Dev promosyon kampanyalarıyla sağlanan geçici tiraj rakamlarıyla medya kuruluşlarında sağlıklı büyüme gerçekleşebildi mi bilen yok. Fakat şu acı gerçek gün gibi ortada;
Vaadedilip dağıtılmayan promosyonlar yüzünden sadık gazete okurlarının, güven, inanç gibi unsurlarla beslenen manevi sağlıkları hergeçengün biraz daha bozuluyor!
Ben aslında bu köşede okurlarıma tüm dünyada tüketicilerin sahip olduğu hakları anlatmak, böylece ülkemizde yürürlükte bulunan yasalar çerçevesinde hak arama bilincini oluşturarak, satıcı-tüketici ilişkilerinin arzulanan seviyeye ulaşması için daha üst seviyede konulardan bahsetmek istiyorum. Ama ne mümkün! Yıllardır yaşanan promosyon sorunları bitmek bilmiyor ki!
Elimde adını vermek istemediğim bir gazetenin düzenlediği kampanyayla mağdur edilen tüketicilerden gelen mektup ve mailler var. Bunlardan biri Sinop Ayancık''dan gönderilmiş. Mektubun içinde Süheyla Özcan Güven ve Mustafa Demir isimli iki okurumun şikayeti yer alıyor. Okurlarım geçtiğimiz günlerde konuşmacı olarak davet edildiğim Kanal-7 Televizyonu''ndaki bir programı izlerken aldıkları ilhamla tam iki buçuk senedir yaşanan bir promosyon sorununu sonunda benimle paylaşmaya karar vermişler. Aslında ülkemizde tüketicilerin yaşadığı sorunların boyutu o kadar geniş ve bu konuya ayrılan süre o kadar sınırlı ki... Ben o programa katılırken bunun sıkıntısını yaşamış ve kendi kendime şöyle demiştim:
"İnsanlara sadece ''Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır'' Hadis-i Şerif''inin mealinin ifade ettiği gerçeklerden sadece birine işaret eden şu cümleyi anlatsam yeter; Hakkını aramayan haksızlıkların yaygınlaşmasına vesile olur."
Okurlarımdan gelen mektubun son cümlesi de aynen şöyle: "Bizim sorunlarımızı ancak köşelerinizde sizler dile getiriyorsunuz... Hakkını aramayan haksızlıkların yaygınlaşmasına vesile olur sözü gerçekten doğru."
Demek mesaj yerini bulmuş. Allah razı olsun.
Gelelim promosyon mağduriyetinin konusuna; Mektupta anlatıldığına göre, ikibuçuk yıl önce düzenlenen kampanyanın konusu bir gazetenin vermeyi taahüt ettiği battaniye-çarşaf-yastık gibi ürünlerle ilgili. Sorun mektupta şöyle anlatılmış:
"Kuponları biriktirdim... 3 kış geçtiği halde hala ürünleri alamadım. Ayancık yetkili bayii gelmedi diyor. Gazeteye 2 kere dilekçe gönderdim cevap vermediler... Diğer gazeteleri promosyonlarını vermeyince köşelerinde yazıyorlar, kendileri ile ilgili sorun olunca hiç ilgilenmiyorlar."
Bu mektubu ve diğer şikayetleri alır almaz sözü edilen gazetenin promosyon sorunlarıyla ilgilenmek üzere oluşturulmuş servisinin telefon numaralarını aradım. Israrlı aramalarıma rağmen ya telefon meşgul çıktı, ya da sürekli çalıp kendiliğinden kapandı. Bu servisin fazlaca meşgul olduğunu anladıktan sonra sözkonusu gazetenin tıpkı benim bu köşede yaptığım gibi tüketici haklarıyla ilgilenen köşesinin yazarını aradım.
Gazete okurlarının bir tüketici olarak yaşadıkları promosyon sorunlarını, sözkonusu gazetenin tüketicilerin şikayetleriyle ilgilenen köşesinin yetkilisinin çözmesi daha kolay olacak mutlaka. Köşelerinde yazmasalar da mağduriyetlerin giderilmesi için çaba sarfedeceklerine inanıyorum.
Her zamanki gibi şikayetleri sonuçlanana kadar takip etmeye kararlıyım. Eğer bu yolla çözüm bulunamazsa okurlarımı Sanayi ve Ticaret Bakanlığı Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Genel Müdürlüğü''ne yönlendirip şikayet giderilinceye kadar kendilerine rehberlik hizmetimi sürdüreceğim.
Promosyonların belli bir para karşılığında kaliteli haberleşme hizmetini satın alma hakkı olan tüketicilerin, yani Türk Okurlarının güvenini artık sarsmamasını diliyorum.
İstanbul''dan Nizamettin Bayındır isimli okurumun satın aldığı ayakkabının kısa sürede altının açılması yüzünden yaşadığı sorun, biraz da O''nun sürekli alışveriş yaptığı yerin sorumlularını üzmemek için kararlı davranmaması yüzünden çözülememiş. Tüketici satın aldığı ürünle ilgili bir şikayeti varsa bunu mutlaka satıcıya bildirmeli, hakkını aramalıdır. Tüketicinin ayıplı ürünü sineye çekmemesi kendi mağduriyetini gidermesini sağlamanın yanında, firmanın başka müşterileri de kaybetmesini önleyeceğinden faydası tartışılamayacak bir davranış biçimidir. Daha ileri boyutta şöyle denebilir; Ayıplı malı sineye çekmeyen tüketici haklarını korumak için gösterdiği kararlılıkla, ülkemizde faaliyet gösteren firmaların gerçek kaliteyi yakalamasına ve böylece ülkemiz ekonomisinin gelişmesine katkıda bulunur. Nizamettin Bey''in ayakkabısının problemi için temasa geçtiğimiz Yimpaş Ümraniye Mağazası yetkilileri ürünü incelemeye aldı ve sonunda tüketicimizin ayakkabısı yenisiyle değiştirildi.Böylece bir sorun daha başka mercilere gitmeden, satıcı-tüketici mutabakatı sağlanarak çözüm bulmuş oldu.
