemez ve sade sofralara otururdu. Biz de bu hafta “O’nun sofrası”ndan iki yemek tarifi paylaşıyoruz.
Peygamber Efendimiz yeme içmesine çok dikkat ederdi. Asla aşırı yemek yemez ve sade sofralara otururdu. Biz de bu hafta “O’nun sofrası”ndan iki yemek tarifi paylaşıyoruz.

Alemlerin Nur’u, varlığıyla dünyaya anlam ve değer katan Hazreti Muhammed Mustafa Efendimiz (s.a.v.)’in ümmeti olmanın şükrü ile… Hamdolsun Allah’a ki bizi bir Mevlid Gecesine daha eriştiriyor. Bu yılın rebiyyülevvel ayında, iki cihan güneşi Efendimiz’i anlamak, anmak ve anlatmak için daha çok vakit ayırmalı, O’nun (s.a.v.) gibi yaşamaya giden hakiki kulluk yolunda daha kararlı adımlar atmalıyız. Ben, alanı besinler ve beslenme olan biri olarak, Rasulullah’ın (s.a.v.) yiyip içtiklerinden, sofraya karşı tavrı ve sofra başındaki davranışlarından öğrendiklerimi bir kitapta derlemiştim. Kısaca özetlemek gerekirse, Efendimiz (s.a.v.) az yer, temiz ve helal olanı yer, daima yemeğini bölüşür, iki nimeti aynı kaptan yemez ve yemeklerle beraber onları pişirenlere daima saygı gösterirdi. Efendimiz (s.a.v) çoğu zaman tek öğün veya iki öğün yemek yerdi ve sofrasında bir ya da bir kaç çeşit yemek bulunurdu. Çok çeşitli yemeğin bulunduğu sofralara da davet edildiği oldu. Daima tıka basa yememeye özen gösterdi ve tam doymadan kalktı. Yemeği asla olumsuz yönde eleştirmedi, beğenmediği zaman bile yemek hakkında asla kötü bir söz etmedi. Sofrayı hazırlayanlara emekleri için teşekkür etmeyi hiç ihmal etmedi. Kendisi daima büyük bir asalet, zarafet örneği olarak ta bize, nerede nasıl davranılmasını gerektiğini öğretti.


AZ VE SAĞLIKLI YE

İslam anlayışında yeme içme, “yaşamak, çalışmak ve ibadet edebilmek için” dir ve asla yaşamın merkezinde değildir. Rasulullah (s.a.v.) kiloyu pek hoş görmemiş, karşılaştığı kimi aşırı kilolu kimseleri nazikçe uyarmış, kendisi de özellikle ekmeği kepeği içinde undan yapılmasına hassasiyet göstermiştir. O (s.a.v) “bütün hastalıkların kaynağı birbiri üstüne yemek yemektir” diyerek çok yemenin yol açacağı sağlık sorunları hakkında bizi yüzyıllar önce uyarmıştır. Ayrıca bugün, bağışıklık sistemini güçlendirmek için oruç tutmanın, az ve sağlıklı yemenin gerekliliği de bilim insanlarınca vurgulanmaktadır.

  • Çağ, büyük bir akıl tutulması ve kötü niyetin Efendimiz ‘i (s.a.v.) hedef aldığı günleri getirdi. O (s.a.v.) kimsenin inançlarına hakaret etmemiş, bize de bunu öğütlemiştir. Sevginin, saygının ve ahlakın en temiz sembolü olarak hala ve sonsuza kadar ruhumuzu aydınlatacak olan Efendimiz’in (s.a.v.) yaşamında kusur bulmak çabasıyla çırpınanlar, hüsrana uğrayacaklardır. Bizler, O’na (s.a.v.) layık bir ümmet olma yolunda, yaşamın bütün alanlarında Efendimiz (s.a.v.) ne yapmış, nasıl bir tutum , davranış sergilemiş bunu en iyi şekilde öğrenmeli ve uygulamalıyız. Bu, bugün bizim için en önemli vazife olmuştur. Bugün, Rasulullah(s.a.v)’ın sofrasından bir kaç yemek tarifi vermek istiyorum. Hayırlı,mutlu ve sağlıklı pazarlar dilerim.

Sevik

Süveyd b. Nu’man şöyle dedi: “Biz Resûlullah’ın (s.a.v.) beraberinde Hayber’e doğru sefere çıktık. Sahba’ya ulaştığımızda Allah Resûlü (a.s.m.)erzakı istedi. Kendisine sevik (kavrulmuş buğday, arpa unu) getirildi. Onu su ile karıştırıp bulamaç yaptık ve ondan yedik...” Ebû İbrahim Abdullah ibn Ebû Evfa şöyle haber vermiştir: “Biz Resûlullah (s.a.v.) ile beraber bir seferde bulunduk. O oruçlu idi. Güneş battığı zaman oradakilerden birine ‘Ey filan! Haydi (bineğinden) in de bize sevik karıştır’ buyurdu. O zat, ‘ey Allah’ın Resûlü! Keşke geceyi bekleseydin’ dedi. Resûlullah (s.a.v.) tekrar: ‘Haydi in de bizim için sevik karıştır’ buyurdu. O kimse (devesinden) indi ve sevik bulayıp Peygambere (s.a.v.) getirdi. Hz. Peygamber (s.a.v.) de ondan içti ve sonra eliyle işaret ederek: ‘Güneş şuradan (batı tarafından) battığı ve gece de şuradan (doğu cihetinden) geldiğinde oruçlunun iftar vakti girmiştir’ buyurdu.”Riyazu’s-Salihin’de “sevik” yemeği kavrulmuş unun, su veya sütle pişirilmesinden elde edilen çorba olarak tarif edilmektedir.

Malzemeler

  • 1 çay bardağı kavrulup soğutulmuş un
  • 4 su bardağı süt
  • 1 su bardağı su
  • 1 tatlı kaşığı tuz

Yapılışı

  • Soğuk su ve soğuk sütü karıştıralım. Bir tencereye kavrulmuş unu ve tuzu koyup üzerine yavaş yavaş sulu sütü ekleyelim. İyice karıştırdıktan sonra ocağa koyalım. Kaynayana kadar karıştırmaya devam edelim. Afiyet olsun. *Bu tarifte günümüz damak tadına uyum sağlaması için çorbaya bir kaç kaşık pirinç, üzerineyse nane ve kızdırılmış yağ sosu ekleyebiliriz.
#Peygamber sofrası
#Tarif
3 yıl önce