|
Memurlara verilen disiplin cezasındaki kafa karışıklığı nasıl giderilecek?

Danıştay kararları incelendiğinde disiplin cezası verilmesinde kamu kurumlarının kafa karışıklığı içerisinde olduğu, çok basit konularda dahi hukuki sorunlar çıktığı görülmektedir. Bu tür sorunların nasıl giderileceğini açıklamaya çalışacağız.

CEZAYI DİSİPLİN KURULU MU YOKSA DİSİPLİN AMİRİ Mİ VERMELİDİR?

Memurların hangi fiillerine hangi disiplin cezası verilmesine ilişkin hususlar 657 sayılı Kanun’un 125’inci maddesinde düzenlenmiştir. Disiplin cezalarının nasıl verileceğine ilişkin detay hususlara ise Devlet Memurları Disiplin Yönetmeliği’nde düzenlenmiştir.

Ayrıca, 657 sayılı Kanun’un disiplin cezası vermeye yetkili amir ve kurullar başlıklı 126’ncı maddesinde ise disiplin cezası verecek amirlere ve kurullara karar verilmiştir. Buna göre; Uyarma, kınama ve aylıktan kesme cezaları disiplin amirleri tarafından; kademe ilerlemesinin durdurulması cezası, memurun bağlı olduğu kurumdaki disiplin kurulunun kararı alındıktan sonra, atamaya yetkili amirler, il disiplin kurullarının kararlarına dayanan hallerde Valiler tarafından verilmektedir.

Devlet memurluğundan çıkarma cezası amirlerin bu yoldaki isteği üzerine, memurun bağlı bulunduğu kurumun yüksek disiplin kurulu kararı ile verilmektedir. Disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisi yoktur, cezayı kabul veya reddeder. Ret halinde atamaya yetkili amirler 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbesttirler.

İşte sorun burada ortaya çıkmaktadır. Ortaya çıkan sorunlar ya da yargı kararları ile ya da son değişiklikle Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı Personel ve Prensipler Genel Müdürlüğü tarafından çözülmektedir.

KADEME İLERLEMESİNİN DURDURULMASI CEZASINDAKİ KAFA KARIŞIKLIĞI

Danıştay kararları incelendiğinde kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının verilmesinde ve uygulanmasında kamu kurumlarının kafa karışıklığı içerisinde olduğu görülmektedir.

Nitekim 12. Daire 2011/5000 E., 2011/3620 K. Kararı’nda kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulamasında sıkıntılar olduğu görülmektedir. Bu karara göre; uyarma, kınama, aylıktan kesme ve kademe ilerlemesinin durdurulmasına ilişkin disiplin cezalarının hangi makamlar tarafından karara bağlanacağı, karara bağlanan bu disiplin cezalarının ise hangi makamlar tarafından onaylanacağı yasa ile belirlenmiştir. Bu kapsamda, disiplin kurullarının ayrı bir ceza tayinine yetkisi olmadığı hususu açık olmakla birlikte, kademe ilerlemesinin durdurulması cezasını gerektiren eylem nedeniyle yapılan soruşturma sonucu soruşturmacı tarafından önerilen cezayı değerlendiren yetkili disiplin kurullarının eylemi sabit görmesi, fakat geçmiş hizmetleri sırasındaki çalışmaları olumlu olanlar ve iyi veya çok iyi derecede sicil alanlar için bir alt ceza uygulanması yönünde kanaate varması halinde; disiplin kurullarının bu yetkilerini kendilerinin kullanacağı, verecekleri kararların ise Kanun’da belirtilen makamlar tarafından onaylanacağı kuşkusuzdur.

Davacı hakkında yapılan soruşturma sonucunda 657 sayılı Yasa’nın 125/D-f maddesi uyarınca kademe ilerlemesinin durdurulması cezası ile cezalandırılmasının teklif edildiği, İl Disiplin Kurulu’nca ise teklif uygun görülmekle birlikte, davacının son 5 yıllık sicil notlarının olumlu olduğu göz önüne alınarak, ... günlü ve ...sayılı karar ile alt ceza uygulanarak davacının aylıktan kesme cezası ile cezalandırılmasının gerektiğinin belirtilmesi üzerine kurumun disiplin amiri tarafından bu ceza ile cezalandırıldığı anlaşılmıştır.

