|
Bir portre: Zalmay Halilzad

Görünen o ki; Zalmay Halilzad ismini daha çok duyacağız. Amerika’nın Dışişleri Bakanlığı nezdinde pek çok görevde bulunmuş, BM daimi temsilciliği, Kabil ve Bağdat büyükelçiliği de yapmış olan Halilzad, bölgenin 41 yıllık tarihinde çok çok önemli bir isim. Bugünkü unvanı: ABD’nin Afganistan Uzlaşısından Sorumlu Özel Temsilcisi, Büyükelçi.

Bugünkü unvanı “Afganistan Uzlaşma Özel Temsilcisi”. 1951 Mezar-ı Şerif doğumlu, sonradan Kabil’e geliyor, Amerikan Muhipleri Derneği’ne giriyor. Oradan APS bursuyla Amerika’ya gidiyor. Beyrut Amerikan Üniversitesi’ne, ardından Neoconların okulu olarak bilinen Chicago Üniversitesi’ne doktora yapmaya gidiyor. Bu üniversite Neocon hareketinin gurusu Leo Strauss’un fikirlerinin etkin olduğu bir okul… Leo Strauss’ın hocası da Karl Schmidt… Chicago okulu Freedman, Hayek, Leo Strauss demek. Halilzad 1980 sonrasında dünyayı şekillendiren bu isimlerin siyasi görüşlerine yakın bir isim. Sonrasında Kolombiya Üniversitesi’nde ders vermeye başlıyor. Bu dönemde Zbigniew Brzezinski ile tanışıyor. Rand Corporation’a yazıyor. Chicago Üniversitesi’ndeki Zalmay’ın sınıf arkadaşı Dick Cheney devletle çalışmaya başlayınca Halilzad’ı da yanına alıyor. Neoconların Afganistan’da kimi mücahitleri silahlandırmaya karar verdikleri yıllarda dünya da Halilzad’ın ismini duymaya başlıyor.

Zalmay ve Brezinski’nin ortak olarak yürüttükleri bir operasyon var, adı Siklon. Bu operasyon ile 3 milyar kadar dolar Pakistan üzerinden Afganistan’a gidiyor. Ve mücahitler silahlandırılmaya başlanıyor. Taliban böyle ortaya çıkıyor. Zalmay Halilzad o günden bugüne hem bölgeyi hem de Afganistan siyasetini şekillendiren isimlerden birisi olarak biliniyor… BM, Afganistan ve Bağdat’ta büyükelçilik yapıyor. Saddam’ın yakalanıp asıldığı dönemde Bağdat’ta... Bölgedeki tüm etnik halklarla teması var. ABD’nin bölgedeki petrol ve Kürt politikasını çizen isimlerden biri.

Zalmay Halilzad, Dick Cheyney gibi petrolcü. Chevron ve Halliburton gibi enerji şirketlerine danışmanlığı var. Genel olarak da Amerikan petrol şirketlerinin bölgedeki çıkarlarını koruyan birisi olarak biliniyor. Bağdat’ta bu ilişkileri nedeniyle gündeme geliyor. 2014’te karısının hesapları, para aklıyorlar gerekçesiyle Viyana’da donduruluyor.

Halilzad’ın eşi de tanınmış bir yazar ve analist. Aynı zamanda Siyonist fikirleriyle biliniyor.
Cheryl Benard Halilzad
Amerika’da kitapları bestseller olan bir romancı.
Ona anti-Müslüman best seller romanların yazarı diyebiliriz. Veiled Courage,
Women And Nation Building, Moghul Buffet kitaplarından bazıları. Otuza yakın bestseller kitabı var. Kitapların yayıncısı da Rand Corporation.
GÜNDEME DAİR…

-Karşı cephede neler oluyor? Hümanistler kan kaybediyor… Anti-human hareket güçleniyor, siyaset popülizme tutsak oluyor, tutarlılık, aklıselim kayboluyor… Örnek CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan…

-Türkiye’de mülteciler konusunda söylenen çok şey yanlış! Bunlardan birisi bu konuda bir politikanın olmaması… Türkiye 2011 yılında maruz kaldığı yoğun göçü karşılayacak bir politikaya da uygulayıcı kurumlara da sahip. İçişleri Bakanlığı başta olmak üzere devletin pek çok kurumu devrede, süreci yönetiyor: Uyum, iş, güvenlik, sağlık, eğitim gibi konularda pek çok mekanizma yürürlükte. Ancak yeterli değil ve bir göç bakanlığına ihtiyaç var. Böyle bir bakanlığın kurulması; bu politikanın farklı bakanlıklar çerçevesinde yürürlüğe konulan uygulamalarının bütünleştirir, muhatabı tekleştirir, işleri daha kolaylaştırır.

-Toplumda oluşan mülteci tepkisi görülüyor, seçiliyor… Dilleri acımasız, insanlık dışı, empatiden yoksun, fırsatçı. Hepsine eyvallah! Lakin bu anti-mülteci akıma karşı dururken genel tepkiler göstermek yerine, karşılaşmaların olduğu mekânlara, kültürel çatışma alanlarına, mahallelere bakmak gerekiyor. Tepki gösterenlere kızmak yerine ülkeye gelen sığınmacıların sebep olduğu değişimlere dair lokal araştırmalara ihtiyaç var?

-Elif Çakır ister başını örter ister başını açar. Ne başını örtmesi ne de açması bence haber değeri taşımaz. Başörtüsü insanın kişisel hikâyesinin bir parçasıdır. Ne insanı dindar yapar ne de dinden çıkarır.

-A Milli Kadın Voleybol Takımımız’ın Çin’i yendiği maçtaki kaptan Eda Erdem Dündar’ın ikonik pozunu çok sevdim… Tam da ihtiyacını hissettiğimiz şey, göğsünde Türk bayrağı taşıyan bir sporcunun, şampiyonluk maçının ardından özgüvenli duruşu. Harikaydı, kendimi çok iyi hissettirdi. Bunu eleştirenler de olabilir. O da onların fikri. Herkes aynı şeyleri beğenip aynı şeylerden gurur duyamaz ki.

#Zalmay Halilzad
#Amerika
#BM
#Kabil
#Bağdat
#Afganistan
#Leo Strauss
3 yıl önce
Bir portre: Zalmay Halilzad
Yeniden Refah’ın 30 talebi ve Fatih Erbakan’ın ‘hesapsız’ tavrı
Evvelbahar
Siz hiç “ayben”e para gönderdiniz mi?
Irak: Kurtların sessizliği…
Direniş meşrudur, tükür kardeşim