|

Yeni Şafak yazarları Akif Emre'yi yazdı

Yazarımız Akif Emre'yi kaybettik... 60 yaşında vefat eden Emre, bir dönem Yeni Şafak’ın Genel Yayın Yönetmenliğini de yapmıştı. İbrahim Karagül, Mehmet Acet, Kemal Öztürk, İbrahim Tenekeci ve Yaşar Süngü, bugünkü köşelerinde Akif Emre'yi anlattı.

Yeni Şafak
10:35 - 24/05/2017 Çarşamba
Güncelleme: 11:11 - 24/05/2017 Çarşamba
Yeni Şafak
Yaşar Süngü, İbrahim Tenekeci, İbrahim Karagül, Mehmet Acet, Kemal Öztürk.
Yaşar Süngü, İbrahim Tenekeci, İbrahim Karagül, Mehmet Acet, Kemal Öztürk.

İbrahim Karagül, Mehmet Acet, Kemal Öztürk, İbrahim Tenekeci ve Yaşar Süngü'nün Akif Emre'nin ardından kaleme aldığı ifadeler:

Belki çok 'kırıldı' ama hiç eğilmedi


Yazmanın en zor olduğu anlar kaybettiğin birinin arkasından cümle kurmaktır. Sadece hissedersin, suskunluğa bürünürsün, kelimeler dökmek istemezsin, derin bir iç geçirirsin, “üç günlük dünya” dersin. İçinden dua etmekten başka bir şey geçmez.Kelimeler ağır birer yük, angarya haline gelir. “İyi adamdı” lafları boş laflara dönüşür. Arkasından sarf ettiğiniz her güzel cümle ona değil, bu dünyaya dönük olur. Hedefler, iddialar, kavgalar gözünde küçülür gider, değersizleşir, anlamsızlaşır.Beni Yeni Şafak'a Akif Emre davet etmişti. 1995'te bu gazeteye onunla başladım. Yeni Şafak'ın kurucuları arasındaydı ve yazı işleri müdürlerinden biriydi. Uzun süre beraber çalıştık.Yeni Şafak'ın, Türkiye'nin siyasi tarihiyle özdeşleşen kaderinde, birçok olaya, krize, gelişmeye birlikte tanık olduk. Daha sonra Yayın Yönetmeni oldu, yine beraber çalıştık. Yayın yönetmenliğinden ayrılsa da uzun yıllar, kesintisiz yazarlığa devam etti.


'Fikri etkiye açık' gençler


Sene 1996…İstanbul Reşitpaşa'da, Kanal 7'nin dış haberler servisinde, Reuters'tan gelen haberlerin çevirisini yaparak 20 yaşında mesleğe adım atmışız.Bir sabah, villadan bozma ofisin, bizim çalıştığımız teras katına, yeni atanmış Dış Haberler Koordinatörü sıfatıyla bir adam çıktı geldi.Ben Akif Emre dedi, tanıştık.Birkaç hafta içinde, tanıştığımız adamın, çok gezmiş, çok okumuş, çok tefekkür etmiş, fikri kariyerini ise ağırlıklı olarak İslam coğrafyası üzerine yapmış biri olduğunu fark ettik.Dış haberler servisinde çalışan 'fikri etkiye açık' gençler olarak ilgimizi çekecek nitelikleri vardı.Arada yarım saatliğine, 40 dakikalığına bir odaya çekilip Yeni Şafak'taki köşesini yazıyordu.O, derinlikli, bilgi, izlenim, fikir yüklü yazıların ne kadar sürede hazırlandığını da öğrenmiş oldunuz işte.


Tam o günlerde tanıdım Akif Ağabeyimi


O günler…Yani, ideallerimizin peşinden deli gibi koştuğumuz, karnımızın aç, üstümüzün hırpani, rutubetli öğrenci evlerinde büyük hayaller kurduğumuz o günler…O günler…Yani, bir davanın yanıp tutuşan gençleri, dünyayı değiştirecek, zalime pençeyi vuracak, mazlumu koruyacak aslan kesildiğimiz o günler…O günler…Yani, dünyaya ait her şeyi elimizin tersiyle ittiğimiz, doğruluk ve dürüstlüğün baş köşemizde asılı olduğu, hakikati haykırdığımız o günler…O günler…Yani, aşkı bilmediğimiz, derdi sevdiğimiz, zenginliği bilmediğimiz garibana tutulduğumuz, yalanı bilmediğimiz, doğruluk için ölmeye hazır olduğumuz o günler…O günler…


Akif Emre, evvela güven veriyordu


Yeni yazımı bitirmiştim ki kıymetli büyüğümüz Akif Emre'nin vefat haberi geldi. Sessizlik ve mukadderat.Kendisiyle yirmi yıl evvel tanışmıştım. İlk kez geçtiğim bir yol gibiydi. Son temasımız on gün önce oldu. 'Daha sık görüşelim' temennisiyle ayrıldık.Akif ağabeyle herhangi bir mesaimiz yahut yolculuğumuz olmadı. O yazıyordu, biz okuyorduk. Geziyordu, takip ediyorduk.Pazartesiyi salıya bağlayan gece, Mevâkıf'ı okuyup bitirmiştim. Abdülcebbâr an-Nifferî'nin sonsuz eseri. Arapça'dan tercüme eden Nurullah Koltaş. (Büyüyen Ay Yayınları.)Kitabın ilk sayfasından: “Az sayıda kişi, asıl vatanımızdan hayli uzaktaki bu gurbet hayatını anlamlı kılmaya yönelik birtakım arayışlar içine girmiştir ve hâlihazırda girmektedir.”


'Yoksa her şey bir yanılsamadan mı ibaretti?'


Kaderin tecellisine bakın ki Yeni Şafak'ta nev-i şahsına özgü 3 iyi insan kalp krizinden hayata veda etti.15 Temmuz hain darbe girişiminde şehadet şerbetini içen Mustafa ile beraber 4 iyi insanı uğurladık.Nusret, Hamit, Mustafa ve Akif; 10 yılda 4 veda.Nusret Özcan 1958 İstanbul doğumluydu. 2007 Haziranında 49 yaşında kalp krizi ile veda etti.Hamit Can 1959 Mardin doğumluydu. 2012 yılının Şubatında 53 yaşında kalp kriziyle veda etti.Mustafa Cambaz 1963 Yunanistan Gümülcine doğumluydu. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde 53 yaşında şehadet şerbetini içti.Akif Emre 1957 Kayseri doğumluydu. 2017 Mayısında 60 yaşında o da eski dostları gibi kalp krizi ile veda etti.Hepsiyle de Yeni Şafak'ın kuruluşunda beraberdik.


#​İbrahim Karagül
#Mehmet Acet
#Kemal Öztürk
#İbrahim Tenekeci
#Yaşar Süngü
7 yıl önce