|

Tarihi yazan hayatlar

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Barbara Caine (d. 1948) Biyografi ve Tarih incelemesinde çok verimli açılar geliştirmiş. Eseri üst düzeyde bir Türkçe başarısıyla çeviren Müge Sözen’i bu yapıtı kazandırdığı için kutlarız. Tarih ve Biyografi bağlamındaki verileri Edebiyat Tarihi ve Biyografi alanına entelekt zevkle aktaracaktır.

04:00 - 15/09/2019 Pazar
Güncelleme: 09:18 - 15/09/2019 Pazar
Yeni Şafak
​Kılı kırk yaran araştırma ve incelemeciler, objektif bakılamadığı için Tarihi bilim olarak kabul etmekte tereddüt göstermektedirler.
​Kılı kırk yaran araştırma ve incelemeciler, objektif bakılamadığı için Tarihi bilim olarak kabul etmekte tereddüt göstermektedirler.
KAMİL EŞFAK BERKİ

Hayatlar belki de bizim farkında olduğumuzdan daha önemlidir. Geçmiş devirlerde öyle insanlar yaşamıştır ki tarih onlarsız eksik kalır. Hatta yazılmamış demektir desek abartı olmayacaktır.

Tarih yazımı belgelerle olur bildiğimiz gibi. Belgenin bulunmadığı devir veyahut durumlarda bir şans daha söz konusudur. O da rivayetler. Tabiî rivayet dendi mi derhal bir küçümseme, bir güvensizlik devreye girmektedir. Son yüzyılların yaklaşımı giderek buna çıktı. Halbuki son elli yıldır Mikro Tarih diye bir ortakkabul oluştu. Başka deyişiyle Sözlü Tarih. Yerel tarihle iç içe geçen mikro tarih için yöntem görmüş veya görenlerden dinlemiş olanlarla röportaj yapmaktır. Bu kadar yalın bir fotoğraftır bu. O halde, teknik imkanların bulunmadığı eski dünyada var olmuş olan güvence, dijital cihazların hayata adeta egemen olmaya başladığı son elli yıldır modern çağda da söz konusudur. Vardır: Eski Dünyada Rivayetler, bugün sanıldığının aksine güvenilir nakiller, aktarımlar olmuştur. Örneğin Taberî Tarihi bütün Ortadoğu’nun tarihini derinlemesine verebilmişse, bunu Râviler silsilesine borçluyuz. Yani falan falandan , o falandan, o da falancadan diye hep isimler verir. Râvilerin yalan beyan ihtimali –pek zayıf olasılıkla mümkün olmakla birlikte- baştan bertaraf edilmiştir. Müverrihler belleğine ve iyi niyetine güvenilen insanları arar, sorar, bulurlardı. Muhaddisler de kılı kırk yarmış kişilerdir. Bugünlerin belgeli tarihçiliğinden daha güvenilir bir tarafı bile söz konusudur. Modern çağda saptırım amacı çok daha fazladır.

TARİHİ BİLİM KABUL ETMEYENLER


Kılı kırk yaran araştırma ve incelemeciler, objektif bakılamadığı için Tarihi bilim olarak kabul etmekte tereddüt göstermektedirler. Bunda haklıdırlar. Dünya küresinin her tarafında Resmî Tarih denen bir arıza vardır. Resmî Tarih’in bilim olma şansı baştan yok edildiği halde, ne yaparlar, kendi sübjektivitelerini dayatırlar. İşte bu feci bir şey. Eski Dünyanın tarihçilerinde bu derecesini göremezsiniz. Sonra, modern çağda vak’a-nüvislik de körelmiş değil mi? Dahası, eskide bağımsız kişilik sahibi tarihçiler de az değildir. Bugünse, gazetecilerin –çoğunun- spekülasyonlarına gerilemiştir. Tarihi ilim saymayan biri dahi, hakikî bir iş çıkarandan “ilim adamı” takdirini esirgemez.

Avustralya’daki Monash Üniversitesi’nde tarih profesörü olan Barbara Caine (d. 1948) Biyografi ve Tarih incelemesinde çok verimli açılar geliştirmiş. Eseri (Biography and History) üst düzeyde bir Türkçe başarısıyla çeviren Müge Sözen’i bu yapıtı kazandırdığı için kutlarız. Tarih ve Biyografi bağlamındaki verileri Edebiyat Tarihi ve Biyografi alanına entelekt zevkle aktaracaktır.

