|
Belediye başkanları ve bakan yardımcıları için yapılan düzenlemenin sonuçları

Daha önceki yazılarımızda 5510 sayılı Kanun'da sürekli değişiklik yapılarak sistemin mantığından uzaklaşıldığını açıklamıştık. 7417 sayılı Kanun'la belediye başkanlarına ve bakan yardımcılarına yönelik olarak kritik bir değişiklik yapılmıştır. Yapılan bu değişikliğin sebebi esas itibarıyla 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlarla 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlar arasında eşitliği sağlamak olsa da aynı sorunla karşı karşıya olan çok fazla personel bulunmaktadır. Bu yazıda yapılan değişikliğin emekli olan bakan yardımcılarına ve belediye başkanları için sonuçlarını açıklamaya çalışacağız.

Bakan yardımcılarından 5510 sayılı Kanun'a tabi olanların mağduriyeti giderildi

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'na göre emekli maaş hesabında köklü bir değişiklik yapılmıştır. Sistem esas itibarıyla prime esas kazançlara göre emekli maaş hesabını öngörmüştü. Bu haliyle memur emekli maaşları da 01.10.2008 tarihi sonrasında memur olanlar için prime esas kazanca göre hesaplanır hale getirilmişti.

Bu çerçevede makam, temsil ve görev tazminatı ödemeleri prime esas kazanç hesabına dahil edilmiş ve bu ödemelerden prim kesintisi yapılmaya başlanmıştı. 5434 sayılı Kanun'a tabi olan memurların emekli maaşlarına makam, görev ve temsil tazminatı tutarları eklenmekte iken 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlar açısından bu uygulama kaldırılmıştı.

İşte yapılan yeni düzenleme ile 5510 sayılı Kanun'a tabi bakan yardımcıları için bu uygulama farklılaştırıldı ve makam ve temsil tazminatı tutarları emekli maaşlarına ayrıca ilave edilir hale getirildi.

Yapılan düzenlemede neler yer alıyor?

7417 sayılı Kanun'la 5510 sayılı Kanun'a eklenen ek 22'nci maddede şu ifadelere yer verilmiştir;

“EK MADDE 22- Bakan yardımcılarından 5434 sayılı Kanun'nun bu kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68'inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, söz konusu mülga ek 68'inci maddede belirtilen şartları haiz olanlara, kurumca bu kanun ve ilgili mevzuat uyarınca bağlanan aylıklarına ilave olarak bakan yardımcıları için belirlenen makam ve temsil tazminatı tutarı ayrıca ilave edilir. Bu fıkra kapsamında hesaplanan tutar, hak sahiplerinin aylıklarına 34'üncü maddede belirlenen oranlara göre ilave edilir. Mülga ek 68'inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen iki yıllık sürenin hesabında makam tazminatına müstahak görevler ile sigortalı olup olmadıklarına bakılmaksızın bakan yardımcısı olarak geçen sürelerin tamamı dikkate alınır.

Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce kurumca bu kanun ve ilgili mevzuat uyarınca aylık bağlanan bakan yardımcıları da, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren, aynı usul ve esaslar çerçevesinde birinci fıkra hükmünden yararlandırılır ve bunlara geçmişe dönük herhangi bir ödeme yapılmaz.

Bu madde kapsamında ödenen tazminatlar ödendikçe iki ay içinde faturası karşılığında Hazine'den tahsil edilir.”

Bu hükümde açıkça görüldüğü üzere, 5510 sayılı Kanun'a tabi olan bakan yardımcılarına da 5434 sayılı Kanun'un mülga ek 68'inci madde hükümleri uygulanarak emekli maaşlarına ilaveten temsil ve makam tazminatları ilaveten ödenecektir.

Halbuki 5510 sayılı Kanun'a tabi olan bakan yardımcılarından emekli olanların maaş hesabı sigortalılar gibi prime esas kazançlar üzerinden yapılmaktadır.

Bu tür düzenlemeler başka düzenlemelere yol açabilir

Bu tür düzenlemeler özünde mağduriyeti gidererek eşitliği sağlasa da benzer düzenlemeleri tetikleyecektir. Nihayetinde aynı sisteme tabi olan bakan yardımcılarının sistem dışına çıkarılarak ilave maaş artışı almaları sağlanması başka talepler için hak arama yolunu açacaktır.

