
Vatan sağ olsun…
Diyecek bir şeyimiz yok…
Vatan sağ olsun…
Vatana iki canımız varmış, iki canımızı da verdik…
Seve seve feda olsun, yapacak bir şeyimiz yok…
Kanını yerde bırakmayacağız, o…
Biz evlat katili değiliz…
Kanını yerde bırakmayacağız…
Hani gelip benden sorsalardı olurdu ama çocuğumla eşimden sormuşlar…
Bakacağız…
Vatan sağ olsun….
Astsubay Serkan Karakaya bunları söylüyor.
Sonra tören alanına askeri helikopter iniyor.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin kahraman neferleri büyük bir metanetle, büyük bir saygıyla arkadaşlarının şehit eşi Nurcan Karakaya’yı ve şehit bebeği Bedirhan Mustafa Karakaya’yı bekliyor.
Cenazeler helikopterden indiriliyor.
İki tabut arka arkaya, ana oğul iç içe… Kalubeladan beri iç içe…
Topuk sesleri eşliğinde yürüyor askerler, omuzlarında iki tabut…
Ana, oğul, arka arkaya…
Dünyaya doğar gibi, yine aynı sırayla, önce ana, sonra oğul…
Astsubay Serkan Karakaya, matem alanına doğru yürüyor.
Adam gibi yürüyor…
Allah’ın aslanı gibi yürüyor…
Eşinin önüne geliyor, bebeğinin önüne geliyor.
Al bayrağa sarılı tabutlara bakıyor, kollarını göğsüne kavuşturuyor, acı yüreğine oturuyor Astsubay Serkan’ın…
Saçları dalgalanıyor rüzgarda.
Kollarının arasında bir şey var, onu sıkıca gövdesine bastırıyor.
Kur’an’ı Kerim okunuyor, İmam Efendi nasihatlerini yapıyor, Serkan elindeki şeyi gövdesine bastırıyor, ona sığınıyor, onu kucaklıyor.
Tekrar izliyorum, tekrar, tekrar, onlarca kez izliyorum Serkan Astsubayı…
Alana gelirken, o elindeki şeyi getirdiğini fark ediyorum.
Daha dikkatli bakıyorum…
Gözlerim yaşarıyor, gördüklerimi yazmaya çalışıyorum, harfler buğulaşıyor bilgisayarımın camında, gövdem baştan aşağıya titriyor.
Astsubay Serkan’ın göğsüne bastırdığı şeyin şehit bebeği Bedirhan Mustafa’nın yastığı olduğunu fark edince, büsbütün bırakıyorum kendimi.
Bebek kokusu yayılıyor arşa…
Serkan, bebeğinin dağılan kokusunu topluyor bulutlardan, bir zerresi heba olsun istemiyor, hepsini toplayıp göğsüne bastırıyor.
Bebeğinin yastığını okşuyor… Aslanım benim, yiğit askerim…
Bebeğinin kırmızı beyaz yastığını olanca kuvvetiyle kendi gövdesine sarıyor.
Sonra ellerini semaya açıyor, yastığı bırakmıyor ama, koltuğunun altına sıkıştırıyor yastıktan bebeğini.
Avuçlarını açıyor göklere, Allah’tan geldiniz, Allah’a gidiyorsunuz, diyor.
Serkan Astsubay, komutanlarıyla vedalaşıyor sonra, yastığı elinde, sımsıkı sarılmış vaziyette, yastığını bırakmıyor, Serkan Astsubay bebeğini bırakmıyor, bırakamıyor.
Cenazeler uçağa taşınıyor, Türk Yıldızları yazan kırmızı beyaz, bembeyaz bir uçağa.
Uçağın kapıları kapanıyor…
Dünyanın kapıları kapanıyor…
Şehit Bedirhan, rahmeti rahmana kavuşmak üzere dünyanın kapılarını kapatıyor.
Serkan Astsubay, ailesiyle göklere doğru tırmanıyor.
Serkan Astsubay, göklere yükselen bebeği ile birlikte göklere doğru tırmanıyor.
Serkan Astsubay, bebeğini göklere teslim edip, o minicik yastığıyla geri dönmek üzere göklere doğru tırmanıyor.
Serkan Astsubay, milyonlarca bebek rahat uyusun diye, o yastığı şahit tutuyor.
Serkan Astsubay, evlat katillerini en yüce makama şikayet etmek üzere göklere doğru tırmanıyor.
BIST isim ve logosu "Koruma Marka Belgesi" altında korunmakta olup izinsiz kullanılamaz, iktibas edilemez, değiştirilemez. BIST ismi altında açıklanan tüm bilgilerin telif hakları tamamen BIST'e ait olup, tekrar yayınlanamaz. Piyasa verileri iDealdata Finansal Teknolojiler A.Ş. tarafından sağlanmaktadır. BİST hisse verileri 15 dakika gecikmelidir.