TARİHYAZIMI ANLAYIŞINDA BİR ÇIĞIR

Herodot “insan başarıları zamanla unutulmasın; kimi Yunanlar kimi barbarlar tarafından gerçekleştirilen büyük ve fevkalade işler ihtişamını yitirmesin” diye ve “özellikle de iki halkın neden birbiriyle savaştığını göstermek için“ Tarih’ini yazdığını açıklıyordu. Farklı milletler ve halklar arasında geçen, özellikle de savaş içeren ilişkilere duyulan bu ilgi, tarihyazımını siyasi hayatla ilgilenen herkes için son derece önemli bir bilgi türü haline getirmiştir. Değerlendirmesine yer verilmektedir.

Tarih Yazarları ve Biyografi Sorunu başlığı altında Giriş, 17. ve 18. Yüzyıllarda Biyografi ve Tarihyazımı, Tarihin Profesyonelleşmesi, Marksist Tarih ve Biyografi Sorunu, 20. Yüzyılda Biyografi ve Tarih, Bir Biyografi Tarihi, Modern Biyografinin Ortaya Çıkışı, 20. Yüzyılın Başlarında “Yeni” Biyografi ve İç Yaşam, Biyografi ve Anlayış Arayışı, Feminist Dürtüler gibi ayrıntılı yaklaşımlarla tarih ve biyografi varlığı enine boyuna serimlenmektedir.

Bir de Tarihçilerin Otobiyografileri faslını açan incelemeci, Yaşamların Yorumlanması ve İnşası yazısına girerken, romancı Virginia Woolf’un endişesi ve hatta korkusuna da dikkat çekmekten kendini alamaz. (s.113)

BİR DÖNÜM NOKTASI

Thomas Carlyle ve Tarih Olarak Biyografi Düşüncesi. “Britanya’da...” diyor Barbara Caine, “...biyografi ile tarihi birbirine bağlamaya, hatta birbirinden ayrılmaz olduklarını savunmaya yönelik en güçlü iddiayı Thomas Carlyle ortaya koydu. 1830 tarihli “Tarih Üzerine” adlı makalesinde Carlyle, tarihin “sayısız biyografinin özü” olduğunu vurguluyordu.”

Thomas Carlyle bizde Kahramanlar kitabıyla tanınmıştı, 1940’larda yayımlanan Reşat Nuri Güntekin çevirisiyle. Önemli şeyler bulunur o kitapta. Fransız Devrimi’nin Tarihi kitabında da Carlyle’ın bireysel yaşamların önemine duyduğu inanç vurgusu öne çıkar. Söz, 1789’a gelince, Michelet’nin Fransız İhtilali’nin Tarihi kitabının bizde yeni baskısının bulunmadığının altını çizmemiz gerekiyor.

Ralph Waldo Emerson, Amerikalı şair ve denemeci, Thomas Carlyle’ın tezinden adeta ateş aldı. Emerson açısından biyografi, geçmişi anlamak için tarihten daha iyi bir yöntem sunuyordu. Ona göre “her kafa alacağı dersi bizzat bellemeli, her şeyi tekrar gözden geçirmelidir.” Emerson’un kitabının başlığı “Örnek Adamlar”dı. Serbest şiir (free verse) yazan ilk çağdaş şair olmak özelliği bulunan bu şairin Amerika’da tarih yöntemi de takipçiler kazanmıştır.

Türk tarihçiliğinden özgün bir örnekle bitirelim. Prof. Osman Turan Selçuklular üzerine ayrıntıların üstüne titreyen eserleriyle siyasî tarih kadar devlet-medeniyet ilişkisini de enine boyuna işlemiştir. Halil İnalcık ve Osman Turan gelecek kuşaklar için yolu açmış iki büyük tarihçidir. Fuad Sezgin’in devasa çalışması da bir başka açılım ve zenginliğimiz oldu.

#Barbara Caine
#Thomas Carlyle
#Herodot
5 yıl önce