|
İlke kararları ışığında memurlara sosyal medya kullanım rehberi!

Bu köşede zaman zaman Kamu Görevlileri Etik Kurulu'nun vermiş olduğu etik ihlal kararlarından bahsederek bu kurulun daha nasıl etkin olabileceğine ilişkin açıklamalarda bulunmuştuk. Ancak gelinen noktada bu kurulun daha etkili olması gerektiği ortaya çıkmıştır.

Bu yazımızda kurul tarafından kabul edilen sosyal medya etik ilkeleri ile bu ilkelerin kamudaki yansımalarından bahsedeceğiz.

Kamu görevlileri sosyal medya kullanırken tarafsız olmalı

Kamu görevlisi, kamu politikaları hakkında kamuya açık yorumlar yaparken veya bunlar hakkındaki kamuoyu araştırmalarına katılırken yürüttüğü göreve ilişkin tarafsızlığını tehlikeye atan davranışlardan kaçınmalıdır.

Bireyler arasında dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, servet, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş, kılık ve kıyafet ve benzeri nedenlerle ayrımcılık yapmamalıdır.

Siyasi tarafsızlığını korumaya özen göstermeli, kamu hizmetinin tarafsızlığını şüpheye düşürecek şekilde herhangi bir siyasi parti veya girişiminde yine veya aleyhine kampanya yürütmemeli, yorum, paylaşım ya da faaliyette bulunmamalıdır.

İlke kararı bu şekilde olsa da aksi yönde davranışlar yargıda karşılık bulamamaktadır. Nitekim Anayasa Mahkemesi kararlarında bu tür beyanlar ifade özgürlüğü kapsamında değerlendirilmektedir. Bu nedenle sadece ilke kararlarıyla sorunların çözülemeyeceği açıktır.

Kurum itibarını koruma öncelenmeli

Kamu görevlisi, görev yaptığı kurumun görev ve işleriyle ilgili bilgileri sosyal medya programlarında paylaşırken ilgili mevzuata uygun davranmalıdır.

Görev yaptığı kurumun itibarını ve güvenilirliğini zedeleyecek veya karalayacak nitelikteki paylaşımlardan kaçınmalıdır.

Alanında uzman kişiler açıkladığı bilgilere dikkat etmeli

Kamu görevlisi kişisel sosyal medya hesaplarında, uzmanlık alanı çerçevesindeki görüşlerini, kurumun itibarı üzerindeki olası etkilerini dikkate alarak ve kanıtlara dayalı olarak ifade edebilir. Ancak sosyal medyada yer alan sözlü, yazılı veya görsel içerikli paylaşımlarının kişisel görüşü olduğunu belirtmeli, görevine, kurumuna veya kamu hizmetine atfedilmemesi hususlarında dikkatli davranmalıdır.

Kamu görevlisi çıkar çatışmasından kaçınmalıdır

Kamu görevlisi, sosyal medyayı kullanırken, mevcut veya gelecekte olma ihtimali bulunan çıkar, çıkar çatışması ya da bu konuda algı oluşturabilecek durumlardan kaçınmalıdır.

Kamu hizmetine ayrılan zamanda sosyal medya kullanımı nasıl olmalı?

Kamu görevlisi, kamu hizmetine ayrılan zamanda sosyal medya kullanımı konusunda dikkatli davranmalı ve kamu hizmetini aksatmamalıdır.

İlke kararında mesai saatleri içerisinde sosyal medya kullanımına cevaz verildiği, ancak dikkatli olunması gerektiği ile kamu hizmetinin aksatılmaması gerektiği belirtilmiştir. Bunun nasıl olacağı ise açıklanmamıştır. Yani mesai saatleri içerisinde sosyal medya paylaşımına müsaade edilmesinin nasıl kontrol edileceği ile kamu hizmetlerinin nasıl aksatılmayacağı anlaşılabilir bir durum değildir.

Paylaşılan bilginin içeriği nasıl olmalıdır?

Kamu görevlisi sosyal medyada bilginin işlenmesi kapsamında, bilginin doğruluğunu ve güncelliğini kontrol etmeli ve bilgi kirliliğine yol açmamalıdır. Sosyal medya kullanımlarında şiddet veya cinsel içerikli ve benzeri rahatsız edici gönderilerden kaçınmalıdır. Paylaşımlarında toplum yararını gözetmelidir.

