|

Yazının son ustası

Murat Sunmez, kalem tamiratıyla uğraşan tek usta olarak biliniyor. Meslekte 30. yılını geride bırakan yazının son ustası “Kendinize nasıl bakıyorsanız temizlik ve titizlik olarak, dolma kalem de ilgi ve bakım istiyor. Onu kaderine terk etmemek, kenara atmamak lazım” diyor.

Yeni Şafak ve
04:00 - 13/03/2016 Pazar
Güncelleme: 21:46 - 12/03/2016 Cumartesi
Yeni Şafak

Eminönü'ndeki Büyük Postahane'nin yan sokağından girdiğinizde hafif yokuş bir sokağa varırsınız. Burada, 1986 yılından beri aynı yerde kalem tamiri yapan Murat Sunmez, iki kişilik mütevazı dükkanında karşılar sizi. Memleketi Erzican'dan, çalışmak için İstanbul'a gelen Murat Usta, aynı yıl amcasının yanında kalem tamirine başlar. Dolmadan tükenmeze, uçludan tüplüye her türlü kalem tamirini amcasından öğrenir Murat Sunmez. 1996 yılında amcasından dükkânı devralır. “Kaleme ilgim yoktu fakat Anadolu'dan geldiğimiz için kesme biçme işlerine yatkındım, el işlerine merakım vardı. Detayları keşfettikçe merakım katlanarak arttı... Markalar, uçlar, gelen insanların çeşitliliği derken yıllar geçti, usta olduk” diyen Murat Sunmez, tornavida, pense gibi bilindik aletlerin yanı sıra bazı kalemleri açmak için özel aparatlar da kullanıyor. Parçalar, eski kalem toplayıp getirenlerden sağlanıyor. Az sayıda yapılan, bilinmedik marka olması bile tamir için engel değil. Dükkânın müdavimleri arasında her kesimden insan var. Bazen mimar bazen gazeteci, bazense öğretmen...



KISITLI MALZEMEYLE ÇALIŞIYORUZ


Murat Sunmez'e ülkenin çeşitli yerlerinden tamir için kalem geliyor. “Hem kalem hem de malzeme yönünden kısıtlı çalışıyoruz” diyen usta, “1903 tarihli Waterman geldi. Damlalıklı, dolma kalemin atasıdır. Kuyumcu arkadaştan yardım aldık, kapak kısmına ince bir bilezik yerleştirildi” diyor. Bir başka hikaye ise şöyle, 1930'lardan bir kalem, ölü vaziyette bulunur. Murat Usta, sınıfında nadir olan bu kalemle bir ay uğraşmış. Kuyumcu arkadaşı bir parçaya ilave kaynak yapmış, lastiği değişmiş ve pompa sistemi monte edilmiş. Conklin marka kalem, ilk günkü halinde.



NERDE O ESKİ KALEMLER


Evde babadan, dededen kalma kalem bulanların ilk durağı Murat Usta oluyor. Tamirat işleri kademe kademe ilerliyor. “Eskiyi, özüne uygun restore etmek ilk hedefimiz” diyen Usta, “O kadar çizik, çatlak ve solma sonrası iş bittiğinde kalemleri tanıyamıyorlar” diyor. Kalem bakımı için önerileriyse şöyle: “Kendinize nasıl bakıyorsanız temizlik ve titizlik olarak, o da ilgi ve bakım istiyor. Dolma kalemi kaderine terk etmemek, kenara atmamak lazım. Mürekkep zamanla tahribat veriyor. Bir yıl kullanılmayan kalemin tüpü ılık suyla yıkanıp kaldırılmalı. Daha fazla durması kaleme büyük zarar veriyor.”



Firmalar eskiden kaliteli kalem üretmek için yarışırlarmış. Malzeme 5-6 yıl dinlendirilip öyle işlenirmiş. Şimdi ise teknolojinin


gelişmesine rağmen kalite düşük. Murat Usta “1903 tarihli dolma kalemler çıkıyor. Şimdikilerle kıyaslanamaz bile. Tarihi bir binanın mimarisiyle modern zaman binalarını karşılaştırın. Kalem de aynı. Uç kalitesi ve kullanılan malzeme eskiyi hiçbir zaman tutmuyor. Bu, yazı kalitesini de farklı kılıyor.” Murat Usta son olarak kalem tamirinin sabır gerektiğini hatırlatıyor.



Böyle kişiler korunmalı


Murat Sunmez'in daimi müşterilerinden Ayhan Şeker, kırk yıldır kalem topluyor ve koleksiyonunda bine yakın parça var. Murat Sunmez'in kalem tamiri konusunda dünyadaki sayılı ustalardan biri olduğunu belirten Şeker, “Benden sonra koleksiyonumda en büyük emeği olan insandır. Böyle kişilerin korunması gerekli” diyor.





Ayhan Şeker gibi kırk yılını kaleme adayanların yanında koleksiyona yeni başlayan gençler de nadiren çıkıyormuş. Murat Usta, “Yeni neslin ilgisi yok denecek kadar az” dese de Salih Ongun bu meraklı gençlerden biri. Kadıköy Antikacılar Çarşısı'ndan 20 liraya aldığı “Parker 51” dolma kalemle koleksiyona başlayan Ongun, stres atmak amacıyla bozuk para, rozet, çakmak gibi ufak da olsa herkesin bir koleksiyon yapmasını öneriyor.


#Murat Sunmez
#Büyük Postahane
#kalem tamiri
#Ayhan Şeker
8 yıl önce