|

Riyâzü’s-Sâlihîn bize ne vadediyor

Semerkand Yayınları, İmam Nevevi’nin Riyâzü’s-Sâlihîn adlı eserini aslı ve tercümesiyle birlikte yeniden okurla buluşturdu. Eser, hem yaşanan dinî-ahlakî sıkıntılara âyet ve hadislerin ışığında çözümler sunması hem de ihtiyaç duyulan bilgiye doğru yoldan ulaşabilme anlamında biz Müslümanlar için büyük bir çözüm önerisi niteliğinde.

04:00 - 15/02/2020 السبت
Güncelleme: 01:08 - 15/02/2020 السبت
Yeni Şafak
Riyâzü’s-Sâlihîn eseri bir müslüman kimliği oluşturması ve modernizmin ortaya attığı her türlü ahlaksızlık ve şehvete karşı İslâm dünyasına çözümler sunması yönüyle bizler için büyük bir miras.
Riyâzü’s-Sâlihîn eseri bir müslüman kimliği oluşturması ve modernizmin ortaya attığı her türlü ahlaksızlık ve şehvete karşı İslâm dünyasına çözümler sunması yönüyle bizler için büyük bir miras.
MEHMET ALİ ÖZKAN

15. yüzyılda Batı Avrupa’da ortaya çıkan Rönesans hareketiyle tüm dünyada neredeyse her yüz senede bir meydana gelen sosyolojik, ekonomik, demografik eksen kaymalarından biri daha yaşandı. Fakat bu kez insanlığın muhatap tutulduğu değişim her zamankinden biraz daha farklıydı. Ortaya atılan sözde masum kavramlar beraberinde asırlar boyu etkileri sürecek fikrî ve fizikî arızaları doğurdu ve ne yazık ki bu baştan çıkarıcı cazibe ve ironi İslâm dünyasına; değişme, ilerleme ve özgürleşme söylemleriyle birlikte bir-iki asır içerisinde nereden ve nasıl geldiği kestirilemeyen yollarla empoze edildi. Ardından gelen Fransız ihtilali ve sanayi devrimiyle de zayıfların, fakirlerin, kadınların ve çocukların daha fazla ezilip kaybettiği bir zemin oluşturuldu.

Özellikle son iki asırdır müslüman halkların yaşadığı pek çok sıkıntının altında yatan bu gerçekler, günden güne etkilerini farklı platformlarda ivediyle artırıyor; sosyal yapıdan siyasete, kültürden ahlâka hemen her alanda kirli yüzünü gösteriyor. Vahşilik ve vandallık dinamiklerinin dünyanın dört bir yanını kuşatıp insanlık onur ve değerini içten içe çürüttüğü bu çağda ölümcül maceralar, maalesef ki zübde-i âlemi bilinmezlik girdabına doğru sürüklüyor.


YENİDEN DİRİLİŞ İÇİN

Son iki asırlık ahlakî erozyon biz müslümanlar için etkilerini bugün her zamankinden daha fazla hissettiriyor. Asırlardır ilmek ilmek örülen kültür, medeniyet ve ahlak bilinci hafızalardan yeni söylemlerle siliniyor, toplumları lepra gibi kemiren akımlar hemen her aileden bir ferde doğrudan ya da dolaylı olarak temas ediyor.

Tüm bu keşmekeşliğin içinde müslüman zihninin yeniden dirilişi oldukça önemli ve kritik bir noktada. Kur’an ve Sünnet’e bağlılığın gerekliliği ve önemini hatırlayıp müslümanca bir hayat anlayışını özümseyip tüm dünyaya aktarmak her müslüman için aslî bir vazife. Bu vazifenin de doğru bir düşünce ve hareketle gerçekleşmesi için bizlere yol gösterici olarak gönderilen Allah Resûlü s.a.v.’in hayatını, davranışlarını ve sözlerini öğrenip gücümüz nispetinde tatbik etmek lüzumdan öte elzem. İşte bu sebepten bir an evvel özellikle ayet ve hadis kaynaklı esaslı okumalar yaparak kim olduğumuzu, neyi amaçladığımızı, nasıl bir hayat sürmemiz gerektiğini öğrenmeliyiz.

MİRASIMIZA SAHİP ÇIKMALIYIZ

Semerkand Yayınları’ndan yakın zamanda aslı ve tercümesiyle birlikte basılan Riyâzü’s-Sâlihîn eseri hem yaşanan dinî-ahlakî sıkıntılara âyet ve hadislerin ışığında çözümler sunması hem de ihtiyaç duyulan bilgiye doğru yoldan ulaşabilme anlamında biz müslümanlar için büyük bir çözüm önerisi niteliğinde. Çünkü bu değerli eserin sahibi olan İmam Nevevî (v. 676/1277) derlediği âyet-i kerîme ve hadis-i şeriflerle yüzyıllar öncesinde İslâm coğrafyasının meseleleri için çözüm yollarını anlatarak; âlimlere, yöneticilere, halka ve aile fertlerine yönelik adeta bir rehber kitap ortaya koymuştur.

Yedi asırdan bu yana İslâm dünyasında beğeni ile okunan ve okutulan bu köklü eser, Selçuklu ve Osmanlı dönemlerinde de ciddi bir ilgi görmüş, müslüman bireyi zâhirî ve bâtınî olarak eğitici rolüyle hemen her devirde öne çıkmıştır. Medreseler başta olmak üzere ilim ve irfanın yayıldığı bütün eğitim kurumlarında ders kitabı olarak okutulmuştur. Hadislerin neredeyse tamamı Kütüb-i Sitte adı verilen en sahih kaynaklardan seçilen Riyâzü’s-Sâliḥîn, tarih boyunca müslümanların el kitabı olma özelliğini korumuş, hatta bu sebeple Kur’ân-ı Kerîm’den sonra en çok okunan kitap olduğu söylenmiştir.

On binlerce hadis arasından bizlere örnek model olarak gönderilen Resûlullah s.a.v.’in ahlâkını, ümmetine tavsiyelerini özetleyen hadisleri seçerek meydana getirilen bu değerli eser, derleyeninin Şafiî mezhebinden olmasına rağmen; Hanefî, Malikî ve Hanbelîlerce de okunmuştur. Dahası her fırkanın ve mezhebin itibar ettiği bir kaynak olmuştur. Bu da İmam Nevevî’nin yaptığı çalışmadaki başarısını ve samimiyetini ortaya koyan büyük bir gerçektir. Gerek eserin tasnifine, gerekse konu başlıklarının sıralanışındaki fikrî ahenk ve iç düzene bakınca bile müellifin hadis kitaplarında yer alan rivayetleri büyük bir vukufla değerlendirdiğini, Kur’an ve Sünnet’in muhtevasına vâkıf olduğunu görmek mümkündür.

Özetle Riyâzü’s-Sâlihîn eseri bir müslüman kimliği oluşturması ve modernizmin ortaya attığı her türlü ahlaksızlık ve şehvete karşı İslâm dünyasına çözümler sunması yönüyle bizler için büyük bir miras. Bu mirasa sahip çıkmak da ancak eserin içindeki hadisleri okumakla, ezberlemekle, tatbik etmekle, anlatmakla, aktarmakla olur.

#İmam Nevevi
#Semerkand
#Riyâzü’s-Sâlihîn
٪d سنوات قبل