Necmettin Erbakan adına düzenlenen “Erbakan Ödülleri 2018” sahiplerini buldu. Erbakan Ödülleri Platformu(!) tarafından oluşturulan jürinin belirlediği isimlere ödülleri Beşiktaş MKM’de düzenlenen görkemli törenle verildi. Törene SP Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül birlikte geldi. Uğur Dündar, ‘Medya Dalı’ndaki ödülü Ruşen Çakır adına İrfan Bozan’a takdim etti. ‘Medyascope haber sitesinin kurucusu CIA ajanı Henri Barker’in youtube yoldaşı Ruşen Çakır ile Erbakan ne alaka’ sorusunu ister istemez sorguladım. Aynı duyguları Ruşen Çakır da yaşamış olacak ki ‘’Solcu bir gazeteci olarak hayatımda çok az ödül aldım. Erbakan Ödülü’nün bana verilmiş olmasına hem şaşırdım hem de çok sevindim ‘’şeklinde tepki vermişti.
Ancak sorun yalnızca solculuk değildi. Ruşen Çakır’ın 2015 yılında kurduğu Medyascope isimli haber sitesinin 2016 yılından bu yana ABD merkezli sözde vakıf Chrest Fundadion‘dan 4 yıl içinde 476 bin dolar hibe aldığı veya fonlandığının ortaya çıkmasıydı. Aslında ABD merkezli vakıf Türkiye’de fonladığı medya, STK ve haber sitelerini enterasan bir şekilde deşifre etmişti. Bu sayede Türkiye’de kritik kuruluşların ABD merkezli vakıf olan Chrest Foundation’dan yüz binlerce dolarlık hibe aldığı ortaya çıktı. Vakfın kendi internet sitesinden açıkladığı listede Türkiye’den onlarca kuruluş var. On binlerce dolarlık destek alan kurumlar arasında Anadolu Kültür Derneği, Hrant Dink Vakfı, Filmmor Kadın Kooperatifi, 140Journos, Mezopotamya Vakfı, IKSV, Serbestiyet, Hafıza Merkezi, Sivil Sayfalar, Sabancı Üniversitesi, Bağımsız Gazetecilik Platformu P24, Mekanda Adalet Derneği, Mor Çatı Kadın Derneği, Ekonomi ve Dış Politikalar Merkezi (EDAM), TESEV, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı (TAPV), Yurttaşlık Derneği ve Diyarbakır Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Enstitüsü (DİSA) bulunuyor. Türkiye’de onlarca haber sitesi ve medya kuruluşlarına hibe yardımı veya fonlama yapan Amerika’daki bu vakıf hayli şaibeli görünüyor. Daha doğrusu böyle bir vakıf olup olmadığı belli değil! Hatta vakfın Teksaslı sahipleri ile ilgili herhangi bir bilgiye ulaşmak da mümkün değil. Tam anlamıyla ABD derin devletinin örtülü bir operasyonu ile karşı karşıyayız. Bir ABD sitesinde fonlanan kuruluşların açıklanması ABD’nin emperyal hedeflerini gerçekleştirmek için artık dışardan müdahale yerine toplumu ve siyaseti dizayn etmek için birtakım medya ve STK kuruluşlarını kullandığı ortaya çıktı. ABD Körfez’de ülke yönetimlerini, Balkanlar’da askeri gücünü kullanarak yaptıklarını Türkiye’de ‘soft power’ diye nitelendirilen algı oluşturmayla yapmak istiyor. ABD’nin bu isteği ve tavrı emperyalist hedefleri için oldukça makul ve anlaşılabilir. Ama ülkemizdeki kuruluşların buna teşne olmaktan öte koşarak teslim olması çok hazindir. Birtakım çevrelerinde bunu ‘ne var ki bunda’ şeklinde değerlendirmeleri işin ciddiyetini ve vahametini ortaya koymaktadır. Bir de fonlanan kişi ve kesimlerin ‘tarafsız-bağımsız’ diye nitelendirilmesi, yerli ve milli duruş sergileyenlerin de ‘yandaş’ olarak görülmesi tam bir Amerikan psikolojik harp jargonudur.. PYD’yi, YPG’yi PKK ile bir görmeyen zihniyetin, 15 Temmuz sonrasında ülkemizi kuşatma girişimlerine sahip çıkması, yok sayması boşuna değildir. Aziz milletimizin her zamanki olgunluk ve ferasetle ABD’den yemlenen bu kuruluşların yaptığı algı operasyonlarına, 5’inci kol faaliyetlerine prim vermemesi ‘Yenikapı ruhunun’ canlı ve diri olması ile direkt bağlantılıdır.
ABD derin devletinin vakıf maskesi altında Türkiye’de hibe veya fonlandırdığı medya kuruluşları ve haber sitelerinin temel ortak noktası Türkiye ve özellikle iktidar karşıtı propaganda ve 5’inci kol faaliyetleri içinde bulunmalarıdır. Fonlanan medya veya haber sitesi kurucularının genelinde FETÖ iltisaklı firari sanıkların yer alması ve bu medya kuruluşlarının bir merkezden idare edilmesi, Türkiye açısından bu faaliyetlerin bir ulusal güvenlik sorunu haline geldiğinin en önemli göstergeleridir. Ruşen Çakır tarafından kurulan Medyascope adlı haber sitesi sözde Chrest Foundation Vakfı’ndan 476 bin dolar ile en yüksek hibe veya fonlandırmaya neden layık görülmüştür. Bu hibe karşılığında kendisinden Türkiye ve iktidar karşıtı hangi görevler beklenmektedir. Esasen Ruşen Çakır’ın CIA uzmanı Henri Barkey ile sürekli Youtobe üzerinden röportaj yapması asıl görevinin ipuçlarını vermektedir. Bilindiği gibi İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından 15 Temmuz darbe girişiminin uluslararası ayağı olduğu gerekçesiyle hakkında yakalama kararı çıkarılan CIA uzmanı Henri Barkey firari durumdadır.
Temel Karamollaoğlu yönetimindeki Saadet Partisinin 2018 yılında Erbakan ödülleri kapsamında Türkiye ve iktidar karşıtı faaliyetlerde bulunan Medyascope haber sitesinin kurucusu Ruşen Çakır’a ‘’Medya dalındaki’’ ödülü hangi nedenle verilmiştir. Sırf bu ödül bile Karamollaoğlu yönetimindeki Saadet Partisi’nin rahmetli Erbakan’dan sonra Milli Görüş çizgisinden hızla uzaklaşarak Erdoğanfobik Batıcı ve emperyalist bir zemine kaydığı görüşünü desteklemektedir.
