Hassasiyet dediğimiz şeyi öncelikler belirler. Gerek her dönem, gerekse belli zamanlarda hassasiyetlerimiz doğrultusunda öncelik belirleriz.
5 aydır vicdan sahibi herkesin önceliği Gazze… İsrail’in pervasızca devam ettirdiği soykırım, dünyanın sessizliği ve tarih boyunca böyle dönemlerde topluma önderlik eden sanatçıların takınması gereken tavrı düşünmeliyiz…
Film yapmak, tavır takınma noktasında en geç sonuç alınan kulvarlardan biri. Bir filmin yapımı en az 1 yıl sürebiliyor. Haliyle Gazze konusunda sinemacıların hassasiyetini ortaya koymaları için -konuşmak dışında- üretim göstermesi için zaman var. Bunu göz önünde bulundurarak değerlendirme yapmak gerek.
Ramazan ayı, inanan insanlar için hassasiyetlerini ve elbette tavırlarını gözden geçirmesi için bu zaviyeden en kıymetli dönemlerden biri. Bir sinemacı olarak yapman gerekenin silkelenmek ve üzerime düşeni yapmak olduğunun farkındayım. Her sinemacının da Ramazan’ı vesile kılarak bunu yapması gerekiyor.
Ne yapabilirim?
En pratik olanı konuşmak/yazmak. Ki, köşe başta olmak üzere bunun hakkını veremeye çalışıyoruz.
Sonra kısa film çekilebilir. Doğrudan ben çekmesem de çekilmesine ve çekilmesi gerekliliğinin önemine vurgu yaparak teşvik edilmesine katkı sağlamaya çalışıyorum.
Belgesel de mühim…
Gerçeğin peşinde olan ve kolaylıkla kurgusal olarak yönlendirilmesi ve insanların aldatılması mümkün olan bu alanda üretim yapmanın hayati derecede önemli olduğunu düşünüyorum. Çabam var. Umarım tez zamanda hayata geçer.
Uzun metraj film yapmak en zoru… Zaten hemen olacak bir şey değil… Fekat yapılması için teşvik etmeye ve çağrı yapmaya devam edeceğiz. Gazze’nin açtığı yaranın insanlık tarihinin kalan serüveninde devam edeceğini düşünürsek bitmeyen bu süreçte üzerimize düşeni yapmak için her daim teyakkuzda olmamız lazım geliyor.
Kendimle çekişmem, mücadelem, didişmem, soruşturmam, anlamamam, ağlamamam, atlamamam, unutmamam, hatırlatmam devam edecek. Etmeli. Sanatla iştigal eden herkesin öncelikli vazifesi de bu formül olmalı.
Yapmayanı ikaz edin. Dürtün. Zorlayın. Hatırlatın.
Ki, yapalım.
