|

Tozlanmış şahitlerin kısık sesi

Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu “Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi” adlı kitabında yüzyıllar boyunca farklı medeniyetlere ev sahipliği yapan kadim topraklara yeni bir açıdan bakıyor.

04:00 - 15/03/2021 الإثنين
Güncelleme: 08:24 - 15/03/2021 الإثنين
Yeni Şafak
Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi İbrahim Tellioğlu Bilge Kültür Sanat Yayınları 2020 136 sayfa
Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi İbrahim Tellioğlu Bilge Kültür Sanat Yayınları 2020 136 sayfa

HASAN HAKAN BOYRAZ

Bilge Kültür-Sanat etiketi ve Prof. Dr. İbrahim Tellioğlu imzası taşıyan Fethedilenlerin Gözüyle Anadolu’nun Fethi geçtiğimiz aylarda tarih sevdalılarına merhaba dedi. Yazarın uzun dönem çalışmalarının meyvesi olan eser, dil, üslup ve içerik açısından dikkat çekiyor. Okuyucunun akademik eserlere olan yaklaşımını olumlu anlamda etkileyeceğini düşündüğüm eser boğucu, akademik dilin aksine akıcı ve rahat

Çalışmalarının baş aktörü olarak bu topraklarda yaşayan insanları araştıran ve bu konuda da birden fazla çalışma ortaya koyan Tellioğlu, akademik yayınlar içinde farklı bir yer tutuyor. Üç bölümden oluşan eser, kronolojik olarak ilerliyor. Sırasıyla Ermeni, Gürcü ve Rum tarihçilerinin bakış açısını okura sunan yazarın, kullandığı kaynakların çeşitliliği de göze çarpıyor.

Tarih okumalarımız genellikle tek taraflı bir biçimde ilerlemektedir. Oysa üstüne bastığımız bu toprak bizden önce de milyonlarca insana yurt olmuş; ismi tarihin tozlu sayfalarında kalan onlarca medeniyete kucak açmıştır. Fethedilmiş bir bölgede yaşayan toplulukların bulunduğu coğrafyaya kattıklarının göz ardı edilip sadece egemen gücün sıfırdan yeni bir kimlik ortaya koyduğunu iddia etmek tarih bilimini sığ bir bakış açısıyla ele almaktır. Bu bakış açısının var olduğu gerçeğini göz önünde bulunduran Tellioğlu, mevcut anlayışa kapsayıcı bir adlandırmayla cevap veriyor. Onun isim tercihinin okuyucu bazındaki kıymetinin oldukça değerli olduğunu düşünmekteyim. Fethedilen yerlerin boş toprak olmadığını, üzerinde yaşayan bir millet açısından da ne anlam ifade ettiğini, fethedilen halkların tarihçilerinin gözünden bizlere sunan yazarın ortaya koyduğu çaba azımsanamayacak seviyede.

TARİFLER VE GÖRÜŞLER

Eserde yer alan halkların tarihçilerinden aktarılan anekdotların karşılaştırmalı olarak değil de kendi içinde değerlendirilmesi ve o günün şartlarına şahitlik edercesine yorumlanmasının kitabın en can alıcı özelliği olduğunu düşünmekteyim. Ermeni bir tarihçinin Türkleri tarif ederken İncil’den benzetmeler yapma sebebini, Rum tarihçinin olayları anlatırken daha detaylı bilgiler verebilmek için kullandığı metotların gözler önüne serilmesi okuyucunun ufkunu genişletmesine vesile oluyor. Tellioğlu’nun bu eseriyle Türkiye Yazarlar Birliği tarafından düzenlenen “Yazar, Fikir Adamı ve Sanatçıları” organizasyonunda “İnceleme” dalında ödüle layık görülmesi de ele aldığımız kitabın kıymetinin altını çizen bir diğer durum. Kitabın alt metninde yaşadığımız coğrafyada bizden önce yaşayanlar olduğu gibi bizden sonra da yaşayacak toplumlar olduğu gerçeğini görüyoruz. Ateşi henüz sönmemiş büyük bir medeniyetin üzerinde yaşıyoruz. Süryani, Ermeni, Gürcü, Rum ve daha fazlasının şahitlik ettiği bu medeniyete ne derece sahip çıkacağımızı bize tarih gösterecek. Tarihe bir pencere de biz açabilir miyiz bilinmez ama doğru tarih yorumları yapabilmemiz için başka görüşlerin de olduğunu kabul etmemiz gerekir. Bu açıdan ayrı bir değere sahip olan eseri için Tellioğlu’nu gönülden tebrik ediyorum.

#İbrahim Tellioğlu
#Anadolu
#Yazarlar Birliği
٪d سنوات قبل