|

Reddettiğin gölgende saklı

Yazar Johnson “Gölgene Sahip Çık” kitabında iyilerin ve kötülerin neler olduğunu, hangi din ve kültürde olursak olalım öğrendiğimizi söylüyor. Yazar reddettiğimiz özelliklerimizin ise kuytuya çekilip beklediğini dile getiriyor.

Yeni Şafak
04:00 - 7/11/2015 Cumartesi
Güncelleme: 19:12 - 6/11/2015 Cuma
Yeni Şafak

Kendinle karşılaşmaya hazır mısın? Aynanın yüzünü göstermesinden çok daha fazlasına? Dostlar ve düşmanlar arasında kalmış benliğinin çok yönlü parçalarının kendini göstermesine. Anlayamadığın hırçınlıklarının, hiç ummadığın anda yaptığın yanlışların, uygarlık çağındaki bu savaşların nedenini anlamaya. Önce başkası zannettiğin birçok suç fotoğrafının bir kenarında da sen olduğunu fark etmeye? Eğer hazırsan ışığın ve gölgenin dansını öğrenmelisin. Benliğinde gerçekleşen, kimi zaman bir kahraman gibi görünen, kimi zamansa ayakkabınla ezeceğin bir fareye dönüşen, ışığının daimi bir yansıması olarak peşinde dolanıp duran gölgenin hayatındaki dansı bu. İyiliğin, başarıların, çabaların kadar yavaş yavaş büyüttüğün kötücül parçan olan gölgeni tanımaya bu yüzden ihtiyacın var.



“Gölgene Sahip Çık”, tarih kadar eski bir uğraşa katıldığımız bir kitap; iyi ve kötüden sadece birini seçmenin anlatıldığı indirgemeci bakışı genişleterek kendimizde yargılamadan tanımaya başlayacağımız bir mesele haline getirmiş. İçimizdeki iyilik kadar kötülüğü de anlamak ve aralarındaki dengeyi kurmak için bilinçli çaba sarf etmeyi teşvik eden verimli bir okuma sunuyor.



BASİT AMA ÖNEMLİ İPUÇLARI


Yazar Johnson, temelini Carl Gustav Jung'un “persona” yani “gölge” kavramından alan bu incelemeyi, akademik deneylerin veya verilerin sıkıcı doğasından uzak bir üslupla hazırlamış. Sayfaları, hayatın basit ama kendimizde incelenmemiş gerçekleri ile dolu bu kitabın. Kitaba göre, doğumumuzdan itibaren kültürümüzle uyum sağlama sürecinde, doğuştan gelen özelliklerimizi, “toplumca kabul edilebilir olanlar” ve “vazgeçilmesi gerekenler” olarak iki gruba ayırırız. İyilerin ve kötülerin neler olduğunu, hangi din ve kültürde olursak olalım öğreniriz. Böylece toplumun istediğine uyum sağlar, ama aslında kişiliğimizin her iki yönde de işlediğini unutmaya başlarız. Mesele burada bitmez; reddettiğimiz özellikler çekip gitmez, sadece gölgeleşir, kuytuya gizlenir, kişiliğin karanlık köşelerinde birikir ve en tahmin edilemez şekilde kana karışıp iyilik ve mutluluk içindeki yaşamımızı bulandırır.


İster bireysel istersek evrensel ölçekte düşünelim, insanlığın daha iyi olması için yapılanların başka kötü sonuçlara yol açması gölgeyi hesaba katmamamız yüzündendir. Çok iyi hazırlandığımız bir sunum öncesi tüm enerjimizin bitmesi, bize faydalı insanların kendi çocuklarını tüketmesi, insanlığın uygarlaştığına inandığımız yıllarda çıkan büyük savaşlar bize gösterir ki gölge yok olamaz.


Yazar, “Gölgemizi genel olarak toplumdan saklamak zorundayız yoksa çekilmezin teki olur çıkarız; ama onu kendimizden asla gizlemeye çalışmamalıyız.” der ve kitap boyunca modayla, sinemayla, eğitimle, dinle ve aşkla gölgeyi nasıl gizlediğimiz ve açığa vurduğumuzun açıklamasını yapar. İyilik kadar kötülüğün de hayatımızda vazgeçilmez olduğunu anladıktan sonra kötülüğü yönetmek, o bizi bilinçsizce yerden yere çarpmadan gölgemize sahip çıkmaktır yapmamız gereken. Bu konuda elimizde bir avantaj vardır: bilinçdışının gölgelerine karşılık bilinçli davranışlarımızla ortaya çıkaracağımız bir oyun.



Gölgene


Sahip Çık


Robert A.Johnson


Okuyan Us Yayınları


2015


98 sayfa




#Gölgene Sahip Çık
#Carl Gustav Jung
8 yıl önce