Bu durumda, kanunda öngörülen koşulların varlığı halinde bir alt ceza uygulanması ayrı bir disiplin cezası niteliği taşımadığından, başka bir ifade ile asıl ceza yetkili disiplin kurulu veya disiplin amiri tarafından uygun görülen ceza olduğundan, doğrudan kademe ilerlemesinin durdurulması cezası vermeye yetkili olmayan vali tarafından alt ceza uygulanmak suretiyle aylıktan kesme cezası ile cezalandırmaya ilişkin olarak tesis olunan dava konusu işlemde yetki unsuru açısından hukuka uyarlık bulunmadığı anlaşıldığından İdare Mahkemesi’nce işin esasına girilerek karar verilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.

Benzer bir konuda ise Danıştay 12. Daire Başkanlığı 2018/194 E., 2019/2517 K. Kararı’nda kademe ilerlemesinin durdurulması cezasının uygulamasında sıkıntılar olduğu görülmektedir. Bu Karara göre; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 125. maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen alt ceza uygulamasının ayrı bir disiplin cezası niteliği taşımadığı ve asıl cezayı vermeye yetkili olan disiplin amirinin ya da kurulun alt cezayı vermesi gerektiği hususu Dairemizin yerleşmiş bir içtihadıdır. Bu doğrultuda dava konusu işlemde kademe ilerlemesinin durdurulması cezası için getirilen teklifin İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu’nca reddedilmesi üzerine söz konusu alt cezanın da Disiplin Kurulu tarafından verilmesi gerekmekte ise de, bakılan olayda olduğu gibi disiplin kurullarının, ilgililerin bir alt ceza ile cezalandırılması konusundaki iradelerini açık ve net bir şekilde (cezanın türü, uygulanma süresi, cezanın oranı) ortaya koyması veya alt ceza uygulanması yolundaki irade açıkça ortaya konulmuş olmakla beraber cezanın uygulanma süresi veya oranının açıkça belirtilmediği durumlarda ise ilgili cezanın en düşük oran veya uygulanma süresince, disiplin kurulu veya amirince verilmesinde de Dairemizce hukuka aykırılık görülmemektedir.

Dava konusu olayda da İl Milli Eğitim Disiplin Kurulu’nca, davacı hakkında önerilen kademe ilerlemesinin durdurulması cezası reddedildiğinden, Valilik makamınca kademe ilerlemesinin alt cezası olan aylıktan kesme cezasının en düşük oranı olan 1/30 oranında aylıktan kesme cezası verilmesi nedeniyle işlemde yetki unsuru yönünden hukuka aykırılık bulunmamaktadır.

Bu durumda; İdare Mahkemesi’nce uyuşmazlığın esasına girilerek davanın karara bağlanması gerekirken işlemin yetkisiz makamca tesis edildiği gerekçesiyle verilen iptal kararında hukuki isabet görülmemiştir.

Görüleceği üzere, yukarıda yer verilen iki yargı kararına göre mevcut mevzuatın kamu kurumları tarafından yeterince anlaşılamadığı için uygulamada sorun çıktığı ve son noktayı yargının verdiği görülmektedir. Yargı kararları bir bütün olarak incelendiğinde uygulamada çok fazla sorun olduğu anlaşılmaktadır.

UYGULAMADA YAŞANAN SORUNLARI KÖKTEN ÇÖZMEK İÇİN NELER YAPILMALIDIR?

Görüleceği üzere, disiplin cezası verilmesinde birçok hukuki sorun çıktığı, bu sorunların ya yargıya intikal ederek veya ilgili kurumlardan alınan görüşler çerçevesinde çözüldüğü görülmektedir.

Bu tür sorunları kökten çözmek için öncelikle Danıştay tarafından verilen kararlar ile mülga Devlet Personel Başkanlığı’nın vermiş olduğu görüşler masaya yatırılarak kamu kurumlarını bağlayan uygulama genelgesi çıkarılmalıdır. Özellikle çıkarılacak genelgenin örneklerle zenginleştirilmesi muhtemel sorunları kaynağında çözecektir. Her kamu kurumunda konu uzmanı memurların olmadığı düşünüldüğünde çıkarılacak genelgenin nasıl bir rahatlama sağlayacağı daha iyi anlaşılacaktır.

Bir de yargıya intikal etmemiş veya görüş sorulmamış sorunları düşündüğümüzde bu konuda genelge çıkarılmasının ne kadar önemli olduğunu, yargının ve kamu kurumlarının nasıl bir yükten kurtulacağını izah etmeye dahi gerek olmadığını düşünüyoruz.

#Memur
#Disiplin
#Ceza
#Danıştay
3 yıl önce
Memurlara verilen disiplin cezasındaki kafa karışıklığı nasıl giderilecek?
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim
Columbia’da ‘Filistin’le Dayanışma Çadırları’