Daha önceki yazılarımızda Anayasa Mahkemesi'nin bireysel başvuru kapsamında verdiği bir kararda, cinsel içerikli bir paylaşımda somut başvuru açısından başvuruya konu süreçte özellikle başvurucunun özel hayatı kapsamındaki davranışları belirleyici olmuştur denilerek bu şartlar altında, özel yaşamına ait unsurlar gerekçe gösterilerek verilen devlet memurluğundan çıkarma kararının, başvurucunun özel hayatın gizliliği hakkına bir müdahale oluşturduğu ifade edilmiştir.

AYM tarafından verilen kararda özel hayat çok geniş kapsamlı değerlendirilerek kendine ait facebook sayfasında cinsel içerikli görüntüleri yayınlanan memurun özel hayatın mahremiyeti gerekçesiyle memuriyetten çıkarılamayacağı belirtilmiştir. Bu ve benzeri kararların kamu kurumlarını ciddi bir sıkıntıya sokacağı için bu kararlar doğrultusunda gerekli mevzuat düzenlemelerinin yapılarak açık kapı bırakılmaması yerinde olacaktır. Yani ilke kararları yerinde olmakla birlikte bu konuda ciddi bir düzenleme yapılması gerekmektedir.

Kamu görevlisi başkalarının özel yaşamını ihlal edecek paylaşım yapmamalıdır

Kamu görevlisi, bireylerin yaşamı, adı, şeref ve haysiyeti, özel veya aile yaşamı mesleki ve ekonomik değerleri başta olmak üzere kişilik hakkına zarar verebilecek her türlü davranış ve paylaşımdan kaçınmalıdır.

Ayrımcılığa yol açabilecek her türlü nefreti besleyen savunan ve benzeri hoşgörüsüz ifadelerde bulunmamalı, bireylerin kişisel verilerini, veri sahibinin izni olmaksızın kullanmamalıdır.

Kurumsal sosyal medya hesabının kullanımında nelere dikkat edilmeli?

Kamu görevlisi kurumsal sosyal medyada hesabını kullanırken, kurum adına yetkilendirilmiş olmalıdır. Dil, ırk, etnik köken, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep, servet, medeni hal, sağlık durumu, engellilik, yaş, kılık ve kıyafet ve benzeri nedenlere dayalı olarak ayrımcılık yapmamalı ve kullanıcıları veya yorumlarını silmemeli ya da engellememelidir.

Şahsi menfaat, siyasi veya felsefi düşünce ve benzeri amaçla hareket etmemeli, nezaket ve saygı kurallarına özen göstermelidir.

Kurumsal saygınlığa zarar verecek ifadelerde bulunmamalı, gizliliği ve güvenliği tehlikeye atacak bilgi ve belge paylaşmamalıdır.

İlke böyle demekle birlikte kurum yetkilileri kurumların sosyal medya hesaplarını kişisel reklamlarını yapma aracı olarak kullanmaktadır. Halbuki belirli konumda olan kamu görevlileri kişisel sosyal medya hesabını kullanmamalı ya da çok kısıtlı kullanmalı, bunun yerine kamu yararını merkeze alan kurum sosyal medya hesabını kullanmalıdır.

Yöneticilerin sorumluluğu nasıldır?

Yönetici kamu görevlisi, kurumsal sosyal medya hesabının etik ilkelere uygun olarak yönetilmesi amacıyla gerekli tedbirleri alarak denetim ve gözetim görevini özenle yürütmelidir.

Halkın bilgilendirilmesi amacıyla kurumsal iş, işlem ve süreçleri ait bilgilerin kuruma ait sosyal medya hesaplarında paylaşılmasını sağlamalıdır. Halbuki birçok kamu görevlisi kamu görevine ilişkin bir çok paylaşımı kendi özel hesabından paylaşmakta ve adeta takipçi kazanma yarışına girmektedir. Sonuç olarak ilke kararları son derece yerinde olmakla birlikte bu alanda ciddi bir yasal boşluk olduğu bilinmelidir.

#Kamu Görevlileri Etik Kurulu
#Anayasa Mahkemesi
2 yıl önce
İlke kararları ışığında memurlara sosyal medya kullanım rehberi!
Efendimiz’in (sav) Zekatı-1
Milyonlar milyarlar havada uçuşuyor
Sandık başına giderken…
Operadaki Hayalet’in “kehaneti” gerçekleşirse…
Ayasofya’yı açan adama vefa zamanı