Yeni sistemde emekli maaşı esas itibarıyla yatırılan primlerle doğru orantılı olması gerekmektedir. İşte 5510 sayılı Kanun mantık olarak emekli maaş hesabından sigortalılarda olduğu gibi memur emekli maaş hesabını da ödenen sigorta primine bağlamıştı. Bu tür düzenlemeler ister istemez başka talepleri doğuracaktır.

Yapılan düzenlemenin mali getirisi ne kadar olacak?

Yapılan düzenleme ile 5434 sayılı Kanun'a tabi olan bakan yardımcıları 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlardan daha fazla emekli maaşı almaktaydı. Bunun sebeplerinden birisi de emekli maaşına makam ve temsil tazminatının eklenmemesiydi. İşte yeni düzenleme ile 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlarla 5434 sayılı Kanun'a tabi olanlar bu açıdan eşitlenmiş oldu. Buna göre, 5510 sayılı Kanun'a tabi olan bakan yardımcılarının emekli maaşlarına ilave olarak ödenecek tutarı şu şekilde hesaplayabiliriz.

Bakan yardımcılarının makam tazminatı: 15.000 x 0,333603 = 5.004,04 TL, temsil tazminatı ise: 20.000x0,333603 = 6.672,06 TL’dir.

Buna göre, bakan yardımcılarından 5510 sayılı Kanun'a tabi olanlardan emekli olanlara yapılacak ilave ödeme tutarları 5.004,04 TL + 6.672,06 TL = 11.676,1 TL’dir. Bu düzenlemeye göre 5510 sayılı Kanun'a tabi bakan yardımcılarından emekli olanlara ilave 11.676,1 TL artış sağlanmış oldu. Bu tutar maaş katsayısındaki artışa göre artacaktır.

Emekli maaş hesabında makam ve temsil tazminatı tutarları hizmet yıllarına oranlanarak yapılmamakta doğrudan belirlenen tutarlar ilave olarak hizmet yıllarına göre hesaplanan emekli maaşına ilave edilmektedir.

Belediye başkanları için de benzer bir düzenleme yapıldı

5510 sayılı Kanun'a eklenen ek 21'inci madde ile 5510 sayılı Kanun kapsamında olanlar için de makam, görev ve temsil tazminatı tutarlarının 5434 sayılı Kanun kapsamında olanlar gibi ödenmesi sağlandı. Yani eskilerle yeniler eşitlenmiş oldular.

Yapılan düzenlemeye göre; seçimler neticesinde belediye başkanı görevinde bulunanlardan 5434 sayılı Kanun'un bu kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68'inci maddesinde belirtilen şartları haiz olanların bu kanunun 27, 29, 47 ve geçici 2'nci maddelerine göre aylık başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan aylık tutarlarına, emsali belediye başkanının almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı ayrıca ilave edilecek.

Sonuç ve öneriler

Daha önce “Sosyal güvenlik sisteminde yapılan 5 kritik hata” başlıklı yazımızda sosyal güvenlik sisteminde yapılan sistemsel hataları açıklamıştık. Ancak gelinen noktada yapılan hatalardan ders çıkarmak bir yana hatalar artarak devam ettirilmektedir. Bizler teorik olarak yapılanları sistemsel hata olarak görsek de şartlar ister istemez sistemden kopmayı beraberinde getirmektedir. İktidar ne kadar iyileştirme yaparsa yapsın muhalefet tatmin olmuyor ve çıtayı daha da yükseltiyor. Bu haliyle yaşanan kısır döngü ister istemez sistemi sürekli olarak bozuyor.

Ne kadar prim o kadar emekli maaşı formülü sürekli olarak bozuluyor ve sistem sosyal sigortadan sosyal yardıma doğru evriliyor. Sosyal sigorta, mantığı gereğince ödenen sigorta primine göre emekli maaşı ödemesini öngörürken sosyal yardımlar karşılıksız olarak yapılmaktadır. Böyle olunca da ödediği prime göre emekli maaşı düşük olanlar feryadı basarak adeta aldıkları düşük emekli maaşlarını sosyal yardıma dönüştürmektedirler. Sonuç olarak yapılan her yanlış beraberinde başka yanlışları getirmekte ve ülke olarak büyük faturalar ödenmektedir. Her kesim hak etmediği ödemeleri talep ederken çıkan faturaya ise kimse talip olmuyor. Halbuki bu değirmenin suyunun nereden geldiğini soran birilerinin olması gerekmektedir.

#Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu
#Sosyal güvenlik
#tazminat
2 yıl önce
Belediye başkanları ve bakan yardımcıları için yapılan düzenlemenin sonuçları
Tek kişilik şov, Mansur Yavaş
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim