|
Enflasyon direnişini sürdürüyor

Pazartesi günü açıklanan haziran ayı enflasyon rakamlarıyla birlikte enflasyonun ciddi bir direnç kazandığını görmekteyiz.

Beklendiği gibi, hatta beklentilerin üzerinde (medyan beklenti yüzde 1,4 idi) Haziran ayı enflasyonunun aylık yüzde 1,94 yıllık yüzde 17,53 seviyelerine çıktığını görmekteyiz.

Böylece, 2021 yılının ilk yarısında fiyatlar genel seviyesindeki artış yüzde 8,45 seviyesinde gerçekleşti.

**

Enflasyonun talep ve maliyet tarafı var.

Her iki yönüyle de olumsuz gelişmeler söz konusu.

Talep tarafından
baktığımızda pandemi kilitlemelerinin büyük ölçüde sona ermesi ile normal yaşama dönülmesi toplam talebi (tüketimi) önemli düzeyde arttırmıştır.
Artan talep de
fiyatlara yansımaktadır.
Diğer yandan
yurtdışı emtia (metal, kereste, petrol v.s) fiyatlarındaki artış
doğrudan
yurtiçi maliyetlere-fiyatlara
yansımaktadır. Yani bütün üretim maliyetleri artmaktadır.
Buna ek olarak ulusal paranın yılbaşından bugüne
dolar karşısında yüzde 17 değer kaybetmesi
yine
ithal maliyetleri üzerine eklenecek ek bir yük
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Yani, bir taraftan dünya piyasalarında
ithal ettiğimiz ürünlerin fiyatlarının artması,
diğer tarafta
kurların yükselmesi
büyük bir maliyet yükünün içerdeki üretime ve tüketim mallarına yansıması anlamına gelmektedir.

**

TÜFE ana harcama grupları itibariyle baktığımızda; yıllık bazda ise en yüksek fiyat artışının gerçekleştiği ana harcama grupları
ulaştırma
(%26,29), ev eşyası (%25,69),
gıda ve alkolsüz içecekler
(%19,99) şeklinde sıralanmaktadır.
Başka bir ilginç gelişme ise
geçen yılın aynı döneminden bu yana fiyatı düşen herhangi bir harcama grubunun bulunmayışıdır.
Diğer yandan maliyet enflasyonuna temel ölçü olarak alabileceğimiz yurt içi üretici fiyatları endeksinin (Yi-ÜFE) yüzde 42,9 oranında artışı (ara malları ve enerji fiyatlarındaki artışlar)
ithal mal ve kurlardaki artışın birlikte yansıması
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Bu artışın,
tüketici fiyatları ile üretici fiyatları arasındaki makası,
önceki yazımızda belirttiğimiz 22 puanlık rekor seviyeden
25,4 puana çıkarttığını
görmekteyiz.
Bu makasın belli bir dönem sonra kapanacağı-yakınsayacağı, bu yakınsama esnasında
maliyet unsurları baskılanmadığında doğrudan TÜFE’ye yansıyabileceğini
söylemiştik. Bugün
TÜFE’nin aşağı yönlü direnç göstermesinin
altındaki en önemli neden budur.
Hazine ve Maliye Bakanı Elvan’ın
özellikle Yi-ÜFE’deki yüksekliğin
“oldukça rahatsız edici”
olduğunu söylemesi ekonomi yönetiminin
potansiyel riskin farkında olduğunu
göstermektedir.

**

Türkiye’deki
enflasyonun nedenleriyle ilgili
birkaç temel tespit yapalım.

-Türkiye’de enflasyonu besleyen en temel etken üretim maliyetlerindeki artışlardır.

-Maliyetlerin artışı veya azalışını belirleyen asıl faktör
döviz kurlarıdır.
-Döviz kurlarının istikrarlı olması
ithalat bağımlılığının azaltılması
ile doğrudan alakalıdır.
-Türkiye’de
enflasyon ithal edilmektedir.
Bunun aracı kanalları
döviz kurları ve
üretimin ithalata bağımlılığıdır.
-Kurlardaki yükseklik
ihracat rekoru kırıldığında bile enflasyonu artırmaktadır.
Dış talep (ihracat)artışı iç taleple beraber ciddi fiyat artışlarına neden olmaktadır. İhracatın ithalata bağımlılığı da ayrı bir etken.
-Döviz kurlarını kontrol altına almak için
faizin kullanılması yan etki olarak kredi maliyetlerinin yükselmesine,
yatırımlar (arz) üzerine azaltıcı (crowding out) etki ederek yine
maliyet enflasyonunu beslemektedir.

**

Burada
aynı şeyleri yaparak farklı sonuçlar beklemenin yanlışlığını
tekrarlamak istiyorum. Uyarlama yaparsak;
enflasyonu hedeflenen seviyelere bir türlü indirememenin arkasında istikrarlı uzun vadeli yapısal önlemlerin alınmayışı yatmaktadır.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın
“enflasyonla mücadelede yapısal sorunların ele alınması gerektiğini”
söylemesinden, bu konuda
hükümetin seferber olacağını anlıyorum.
Diğer makro ekonomik alanlarda olduğu gibi, enflasyonda da çözüm yolunun ithalata bağımlılığın azaltılmasına (kur istikrarı),
cari işlem fazlası verilmesine bağlı
olduğunu görmekteyiz. Bunu yapabilmek için de
yapısal dönüşümü gerçekleştirmek
şart.
Tabii ki Türkiye’nin aldığı mesafeyi önemsiyoruz ama halen çok ev ödevi
miz var
. Bunun farkında ve bilincinde olmamız gerekiyor.
#Enflasyon
#Ekonomi
#Türkiye
#Döviz
#Kur
3 yıl önce
Enflasyon direnişini sürdürüyor
Kara dinlilerle milletin savaşı
KGF’nin ayrıntıları netleşti
Islak zemin
Ergenekon’un yeni 1 numarası
X’e kısıtlama an meselesi