|
Sözcü yazarının cehaleti de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlandı

Bugünkü yazımızda bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olmaya çalışmanın insanı düşürdüğü durumu açıklamaya çalışacağız. Özellikle bazı alanlar vardır ki bu alanlarda kalem oynatmak bilgi ve birikim ister, aksi durum ise mahcubiyet doğurur.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile belediye yüksek disiplin kurulları değişti mi?

Sözcü Gazetesi yazarı 07.09.2022 tarihli köşesinde; “Türkiye, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne geçildiğinden bu yana alışılmadık, tuhaf onlarca gelişme yaşadı, yaşamaya devam ediyor. Bu tuhaflıklar zincirine dün yeni bir halka eklendi. İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu, Çankaya Belediyesi çalışanı Tezcan Karakuş Candan’ı “belediyedeki işine gitmediği -gitmiş gibi gösterdiği- gerekçesiyle” memuriyetten çıkardı” ifadesine yer vermiş. Yani kendince, yapılan işlemin İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu ile alakasının olmadığını belirtmiş.

Elbette herkes yanlış bulduğu uygulamaları kendi penceresinden eleştirebilir ve eleştirmelidir de. Ancak her yapılanı getirip getirip Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlamak tam bir cehalet örneğidir.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin yürürlüğe girmesinden sonra yürürlüğe giren 29.04.2021 tarihli “DEVLET MEMURLARI DİSİPLİN YÖNETMELİĞİ’nin Mahallî İdarelerin Yüksek Disiplin Kurulu başlıklı 17’nci maddesinde; “Mahallî idarelerin yüksek disiplin kurulu İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’dur” hükmüne yer verilmiştir.

Ancak bu yönetmelik öncesinde yürürlükte olan “Disiplin Kurulları ve Disiplin Amirleri Hakkında Yönetmelik’te de benzer hükümler yer almaktaydı. Nitekim yönetmeliğin 4’üncü maddesinde;
“Mahallî idarelerin yüksek disiplin kurulu, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’dur.
Ancak büyük şehir belediye başkanlıklarında bu kurullar büyük şehir belediye encümeninden teşekkül eder” hükmüne yer verilmiştir.

Kaldı ki önceki yönetmelik 1982 tarihinde yürürlüğe girmiş ve 29.04.2021 tarihine kadar da yürürlükte kalmıştır. Bu durumu bilmeden çalakalem hemen suçlayıcı bir dille sistem eleştirisi yapmak kasıtlı değilse tam bir cehalet örneğidir.

Görüleceği üzere, önceki yönetmelikte yer alan hükümlerle mevcut yönetmelikte yer alan hükümlerde esas itibarıyla çok büyük farklılık yoktur. Yani her iki yönetmelikte de mahallî idarelerin yüksek disiplin kurulu İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu olarak düzenlenmiştir. Mevcut yönetmeliğin tek farkı büyükşehir belediyelerinin yüksek disiplin kurullarıdır. Özellikle HDP’li büyükşehir belediyelerinde önceki düzenleme ciddi sorunlar çıkarmaktaydı. Dolayısıyla yapılan yeni düzenleme büyükşehir belediyeleri için de son derece yerinde olmuştur. Bundan kimsenin gocunmaması gerekir.

Daha önce bu konuyu eleştirmiş ve çözüm üretilmesi gerektiğini ifade etmiştik.

Eleştirimizde şu ifadeleri kullanmıştık; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre devlet memurluğundan çıkarma cezası Yüksek Disiplin Kurulu kararıyla verilmektedir. Düşünün ki HDP’nin veya aynı mahiyetteki partilerin belediye başkanlığını kazandığı büyükşehir belediyelerinde teröre bulaşmış memurların görevine nasıl son verilecektir? Şu an kayyumlarla idare edildiği için sorun olmayabilir ama sorun yerli yerinde durmaktadır.

Kevgire dönen mevcut yönetmelikteki düzenlemeye göre teröre bulaşan memurları atmak dahi imkansız hale gelmiştir. Çünkü, büyükşehir belediye başkanlıklarında Yüksek Disiplin Kurulu büyükşehir belediye encümeninden teşekkül etmektedir. Bu madde yürürlükte bulunduğu müddetçe Diyarbakır veya Mardin Büyükşehir Belediyeleri’nde terör eylemlerine karışan bir memurun görevine son verilmesi hemen hemen imkansızdır. Ancak, diğer belediyelerin Yüksek Disiplin Kurulu, İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu olduğu için buradaki teröre bulaşan memurlara dokunulabilmektedir.

Terör eylemlerine bulaşmış personelin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edileceğini düşünmek iyimser bir yaklaşımdır. Belediye başkanının terör eylemlerine destek verdiği dikkate alındığında personelin Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilmesi imkansızdır. Büyükşehir belediyelerinde ise memur Yüksek Disiplin Kurulu’na sevk edilse dahi sonuç çıkmaz. Örneğin, Mardin Büyükşehir Belediyesi’nde (şu an kayyum yönetiminde olduğu için sorun çıkmayabilir) PKK iltisaklısı bir memurun görevine son verilmesini düşünmek çok iyimserliktir. Dolayısıyla her tarafı dökülen yönetmeliğin bir an önce değiştirilmesinden başka çare yoktur.

Görüleceği üzere, yıllar önce yapmış olduğumuz eleştiri doğrultusunda büyükşehir belediyelerindeki yüksek disiplin kurullarında değişiklik yapılması bizleri de sevindirmiştir. İfadelerimiz devletçi reflekslerle yazılmış değildir. Kaldı ki geçmişte büyükşehir belediyelerinde yaşanan sorunlar yapılan düzenlemenin isabetini ortaya çıkarmıştır. Devlet içinde devlet mantığıyla hareket edenlerin başka türlü önlenmesi mümkün değildi.

Sözcü yazarının belirttiği kişinin (kendi yazısında geçtiğine göre Çankaya Belediyesi çalışanıdır) hem önceki yönetmeliğe göre hem de mevcut yönetmeliğe göre memuriyetten çıkarılmasının görüşüleceği yer İçişleri Bakanlığı Yüksek Disiplin Kurulu’dur. Nitekim de öyle olmuştur. Yapılan işlemin doğruluğu veya yanlışlığını herkes kendi penceresinden eleştirebilir. Ancak bu durumun Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle ilişkilendirilmesi doğru değildir.

Sonuç olarak geçmişi bilmeden mevcut hakkında ahkâm kesmek insanı bazen küçük duruma düşürebilir. Derdimiz kimseyi küçük duruma düşürmek olmayıp bir şeyler yazarken biraz araştırma yapılmasına dikkat çekmektir. Elbette herkes kendi penceresinden yanlış bulduğu uygulamaları eleştirebilir ve eleştirmelidir de. Ancak her şeyi getirip getirip bilip bilmeden Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlamak cehalet serdetmekten öteye geçmez. Hani hep derler ya bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunmaz. Yazarın durumu tam da buna uygun olmuş. Bilmem anlatabildim mi?

#Memur
#HDP
#Kanun
2 years ago
Sözcü yazarının cehaleti de Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne bağlandı
İkiyüzlü dünyanın 200 günü
Garson nereye baksın?
İnsafsız takas!
Erdoğan’ı/AK Parti’yi Kürtsüz bırakma operasyonu…
Riyakâr Bey ile ‘Yamyam’ Biraderler