ABD Başkanı Joe Biden, Colorado’da, ABD Hava Kuvvetleri Akademisi mezuniyet töreninde yaptığı konuşmada “İsveç NATO’ya üye olacak söz veriyorum” dedi. Bu söz ifadesi bana Türkiye’de Erdoğan’ı devirmek için muhalefete destek sözü veren Biden’i hatırlattı. Biden FETÖ kanalıyla muhalefetin lideri Kılıçdaroğlu’na Başkan Erdoğan’ı devirmesi için destek verirken Kılıçdaroğlu’ndan İsveç’i NATO’ya alma sözünü aldı mı? Kılıçdaroğlu da Biden’e ‘Sana söz İsveç’i NATO’ya törenle alacağız’ dedi mi? Yoksa ileri derece demans hastası olan Biden Türkiye’de Cumhurbaşkanlığı seçimlerini Kılıçdaroğlu’nun kazandığını düşünerek ‘İsveç’i NATO’ya alacağız’ demiş olabilir miydi?
Biden, ülkesinin, dünyanın her yerinde ortaklıklarını geliştirdiğini savunarak, Hint-Pasifik’te Japonya ve Güney Kore ile gelişen ilişkilerin yanısıra AUKUS ve Quad ittifaklarını örnek verdi. NATO ittifakının da daha dinamik ve birlik halinde olduğunu kaydeden Biden, “En yeni müttefikimiz Finlandiya ile yakında da İsveç’in bir an önce ittifaka katılmasıyla (NATO) şimdi daha güçlü. Bu (İsveç’in üyeliği) gerçekleşecek. Size söz veriyorum.” diye konuştu.
Ancak NATO’ya Türkiye’nin terör ve PKK’lıların Türkiye’ye iade şartlarını yerine getirmeden Türkiye’yi göz ardı ederek hatta Amerika kozunu oynayarak üye olmak isteyen İsveç Biden’den aldığı destekle ülkesini PKK’nın ini haline getirmişti. Biden ile İsveç üst düzey yetkilileri arasında yapılan görüşmeler neticesinde Kılıçdaroğlu’nun kesin Cumhurbaşkanlığı seçimini kazanacağını düşünen İsveç Başbakanı ve diğer yetkililer, Türkiye’nin isteklerini yavaşlatarak zaman kazanmaya çalışıyorlardı. Başkan Erdoğan’ın 1 ve 2’nci tur Cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerini kazanması üzerine apar topar hukukçuların ifadesiyle içi boş göstermelik bir ‘Terörle Mücadele Yasası’ çıkardılar. Bu yasa aslında terörle mücadeleden çok bebek ve çocuk katiller sürüsü PKK’lıları demokrasi ve fikir özgürlüğü örtüsü altında koruyan ve destekleyen göstermelik bir yasa paçavrasından öte bir anlam taşımıyordu.
NATO Devlet ve Hükümet Başkanları Toplantısı, 11-12 Temmuz 2023’te eski Sovyet cumhuriyeti Litvanya’nın başkenti Vilnius’ta, Rusya’nın topraklarına yakın olması nedeniyle önem verdiği bir coğrafyada yapılacak. Litvanya, Baltık Denizi kıyısında, İsveç’in karşısında yer alan bir ülke. Yeniden Cumhurbaşkanı seçilen Recep Tayyip Erdoğan için Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde göreve başlama törenine 21 ülkenin devlet başkanlarının yanısıra NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de katıldı. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in Vilnius’ta zirveye kadar İsveç’in NATO’ya girişinin önündeki engellerin kalkması için çaba göstermek amacı ile Türkiye’ye geldiği biliniyor. Türkiye ile ABD arasındaki diplomatik trafik, seçimin ardından yeniden hızlandı. ABD Başkanı Biden, 29 Mayıs’ta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı arayarak seçilmesi nedeniyle tebrik etti. Biden’in görüşmede üzerinde ağırlıkla durduğu konulardan biri; Vilnius’ta yapılacak NATO Zirvesi oldu. Erdoğan ile Biden’ın görüşmelerinin ardından Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken arasında da telefon trafiği yaşandı. Blinken, görüşmede İsveç’in NATO üyeliğini de gündeme getirdi.
İsveç Dışişleri Bakanı Tobias Billström, NATO üyeliği için gerekli tüm kriterleri yerine getirdiklerini söylerken, Türkiye ve Macaristan’a, üyeliklerini onaylama çağrısı yaptı. İsveç’in NATO yolculuğunu bir “maratona” benzeten Billström, bu koşuda sona yaklaşıldığını söyledi. İsveç’te içi boş göstermelik ‘Terörle Mücadele Yasası’ birkaç gün önce yürürlüğe girmişti. Billström’ün açıklamalarına yanıt veren Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “İsveçli dostlarımıza çok açık bir mesaj! “Üçlü Muhtıra’dan kaynaklanan yükümlülüklerinizi yerine getirin ve terörizmle mücadelede somut adımlar atın.
Diğer hususlar ancak o zaman hallolur” dedi.
ABD Başkanı Biden, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşmesinde F-16 konusunun açılması üzerine, İsveç’in NATO üyeliğini gündeme getirdiği bildirildi. ABD Kongresi’nin Türkiye’ye F-16 satışının yapılmasına karşı çıkması kararı karşısında Biden’in Türkiye’nin İsveç’e NATO konusunda onay verme şartını öne sürme şantajının devam ettirildiği görünüyor. Bazı köşe yazarlarımızın Türkiye’nin F-16 karşısında İsveç’in NATO’ya üye olması durumunda Türkiye’nin VETO kararını kaldıracağı konusunda gerçeği yansıtmayan yazıları var. Ankara’da “F-16 konusunda acelemiz yok’’ yorumu yapılıyor. Orta vadede bu ihtiyacı karşılamak için yerli savunma sanayiine ağırlık verme seçeneği masada duruyor. İsveç’in terörle mücadele konusunda samimi olmadığı, ülkede yaşayan çeşitli terör örgütü mensuplarını Türkiye’ye teslim etmediği, terör örgütlerinin Türkiye ve Başkan Erdoğan aleyhindeki eylemlerine izin vermesine devam ettiği sürece İsveç’in NATO’ya katılmasına Türkiye’nin VETO kartını kullanmasına devam edileceği açıkça görülüyor.
ABD Başkanı Biden yönetiminin lobilerin etkisinde olan Kongre’ye Türkiye’ye F-16 satışında samimi olarak baskı yapmadığı sürece Türkiye ile ABD arasındaki ilişkilerin düzelmesi bu konjonktürde mümkün görünmüyor. Türkiye için en hayırlı karar da bu olsa gerek!
