|
Terör, hukuk ve dış politika

Terör her gün canımızı yakıyor. Hiçbir mantık ve kural tanımadan barbarlıklarını en son biçimiyle sergiliyor. Türkiye PKK, DHKP-C ve IŞİD gibi terör gruplarıyla karşı karşıya. Her birinin gerekçesi farklı da olsa hepsi de bombalarıyla bizi esaret altına almak istiyor. Bunun için her çeşit yöntem ve stratejiyi kullanıyorlar. Hiçbir kutsal, hiçbir norm ve hiçbir sınır tanımıyorlar. Çeşitli ittifaklara giriyorlar. Bölgesel ve küresel ittifaklardan geri kalmıyorlar. Rusya, İran, ABD ve daha başka ülkeler ya da bilmediğimiz çeşitli çevrelerle bir takım ittifaklar kuruyorlar. Bir de devleti kızgın, nefret dolu ve kan davası duygularına yönelen ve hukuk tanımayan bir çizgiye davetiye çıkarıyorlar. Terör, devleti devlet olmaktan çıkarmak için her şeyi yapmaktan geri kalmıyor. Devleti devlet olmaktan uzaklaştırıcı tutumlara sebebiyet verdikçe devletin de toplum nezdindeki, bölge nezdindeki ve dünya nezdindeki itibarının sarsılacağını hesap ediyorlar. Hiç düşünmediğimiz bir boyut bu. Avrupa ve ABD medyasında, araştırma merkezlerindeki raporlarda Türkiye aleyhine birçok yayın ve bulgu ileri sürülüyor. PKK'nın terörist kadınları dağda piknik yapan ve kadın özgürlüğü için feodalizme ve baskıcılığa başkaldıran varlıklar olarak anlatılıyor. Çeşitli araştırma kuruluşlarının raporlarında Türkiye hak ihlalleri ve basın özgürlüğü konusunda sorunlu gösteriliyor.



Terörün devleti hukuk dışı alana çekme gayretleri ve bu çerçevede ortaya çıkan uygulamalar en fazla Türkiye aleyhine dönüyor. Türkiye küresel bağlamda yalnızlaşıyor, terörle mücadele etme konusundaki bölgesel ve küresel ittifaklarından yararlanamıyor. Bir devlet olarak, NATO üyesi ve ABD'nin bölgesel stratejik ortağı olarak terörle mücadelede gerekli destekleri alamıyor. Oysa terörle mücadelenin en önemli boyutlarından birisi uluslararası ittifaklara sahip olmaktır. Bu ittifaklarınızdan destek alarak terörün ekonomik, propaganda ve örgütlenme imkanlarına müdahale edebilirsiniz. PKK, IŞİD, PYD ve DHKP-C Rusya'da, Avrupa'da ve Ortadoğu'da faaliyetlerini sürdürüyor. Örneğin pervasız bir biçimde başbakan ya da Cumhurbaşkanımızın Avrupa ziyaretlerinde boy gösteriyorlar.



Türkiye iç siyasette terörle etkili bir biçimde mücadele ederken son yıllarda yeniden çeşitli iç güvenlik yasaları çıkarıyor. Önce polise soruşturma açma ile ilgili yapılan düzenlemeleri şimdi askerler için yapılıyor. Terörle mücadelenin geçmiş yıllarda kullanılan gayri hukuki yöntemlerinin nasıl da travmatik sonuçlara yol açtığını Türkiye yıllarca konuştu, tartıştı. Terörü anlık fiziki müdahalelerle yok etmenin yanında bağlantılı boyutlarına da dikkat etmemiz gerekir. Terörle mücadele hukuk devleti içinde yapılmadıkça doğacak sorunlar şu an hissedilmese de uzun vadede çok kötü bir biçimde hissedilebilecek. İşte en başta terörle mücadele etmenin uluslararası ittifakını kaybetmemize neden oluyor. Belki bundan daha önemlisi devlete aidiyet bilincinin bölgesel düzeyde göreceği derin sarsıntılardır. Çünkü devlet hem güven sağlayan hem de adalet dağıtan bir iradedir. Halkın bilincinde bu ikisini beraber yaptığı zaman temel bir aidiyet varlığı haline gelir. Terör, sadece çıplak güce ve bu gücün her çeşit şiddet kullanımına dayanır. Devlet ise fiziki şiddeti hukuk çerçevesinde kullandığı için devlettir. “Meşru fiziki şiddet” sadece devletin tekelindedir diyor Max Weber. Fiziki şiddetin meşruluğu, yani terörle mücadele etmenin fiziki müdahaleleri hukuk dairesinde olduğu zaman meşrudur. Bu meşruluk kuru bir ilke olmanın ötesinde milletin tahayyülünde de bir karşılığa sahip.



Güneydoğu'da halkın ya da Kürtlerin devlete aidiyet bilincini taşımaları için terörle mücadelenin adaletle, hukukla yürümesi önemli. Yine küresel ittifaklarımızı yanımıza alarak terörle daha etkili bir biçimde mücadele edebiliriz. Dış politikada ittifaklarımızı artırdıkça terörle başa çıkabilmemiz kolaylaşır. Bundan dolayı onları düşmana çevirmek ya da onlara küfretmek yerine onlarla kendi çıkarlarımızı koruyacak biçimde nasıl bir ilişki geliştirebiliriz, bunu düşünmeliyiz.


#Dış politika
#PKK
#DHKP-C
8 yıl önce
Terör, hukuk ve dış politika
Tevradî bir mitin Kur’anî bir kıssa ile tashihi
i-Nesli anlaşılmadan siyaset de olmaz, eğitim de…
İç talebe ilişkin öncü göstergeler ilave parasal sıkılaştırmaya işaret ediyor!
Enerjide bağımsız olmak
Târihin doğru yerinde durmak