|
Pazarlamacılara dikkat

Kapı kapı dolaşan pazarlama şirketleri konusunda tüketiciler birkez daha uyarıldı. Sinop Sanayi ve Ticaret Müdürlüğü''nden yapılan açıklamada, son günlerde merkezleri il dışında olan bazı pazarlama şirketleri elemanlarının vatandaşın kapısına kadar giderek, çekilişle hediye verileceği vaadinde bulundukları belirtildi. Açıklamada şöyle denildi: " Bu kişiler, yapacakları çekilişe ait hediyeleri şirketten göndermek için satış sözleşmesi yapıyorlar ve senetlere imza attırıp, sattıkları malzemeyi piyasa fiyatının 2-3 kat üzerinden veriyorlar. Kapıdan satış yöntemi ile yapılan alışverişlerde vatandaşların, Tüketici Kanunu''nun 8 ve 7''inci maddeleri gereğince, Bakanlık ve Müdürlüğümüzden onaylı ''Cayma Bildirim Belgesi Teslim Tutanağı''nı satıcıdan mutlaka istemeleri gerekmektedir." Açıklamada ayrıca bu belgeyi vermek istemeyenlerden alışveriş yapılmaması, eğer yapıldıysa 7 gün içinde notere gidilerek cayma ihbarında bulunulması gerektiği de hatırlatıldı. Tüketiciler bu önerilere kulak vermeli ve şimdi her zamankinden daha dikkatli olmalı. Çünkü biliyorsunuz şimdiye kadar cayma bildirim belgesini tüketiciye vermemenin cezası da 135 milyon TL. iken (üstelik bu rakam iki senedir bir şekilde dondurulmuştu) şimdi ise 40 milyon lira.

Tüketici hakkı ihlali belediyenin de sorunu

Tüketici haklarının ülkemizdeki gelişim seyrini tehlikeye sokan para cezaları miktarlarındaki değişiklikten söz ederken yetkili mercilerin dikkatini vakit geç olmadan bu konuya çekmek istiyorum. Bunun için yazımda mesaj gönderdiğim ilk merci tüketiciyi aldatanlara uygulanacak cezaların miktarının indirilmesine dair bir Genelge yayınlayan, Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü''nün bağlı bulunduğu Sanayi ve Ticaret Bakanlığı oldu. Bu Bakanlık aynı zamanda 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun yürütülmesinden de sorumlu. Fakat oradan gelen cevap yazısı gösterdi ki konunun önemli bir muhatabı da Adalet Bakanlığı. Çünkü sözkonusu Genelge hazırlanırken Adalet Bakanlığı''nın bu konudaki görüşüne dayanılmış.

Tüketiciyi aldatanları kimin koruduğunu araştırmaya devam ederken Adalet Bakanlığı''nın geçtiğimiz Salı günü yayınlanan yazıma vereceği cevabı merakla bekliyorum.

Adalet Bakanlığı''nın konuya nasıl bir açıklık getireceğini merakla beklerken, bu gerçeğin başka bir boyutunu daha vurgulamak istiyorum;

Aslında bu son gelişmede resmi olarak hiçbir fonksiyonu olmamasına rağmen, belediyelerin de, tüketiciye karşı yasal yükümlülüklerini artık görmezden gelmemeleri, sahiplenmeleri gerektiğini hatırlatmak zorundayım. Bu yüzden siyasi kaygıları biran önce bir kenara bırakıp kolları sıvamak şart.

İsterdim ki belediye başkanlarımızdan biri konuyla ilgili en azından bir kamuoyu açıklaması yapsın. Bu açıklamanın neden gerekli olduğunu anlatmak için geçtiğimiz ikazımı aynen tekrarlıyorum;

"Daha önce, satışa sunduğu ürünün üzerine etiket koymayarak ''her müşteriye yutturabildiği fiyatı söyleme'' amacı güden ve tüketiciyi en doğal hakkı olan bilgilenme imkanından yoksun bırakanlara uygulanan cezanın miktarı 135 milyon TL.idi. Yeni Genelgeye göre bu miktar 40 milyon liraya düşürülüyor. Ağır enflasyon koşulları altında ezilen tüketicilerin, bir de aldatılmaları artık daha kolay. Bu sayede, sürekli olarak ''daha fazla imkan verelim, yerel yönetimleri güçlendirelim'' şeklindeki nutuklara konu olan, hatta yeni bir yasaya kavuşturulması bile düşünülen belediyelerin, kasalarına giren önemli bir miktar paraya, üstelik tüketiciyi harcamak pahasına el konulmuş oluyor. "

Belediyeler, 4077 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanun''un 12''inci maddesi hükümlerinin uygulanması ve izlenmesine ilişkin işleri yapmakla yükümlüdür. Etiketle ilgili bu maddede şu hususlar yer alıyor:

"Ticaret konusu olan ve perakende satışa arz edilen malların veya ambalajlarının yahut kaplarının üzerine kolaylıkla görülebilir, okunabilir şekilde o malın menşei, cinsi ve fiyatı hakkında bilgileri içeren etiket konulması, etiket konulması mümkün olmayan hallerde aynı bilgileri kapsayan listelerin görülebilecek şekilde uygun yerlere asılması zorunludur..."

Aynı Kanun''a göre, bu maddeyle ilgili cezaları verme yetkisi belediye encümenlerinin. Gerçekten bu durumda belediye de işin kamunun menfaatleri boyutunu bir kenara bıraksak bile, aynı zamanda hizmetlere yansıyacak önemli bir finansman kaynağını da kaybetmiş oluyor.

Halka hem fiziki, hem de seçilmiş olduğu için psikolojik anlamda yakın olması gereken belediyelerin tüketicinin hakları konusunda daha duyarlı olmaları ve cezaların yaptırım gücü konusunu sahiplenmeleri gerekiyor.

TÜKETİCİ DOSTU

Bugünlerde Citbanktan kredi kartı olanların bu kartla yaptıkları alışverişler sonrası ödeme konusunda yaşadıkları problemler sık sık gündeme geliyor. Son olarak Mehmet Yılmaz isimli tüketicimiz de benzer bir problemini bizimle paylaştı. Tüketicimiz, son ödeme tarihinden önce borcunun tamamına yakın kısmını yatırdığı halde oldukça yüksek bir miktarda faizle karşılaşmış. Toplam 680 milyon TL. tutarındaki alışverişinden sonra zamanında 600 milyon TL. ödeme yaptığını belirten tüketicimizin neden 100 milyon TL. gibi bir faiz borcuyla karşılaştığını Citibank''ın müşteri hizmetleri yetkilileriyle görüştük. Müşteri Hizmetleri Servisi yetkilisi, bir yanlışlık olabileceğini, bunun için tüketicimizin kendileriyle temasa geçmesi gerektiğini bildirdi. Fakat yine de eğer bir yanlış varsa geri dönülmesi mümkün olabilir. Tüketicimiz kendisine ulaşmak üzere bıraktığımız notu dikkate alıp yetkililerle görüşürse sorunu çözülecek gibi. Mehmet Yılmaz''a, yetkililerle görüştüğü halde problem çözülmezse bizimle temasa geçmesi durumunda kendisine rehberlik hizmetimizin süreceğini bildiriyoruz.


24 yıl önce
Pazarlamacılara dikkat
Bir büyük insanın ardından
Türkiye’nin tezlerini kim anlatacak…
Enflasyon ile mücadelede beklentileri kırmak ve fiyat yapışkanlığının önüne geçmek
Cari açık ve Gabar’dan gelecek 3,2 milyar dolar
Küresel savaşın kaçınılmazlığına dâir