|
Eylem iyidir

Cep telefonu eyleminin sürdüğü bu günlerde, tüketicinin sesini duyurma hakkını etkili kullanmasının çok önemli olduğunu birkez daha hatırlatmak durumundayım. Bu sesler yönetimde er ya da geç yankı bulacak.

Bir yandan Avrupalı olma hevesi, buna rağmen birçok alanda yetersizlikler ve düzensizlikler, diğer yandan unutulan değerler... Bütün bu olumsuzlukların yaşattığı sorunlar tabii ki tüketicinin de gündeminde. Şikayetler ortak; çarşıya çıkıyorsunuz, ya da en azından muhallenizdeki bakkala gidiyorsunuz, artık görmek istediğiniz kaliteli ürünler henüz yok. Üstüne bir de satıcının çoğu kez nahoşluk sınırlarına dayanan tavırları ekleniyor ve siz bir güleryüzden bile yoksun kalıyorsunuz.

Öyle ya eğer medeniyet ölçüsü olarak algılanan "adına uygun süpermarketler" var olsaydı, kaliteye ulaşabilmek bugün daha kolay olacaktı. Oysa; tarihi geçmiş ürünler, hala etiketlenemeyen reyonlar, sağlığından endişe duyduğunuz gıdalar... Tüketicinin muhatap edildiği kalitesizlik, bu tür boyutu büyük alışveriş mekanlarının "süper" imajının çoğu kez kasadaki rakamlardan ibaret olduğunu düşündürüyor maalesef. Sonra diyorsunuz ki; "Ben en iyisi keseme uygun, dar günümde bana veresiye açabilecek mahalle bakkalıma gideyim, o benim derdimden anlar". Fakat bakkalın kapısından içeri girdiğinizde ilk olarak karşılaştığınız şey geleneksel güleryüzlülük değil, genellikle büyük puntolarla kaleme alınmış "Veresiye teklif etmeyiniz" yazısı. Kasaya baktığınızda ise bakkalın süpermarketlerle yarış eden kahramanlığının fiyatlarına yansıdığını görüyorsunuz. Bu tür alışveriş yerlerinde görebileceğiniz kahramanlığın konusu bir de neyi kaça alacağınızı sır gibi saklamaktan ibaret. Etiketsizlik diz boyu yani...

Yukarıda anlattığım bakkal ve marketi sadece birer simge olarak algılayınız lütfen, bu kelimelerin yerine her konuda çalışan büyük ve küçük işletmeleri düşünebilirsiniz. Tüketim gerçeğinin boyutları sınırsız çünkü. Yeri geldikçe Birleşmiş Milletler Teşkilatı''nın kabul ve ilan ettiği bu haklardan sözediyorum; tüketim toplumu içinde tükenmemek için tek çare bu hakların artık hayat bulması. Tüketicilerin bir süredir gündemde olan cep telefonu faturalarına tepki eylemi de bunu hedefliyor. Çünkü "Sesini Duyurma Hakkı (Temsil Edilme Hakkı)" hayata geçtiğinde, zaten önümüzde var olan geleneksel satıcı-müşteri ilişkisindeki güzellikler canlanacak, firmalarımız ve yöneticilerimiz de halkın beklentisi olan kalite konusunda dünyayı yakalamış olacak. Artık bu köşenin okurları çok iyi biliyor; "Tüketicilerin, hükümetlerin ekonomik politikalarının oluşturulmasında dikkate alınma, kamu organlarında temsil, firmalarda özellikle ürün geliştirme aşamasında görüşü alınma hakkı vardır."

Bu vesileyle cep telefonuma dün ulaşan bir mesajı aynen duyuruyorum:

"Sizin için, yeniden, son kez!.. Cepler susacak-26-27-28 Şubat. İmza: İletişim Özgürlüğü Platformu, Tel: (0212) 612 19 70, Adres: www.ceplersusacak.8m.com (Lütfen bu mesajı yayınız)."

Gördüğünüz gibi bu sefer mesajın kimliği belli. Ben duyurdum, Yeni Şafak Gazetesi''nin bilinçli, bir o kadar da hakları konusunda duyarlı okurları da sanırım seslerini duyurma özgürlükleri konusunda gerekeni yapacaklardır.

TÜKETİCİ DOSTU
Tencere deyip geçmeyin

Piyasada her türden pişirme kaplarını bulmak mümkün. Tüketici mağduriyetleriyle ilgilenmeye devam ederken bu konuda da bazı önemli ipuçlarına yer vermek istiyorum zaman zaman. Uzmanların pişirme kaplarının seçimi konusunda yaptıkları bir uyarı bu açıdan faydalı bilgiler içeriyor. Besin uzmanları, yemek yapımı için gereken ideal tencerenin henüz halka sunulmadığını ifade ediyorlar ve piyasada bulunan hemen her tip tencerenin kendine özgü sakıncaları bulunduğunu söylüyorlar. Bu sakıncalar, yemeğin dibini tutması sonucu yanık kısmı temizlemek için kullanılmak zorunda kalınan tel vb. gibi maddelerin tencerenin çizilmesine ve zedelenmesine neden olmasıyla ortaya çıkıyor. Köşemizin boyutu sınırlı olduğu için ben şimdilik piyasada giderek çeşitlenen ve dayanıklılığı nedeniyle tüketicilerin de tercih ettiği bu maddeden yapılma tencerelerden söz etmekle yetinmek durumundayım; paslanmaz çelik: Bu tencereler çorba dışında bütün yemeklerin kolay yanmasına neden oluyor. Bu tencerelerin bileşiminde yer alan nikel ve krom yemeğe sızabiliyo. Bu tencerelerin sağlığa zararlı olmaması için tel ve benzeri maddelerle kesinlikle ovulmaması gerekiyor.

24 yıl önce
Eylem iyidir
Öğretmenin grev ve kaliteli yaşam hakkı, öğrencinin eğitim hakkı ve nihayetinde hak
Ne olacak bu anne babaların hali?
Seçim sonrası ekonomide manzara nasıl?
Amerikan siyasetinin İsrail ‘trajedisi’
Jeopolitik sürpriz: ABD, Rusya ve İsrail nasıl anlaştı?