|
Tarkovsky ölsün istiyorum!

Bir dizinin fragmanından hatırlıyorum, matematiği sevmeyen çocuk ''matematik ölsün istiyorum!'' diye veryansın ediyordu. Ben yukarıdaki başlığı Tarkovsky''i sevmediğimden değil, bazılarının artık bu ismi ''mecburen'' unutması gerektiğinden kullanıyorum.

Şimdi diyeceksiniz ki Tarkovsky''nin suçu ne? Yok, baştan söyleyeyim onun hiçbir kabahati yok.. Bütün suç kendini ''sağ cenah'' etiketiyle sinema yazarı olarak lanse edip dillerine sadece ve sadece Tarkovsky''i dolayanlarda!

Birazdan anlatacağım, sizler de zannederim hak vereceksiniz..

Bendeniz meslek olarak sinema camiasına atıldığımda sene 1992 idi… O dönemde tanıştığım bazı isimler vardı, kendilerine ''sinema yazarı-sinema eleştirmeni'' diyorlardı. Bu isimler sağ kesimin gazete ve dergilerinde yazarlardı. Yazılarında sürekli aynı isimlerden bahsederler, aynı filmlerden örnekler verirlerdi. Bunların başında da hiç kuşkusuz Tarkovsky gelirdi.

O dönemde yeni yetişmeye gayret eden gençlerde öyle bir algı oluşturulmuştu ki, sanki içinde Tarkovsky geçmeyen yazı sinema yazısı değildi, Tarkovsky''i tanımayan entelektüel olamazdı. Tarkovsky filmlerini seyretmeyenin sinemacı olması neredeyse imkansızdı!

Sağcı sinema yazarlarının bu türü, Tarkovsky''i yazılarında, konuşmalarında önden ''başlangıç menüsü'' olarak verir, peşinden de hemen Bresson, Fellini, Trier, Godard diye devam ederlerdi. Bunlarla ilgili kitaplarını ısıtıp ısıtıp birkaç senede bir baskısını yeniletirlerdi.

Belki buraya kadar herşey ''normal gibi'' görünebilir… Lakin anormal olan, aradan 21 sene gibi neredeyse çeyrek asır geçmesine rağmen sinema yazarlarının bu türlerinin, hala aynı cümlelerle, aynı isimlerden bahsediyor olmaları, virgülünü bile değiştirmeden.

İnsan hiç mi kendini geliştiremez? Hiç mi dağarcığına yeni şeyler ekleyemez? Hiç mi merak edip başka yönetmenlerin başka filmlerini izlemez?

Ya da aslında şöyle söylemek lazım; insan hiç mi ''okuma, izleme, günü yakalama'' adına bir kez olsun tembellikten vazgeçip değişik söylemler üretmez?

Ama kabahat bizde belki de, çünkü bizler hala onların çeyrek asır önce anlattıklarını aynı cümlelerle (üstelik iyice ezber edilmiş haliyle ve noktasına virgülüne kadar aynı kelimelerle) dinliyoruz, kongrelere, sempozyumlara çağırıyoruz… Onlar da yeni bir metin yazmaya üşenip, dayıyor eski söylemlerini. Ve hala ismen ''sinema yazarı-sinema eleştirmeni'' olarak zikrediliyorlar.

En son katıldığım kongrede gördüğümüz manzara bu idi. Aradan 21 yıl geçmiş mübarek, insan hem kendine sinema yazarı-eleştirmeni sıfatı verip hem de insanları bu kadar aptal yerine koymaz ki!

10 yıl önce
Tarkovsky ölsün istiyorum!
“Almanlar et başında”
Varsıllar vergi ödemesin!
Amerikan Evanjelizminin Trump’la imtihanı
Genişletilmiş teröristan projesi böyle çöktü
İsrail’le ticaret ve Deutsche Welle